bugün
- gizli samyelin moderatör olması14
- jose mourinho27
- meral akşener17
- bursa9
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et17
- kendini bir görsel ile anlat17
- gideon reid morgan jj9
- anın görüntüsü13
- icardi190556
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak15
- herkesle iyi geçinmek16
- magicovento12
- sekse doymuş erkek12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- xdearm9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel22
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi11
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak8
- albay kemal22
- kadir mısıroğlu mezarı18
- en sevmediğiniz sözlük yazarları10
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu20
- ankarayı sel aldı25
- haysenin1210
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna8
- eksi ruyalar için diktiğim tulum12
- sarılma ihtiyacı10
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur13
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması9
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü19
- fethullah gülen8
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız14
- güçlü kadınların ortak özellikleri22
- yazarların en sevdikleri diziler11
- okula gidiyorum sözlük10
- gay olanları toplum niye sevmiyor12
- yazarların cinsel tercihi15
- hangi sözlükçüyü dövmek istersiniz21
- peygamberlerin yahudi olması9
- zalbert ramstein18
- bugün yaşadığınız en üzücü olay13
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi15
- dini eleştirmeyi dün düşmanlığı ile bir tutmak8
önceleri raf ile içli dışlı olan fakat sonradan gruptan uzaklaşmış/uzaklaştırılmış solcu avukat.
aşağıdaki metin, andreas baader ve gudrun ensslin ile gerçekleştirdikleri kundaklama eyleminin ardından çıkarıldığı mahkemede yaptığı savunmanın küçük bir kısmını içerir*.
"kundaklama planlamak suçlamasıyla başlayan bu dava, sonradan kundaklama suçlamasıyla devam etti. ama asıl konumuz bu değil; adaletin egemen sınıfın adaleti olmasıdır. hakim sınıfın diliyle-ve dürüst olmaya gerek duymadan- konuşan bir adalet sisteminin karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. 1870/71 yıllarından kalma bir kanuna dayanarak, bir çifti 'toplum huzurunu bozmakla' suçlayarak, onları 12 ay hapse mahkum edip yeraltına çekilmeye zorlayan bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. 1870/71 yıllarının kanunlarına dayanarak-ve dürüst olmaya gerek duymadan-konuşup bize neyi doğru neyin yanlış olduğunu söyleyen bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. daniel cohn-bendit'i 'bir çitin üzerinden atlamak' suçlamasıyla 8 ay ertelenmiş hapse mahkum eden bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. diğer bir yandan; 1933 yılında bizzat nazilerin tarafını tutmuş olmalarına rağmen, şimdilerde nazileri sadece kendi sağcı vicdan azaplarını hafifletmek için; führer yemini etmiş herkesi suçlu görecek kadar bir tez canlılıkla yargılayan iki yüzlü bir adalet sisteminin karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz.
yahudilerin katliamında maşa rolü oynamış küçük suçluları yargılayıp, asıl büyük planlayıcıların özgürce dolaşmalarına göz yuman bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. 1933 yılında utanmazca nazizme boyun eğen ve 1945 yılında aynı utanmazlıkla onu bir gecede terk eden iki yüzlü bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. dahası, weimar cumhuriyeti zamanında bile solcuları(ernst niekisch, ernst toller) her zaman sağcılardan (adolf hitler) daha sert cezalandırmış, rosa luxemburg ve karl liebknecht gibilerinin katillerini ise ödüllendirmiş bir adalet sisteminin karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. yoldaşlar! rosa luxemburg ve karl liebknecht için ayağa kalkalım! adaletin gözü bu odada oturup bizi izliyor.
otoriter tutumunu asla bir kenara bırakmamış, aksine onu sürekli yenileyen bir adalet sisteminin karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. gücün her zaman haktan önce geldiğini ve bu gücün insanları haklı yaptığını söyleyen bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. bütün güç özgürlüğe! mülkiyeti insan hayatından daha hevesli savunan bir adalet sisteminin karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. toplumsal düzenin devamının enstrümanı haline gelmiş bir adalet sisteminin karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz.
