bugün

bazı boşnak ve arnavut arkadaşlarımızın tuhaf çelişkisidir.
tamam, insan istediği ve beğendiği bir ideolojiye inanabilir, anlarım.
yalnız, sen, aşığı olduğun tito'yu bırak, gel, sonra da türkiye'de komünist ol; bunu anlamam...

hatta bunların türkiye'de komünist parti yönetenlerini falan da gördüm.
bu ne yaman çelişki anne!
bugüne kadar kimseden bir izahını duymadığımız konudur.
şimdi orada sırplar ezer, müslümansın diye, kaçarsın, kurtulursun...
sonra buraya gelince, anadolu halkıyla bir uyumsuzluk, bir küçük görme durumları...
"lan yaşasın tito! biz bilemedik!"

ama geri dönmek yok yine ha, burada...
çok tuhaf dünyalar var ya, ben anlayamıyorum.
buna Stockholm sendromu deyip geçmeyeceğim. bence, yıllarca o yaşantıyı sürdükten sonra, o inançsızlık bataklığında saplanarak asimile olup başka bir yöne gidemeyiştendir.

dini bilmiyor,günaha ve vicdanı hor görmeye ise alışmış. inanmakla alıştırıldığı günahları artık yapamayacağı ve günde 1 saatini ayırıp namaz kılmak ve malından zekat-sadaka vermek, o tarz zihniyetli ve pintiliği kanıksamış birine zor geliyor olsa gerek.

asıl soru tito gibi nispeten iyi bir adamı dahi sevemeyerek kaçıp stalini-mao'yu nasıl sevebilmeleridir. baskıya uğrayan,öldürülen kendi ve ailesi olmayınca diğer diktatörü sevmek,o öyle şey yapmaz kapitalist propagandası bunlar,diyebilmek çok kolay oluyor sanırım.
Başta söylemek isterim Türkçü ve Turancıyım, dedemde milliyetçidir. fakat tito'nun 2. Dünya savaşında askeriydi ve titoya iyi adamdı diye bahseder. Türklere karşı 55 yılına karşı hiçbir kusuru olmadığını söyler. tito'nun mezarını gibeğim.