bugün

bugün doğan ve hiç ölmeyen, ölmeyecek usta...

--spoiler--
"ben aslında her şeyi sonradan öğrendim
herkes herkesi sonradan öğrenirmiş
bunu da sonradan öğrendim"
--spoiler--
yüzbin yıllar geçse de çaylak kalacak bir adam.
iyi ki'lerin hiç eksilmeyeceği büyük saatlerde daha çok yaşayasın ah usta!

"Bir şair ne zaman ölür
Yoksa kimse görmeden masaya
Bırakınca mı kadehini Turgut Uyar?"

Salah Birsel
ilk kez yeditepe istanbul dizisinde, Yusuf'un (Emre Kınay) Olcay'a (Zuhal Olcay) kekeleyerek aşkla okuduğu şu dizeleriyle tanıdığım ikinci yeni üstadı..

"hey koca dünya nasıl avucumuzdasın
nasıl da parlıyorsun ey gözleri maden
çözdüğüm bütün bulmacalardan zorludur yüreğin
elbette kırlardan gelecekler kırlardan
kırlardan gelecekler ellerinde sümbülteber.."
"suya gittim, sulara gittim, aklım satırbaşında
sen kaç yaşındasın söyle bana, ay kaç yaşında

ay kaç yaşında
satırbaşında"

ay turgut'um, ay güzel ustam

"zaman sevdikçe uzar, bilirsin"
"orada bir adam sıkılmaktadır, o benim işte."
yarın ölüm yıldönümüdür. ferhan şensoy'un ferhangi şeyler'de bağlamasıyla dillendirdiği uyarlama şiirinin sahibi, ikinci yeni'nin de bayrak adamıdır kendisi. göğe bakma durağı'ndan bizlere selamlarını yolluyor.

''ben ne güzel işerim sabah güneşe karşı
önumde medreseler ardımda uzun çarşı.
turgut uyar söylemiş ben saza uyarladım
belki turgut çok kızar azıcık yuvarladım.
ağustos yirmiiki dediler ustan ölmüş
çok komiksin azrail turgut uyar ölür mü?''
"el ele gittiğimiz bir yolda sen git gide büyürsen,
benim içimde çok beklemiş, çok eski bir yer kanar."
ağuston yirmi iki
dediler ustan ölmüş
çok komiksin azrail
benim ustam ölemez ki , demiştir ferhan şensoy.
şimdi insan şaşıp kalıyor, uyar diyorlar ölmüş 22'sinde ağustos'un. öyle iş mi olur, usta ölür mü?
daha bir iki ay önce bir cümlesini ona okudum şiirinin.
bir şiirini sevgilime yazdım mektupla.
bir şiirinde kendimi buldum, bir diğerinde onu tekrar tanıdım.
daha birkaç ay önce karşılıklı oturduk dertleştik, "geçer mi bu özlem." dedim. "geçer, sen sadece göğe bak." dedi.
bir iki yıl önce daha fazla okumaya söz verdim onu kendime.
üç beş yıl onca geç doğmanın ve geç tanımanın acısını anlattım ona. benim için üzülme, dedi.
şimdi gelmişler de bana diyorlar ki, ustan ölmüş.
--spoiler--
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım *
--spoiler--
''evet kimsesizdik ama umudumuz vardı
üç ev görsek bir şehir sanıyorduk
üç güvercin görsek meksika geliyordu aklımıza
caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları
kadınların kocalarını aramasını seviyorduk
sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz
bilir bilmez geyikli gece yüzünden.''
dünyanın yoksuluğudur bir şairin ölmesi!

saçmalama diyorum kendime / turgut baba ölür mü?

yılgın'da demiş ki usta:

"senin bir yönün var orada durur yaşarım"
Tanrını da al git Azrail,
Sana Turgut uyar'dan hayır gelmez.

ölümsüzlük yıldönümün kutlu olsun uyar baba. ah usta, güzel usta, votka?
yakışıklı, az konuşan, çok yetenekli, zeki, ıslak tütünlerin, güzel arabistanların dev şairi.
"...çocukların sakalları çıkmaya başlarken
bando mızıkalar çalınırken
her şeyin yapılmasına katılırdım
biraz hüzünlü, biraz şaşkın, biraz şen
her şeyin yapılmasına katıldığımı sanırdım.
sonra gece. sonra yanlışlığım. sonra alerji
yani kurdeşen. "

kitaplarına gömüldüğüm adam.
isçilerin can dostu büyük usta nur içinde yat.
“ağustos yirmi iki, dediler ‘ustan ölmüş’,
çok komiksin azrail, turgut uyar ölür mü?”

ferhan şensoy

ölümünün üzerinden yıllar geçmekte olan şairdir.
erkek söz verir, adam tutar.
'senin bir yönün var orada durur yaşarım.' demiştir 'yılgın' şiirinde.
"Sizin alınız al inandım
Sizin morunuz mor inandım
Tanrınız büyük amenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba

Bütün ağaçlarla uyuşmuşum
Kalabalık ha olmuş ha olmamış
Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
Ama sokaklar şöyleymiş
Ağaçlar böyleymiş
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız

Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yangelmişim diz boyu sulara
Hepinize iyiniyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle dövüşemem
Benim bir gizli bildiğim var
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Ben tam kendime göre
Ben tam dünyaya göre
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız"
metis yayınlarından 2011 şubatında orhan koçak imzalı bir kitap çıkmıştır, bahisleri yükseltmek. bu kitap, ikinci yeni'nin kendini yaratmasını, turgut uyar şiiri üzerinden incelemektedir.
yüz dilde seni seviyorum desen ne fayda... bir dilde adam gibi sevmedikten sonra.
"ilaç milaç bok püsür.
şuramda bir şeyler var
sahiden bir şeyler var
haykırmadan anlatamam." demiştir kendileri. *
Turgut Uyar'ın şiirine ithafen;
ikimiz birden sevinelim ozaman göğe bakalım şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından bebe dişlerinden güneşlerden yanan otlarından durmadan harcadığın şu gözlerinden alıp kurtardım seni
bakma başka yerlere yorgun gözlerinle
gözlerini bende dinlendir bak işte burdayım
ver o arınıp duran korkak ellerini
ellerimde cesur olsun arınsın bir daha kirlenmesin
bu evleri atladım bu evleri de bunları da
göğe bakalım
falanca durağa geldik göğe baktık
durdurduk otobüsü ve indik karanlık geceye
bu karanlık böyle iyi aferin tanrımıza
herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
bırakmam seni göğe çıkalım
ellerim de ne mi var tuttukça cesurlaşan korkak ellerin var
tut güçlen kalabalıklığım ol
bu benim eski zaman gözlerim altında yattığın ağaç gibi
suların ısındı mı diye bakıyorum ısınıyoruz
beni aldın bu sunturlu yere getirdin
kapattın sayısız penceremi
açma hiç bırak beni burada seninle
hiç gitmem ki senden sana döneyim
ben esirinim
otobüs geldi binelim
bizi kimsenin göremeyeceği bir yere gidelim
dönemeyeceğimiz bir yere gidelim beğendim bile göğe bak
beni aldın sana ayırdın durmadım kendime seni hatırlattım
durmadım kendimi sana hatırlattım.
durma sen de göğe bakalım.
selin küçükkatırcı
"... artık büyük geliyor giysilerim
Kardeşim kardeşim kardeşim
utanıyorum artık utanıyorum
Bakışım bulmazsa bir bakışı..."