kanunlarını halkın yararına değil, zararına yapan bir adalet sisteminin karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. insan hakları sadece 'seçilmiş' insanlar için vardır, doğru ise devletin yaptığı ve yapılmasını söylediğidir ve o her zaman haklıdır. devletin bizzat kendisi 'kanuni' olan tek kriminal oluşumdur. böylesi bir kapitalist demokraside, böylesi bir direkt olmayan demokraside; herhangi bir kesimin kendini bir diğeri üzerinde iktidarda bulması mümkündür ve bunun böyle kalması gereklidir: iktidardaki ahlak burjuva ahlakıdır ve burjuva ahlakı ahlaksızdır, öyle de kalacaktır. burjuva ahlakının reforme edilmesi ise ahlaksızlığının yeni bir biçiminin ortaya çıkmasından başka hiçbir işe yaramayacaktır. insanların etik değerlerini sabote eden bir adalet sisteminin karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. 6 yıl hapsimi isteyen kamu savcısı, bu suçlu sistemin parçasından başka bir şey değildir.
dahası; halkı temsil ettiğini söylerken sadece egemen sınıfı temsil ettiğini söyleyen bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. mevcut toplumsal ilişkilerin devamını garanti altına almak için çalışan bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. çokça sözünü ettiği 'suçlu sınıf' bizzat kendisi olan ve böyle de kalacak olan bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. bahsettiğiniz 'topluma dönüş' ne demek oluyor? hangi topluma? döndüğünüz anda tekrar rahatsız etme fırsatı yakalayacağınız kapitalist topluma mı? kendisi zaten bir hapishane olan ve geriye dönmenin anlamının bir delikten diğerine gitmek anlamına geldiği burjuva, kapitalist topluma mı?
ceza kanununda yapılan her düzenleme, ancak var olan ceza adaletsizliğini artırıyor; ceza kanunu, suçlu bir adaletsizliktir, ceza adaletsizliğin ta kendisidir. bana bir sebep vermemeleri durumunda, toplumu tekrar rahatsız etmezdim. değişmeyen bir topluma değişmiş olarak dönmem nasıl mümkün olabilir? değişmesi ve düzenlenmesi gereken kanunlar değil, toplumun kendisidir. biz sosyalist bir toplum istiyoruz. kendini soyut bir hukuk konseptine-roma hukuku- refere eden bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. kendini hukuken savunanlara ikinci sınıf vatandaş muamelesini layık gören bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz."
aşağıdaki metin, andreas baader ve gudrun ensslin ile gerçekleştirdikleri kundaklama eyleminin ardından çıkarıldığı mahkemede yaptığı savunmanın küçük bir kısmını içerir*.
"kundaklama planlamak suçlamasıyla başlayan bu dava, sonradan kundaklama suçlamasıyla devam etti. ama asıl konumuz bu değil; adaletin egemen sınıfın adaleti olmasıdır. hakim sınıfın diliyle-ve dürüst olmaya gerek duymadan- konuşan bir adalet sisteminin karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. 1870/71 yıllarından kalma bir kanuna dayanarak, bir çifti 'toplum huzurunu bozmakla' suçlayarak, onları 12 ay hapse mahkum edip yeraltına çekilmeye zorlayan bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. 1870/71 yıllarının kanunlarına dayanarak-ve dürüst olmaya gerek duymadan-konuşup bize neyi doğru neyin yanlış olduğunu söyleyen bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. daniel cohn-bendit'i 'bir çitin üzerinden atlamak' suçlamasıyla 8 ay ertelenmiş hapse mahkum eden bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. diğer bir yandan; 1933 yılında bizzat nazilerin tarafını tutmuş olmalarına rağmen, şimdilerde nazileri sadece kendi sağcı vicdan azaplarını hafifletmek için; führer yemini etmiş herkesi suçlu görecek kadar bir tez canlılıkla yargılayan iki yüzlü bir adalet sisteminin karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz.
yahudilerin katliamında maşa rolü oynamış küçük suçluları yargılayıp, asıl büyük planlayıcıların özgürce dolaşmalarına göz yuman bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. 1933 yılında utanmazca nazizme boyun eğen ve 1945 yılında aynı utanmazlıkla onu bir gecede terk eden iki yüzlü bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. dahası, weimar cumhuriyeti zamanında bile solcuları(ernst niekisch, ernst toller) her zaman sağcılardan (adolf hitler) daha sert cezalandırmış, rosa luxemburg ve karl liebknecht gibilerinin katillerini ise ödüllendirmiş bir adalet sisteminin karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. yoldaşlar! rosa luxemburg ve karl liebknecht için ayağa kalkalım! adaletin gözü bu odada oturup bizi izliyor.
otoriter tutumunu asla bir kenara bırakmamış, aksine onu sürekli yenileyen bir adalet sisteminin karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. gücün her zaman haktan önce geldiğini ve bu gücün insanları haklı yaptığını söyleyen bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. bütün güç özgürlüğe! mülkiyeti insan hayatından daha hevesli savunan bir adalet sisteminin karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. toplumsal düzenin devamının enstrümanı haline gelmiş bir adalet sisteminin karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz.
kanunlarını halkın yararına değil, zararına yapan bir adalet sisteminin karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. insan hakları sadece 'seçilmiş' insanlar için vardır, doğru ise devletin yaptığı ve yapılmasını söylediğidir ve o her zaman haklıdır. devletin bizzat kendisi 'kanuni' olan tek kriminal oluşumdur. böylesi bir kapitalist demokraside, böylesi bir direkt olmayan demokraside; herhangi bir kesimin kendini bir diğeri üzerinde iktidarda bulması mümkündür ve bunun böyle kalması gereklidir: iktidardaki ahlak burjuva ahlakıdır ve burjuva ahlakı ahlaksızdır, öyle de kalacaktır. burjuva ahlakının reforme edilmesi ise ahlaksızlığının yeni bir biçiminin ortaya çıkmasından başka hiçbir işe yaramayacaktır. insanların etik değerlerini sabote eden bir adalet sisteminin karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. 6 yıl hapsimi isteyen kamu savcısı, bu suçlu sistemin parçasından başka bir şey değildir.
dahası; halkı temsil ettiğini söylerken sadece egemen sınıfı temsil ettiğini söyleyen bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. mevcut toplumsal ilişkilerin devamını garanti altına almak için çalışan bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. çokça sözünü ettiği 'suçlu sınıf' bizzat kendisi olan ve böyle de kalacak olan bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. bahsettiğiniz 'topluma dönüş' ne demek oluyor? hangi topluma? döndüğünüz anda tekrar rahatsız etme fırsatı yakalayacağınız kapitalist topluma mı? kendisi zaten bir hapishane olan ve geriye dönmenin anlamının bir delikten diğerine gitmek anlamına geldiği burjuva, kapitalist topluma mı?
ceza kanununda yapılan her düzenleme, ancak var olan ceza adaletsizliğini artırıyor; ceza kanunu, suçlu bir adaletsizliktir, ceza adaletsizliğin ta kendisidir. bana bir sebep vermemeleri durumunda, toplumu tekrar rahatsız etmezdim. değişmeyen bir topluma değişmiş olarak dönmem nasıl mümkün olabilir? değişmesi ve düzenlenmesi gereken kanunlar değil, toplumun kendisidir. biz sosyalist bir toplum istiyoruz. kendini soyut bir hukuk konseptine-roma hukuku- refere eden bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz. kendini hukuken savunanlara ikinci sınıf vatandaş muamelesini layık gören bir adalet sistemi karşısında, kendimizi savunmaktan çekinmeyeceğiz."
güncel Önemli Başlıklar