bugün

birkaç ay sonra vizyona girmesi beklenen ve tamamlanmış olan filmdir. christian bale ve mark whahlberg bu filmin başrollerini paylaşmışlardır.
(bkz: merakla bekliyoruz)
bir christian bale kolay yetişmiyor arkadaş... o ne biçim adam olmuş öyle tüysiklet!
fragmanı mutlaka seyrediniz: http://hdfragman.com/yaba...gman/the-fighter-fragman/

ayrıca mark wahlberg aynı zamanda filmin prodüktörüymüş, onu da söyliyim.
17 aralık'ta amerikada gösterime gireceğini yazıyo imdb. umarım türkiyede de ocak başı gibi seyretme imkanı buluruz. he bu arada amerikalılar yeni rocky filan diyorlarmış film için. bakıcaz dedim bende.
en iyi film dahil olmak üzere altı dalda altın küre adayı olmuş merakla beklenen film. filmle ilgili küçük bir dipnot vereyim. christian bale, canlandıracağı karakter için yaklaşık 20 kilo vermiştir.
christian bale'nin the machinist filmindeki haline geri döndüğü merakla beklenen film.
Christian Bale demekten başka çare bırakmıyor film.ibne okadar girmişki role sizde kaptırıyosunuz kendinizi.mark whahlberg de öle.ayrıca film senaryo olarak da çok iyi.filme başlarken hafif "sıradan bir box filmi ,başlayacak film, adam çalışacak gece gündüz, sonra yenecek" düşüncesi vardı,ama çok pis yanılmışım.en iyi 250 yi kesinlikle hak ediyor.
sadece mickey'nin iki arada bir derede kaldığı o sahne için bile izlenebilir; bir yanda annesi ve kardeşi diğer yanda sevgilisi ve yeni yol arkadaşları.

mütevazi ve bir o kadar da büyük bir film. özellikle bale hali ile tavrıyla tam anlamıyla dickie olmuş. gerçek dickie askerlik arkadaşım değil ama o filmdeki adam da christian bale değil, resmen başka biri olmuş. amy adams da ilk kez daş hatun rolünde zannımca. bu kadının doubt'daki amy adams olduğuna inanmak çok zor. ayrıca çok seksi bir göbeği var, selam ederim.
10 numara bir film olmuş, christian bale ve matt damon filmi sürüklüyor, ancak yan rollerdeki oyuncularda onlardan geri kalmamış. bu film daha çok ödül toplar zaten, fırsatınız varsa oscar töreninden önce bu filmi izleyin. iyi seyirler.

edit: matt damon değil Mark Wahlberg oynuyor filmde. ve ben bunu tüm film boyunca farketmedim. uyarısı için tearsofcold a teşekkürler.
christian bale nin yine döktürdüğü filmdir. gerçek hayat hikayesinden yola çıktığı için izleyiciyi filme bağlıyor. fakat ne kadar güzel olsa da bi cinderella man filminin yerini tutamaz neznimde.
her şeyi geçtim de bu cristian bale filmler için 20-30 kilo zayıflayıp sonra verdiği kiloları alırken, ben burda bi 5 kilo almak çin yırtınıyorum yine de bi faydası yok.anlamış değilim..
c. bale'in coştuğu film. muazzam rol yapıyor herif. film harikadır. salt bir boksör filmi olmaktan ziyade içinde çok şey barındırıyor.
christian bale'e zayıflık yakışıyor. filmde de coşturmuş.

(bkz: the machinist)
sanırım iki konu uzun yıllar daha sinemayı beslemeye devam edecek: hapishane ve boks. ikisinden de güzel filmler çıkıyor gerçektende. gerçi the fighter sadece bir boks filmi değil. çok daha fazlası var. ikili ilişkiler, aile, abi-kardeş, hayatın incelikleri gibi konulara güzel temas ediyor. ama öyle çok ahım-şahım bir filmde değil. güzel ve çok akıcı bir film. kurgu ve senaryo düz olmasına rağmen bu kadar akıcı olması oyunculukların neredeyse muhteşem olmasından kaynaklanıyor. başta christian bale olmak üzere oyunculuklar çok başarılı. izlenmeyi hak eden, vasatın oldukça üstünde bir seyir zevki. daha tüm adayları izlemedim ama en iyi yardımcı erkek oyuncuyu christian bale alırsa şaşırmam doğrusu.
christian bale'in yine mükemmel oyunculuğuyla yücelttiği film. mark wahlberg ise bu film için uzun bir süre vücut çalışmış, kondüsyon yapmış ve boks konusunda da epey bir ilerleme kaydettiği görülüyor. dövüş sahneleri oldukça gerçekçi ve aksiyon olayından ziyade duygusal bir film bu. 1.55 süresi olmasına rağmen film kısa geldi bana. bitişine üzüldüğüm filmlerden.
konusu gerçek hayata dayanan sıradan bir hayat hikayesi lakin christian bale'i izlerken filme gömülüyor insan, rahatlıkla christian bale'in filmi tek başına sırtlayıp götürdüğünü söyleyebilirim..
mark wahlberg'in yaptığı vücut yanına kar kalacaktır, christian bale'in yanında o kas yığınıyla çok sönük kalmıştır..
bu arada Amy Adams'ın da hala burunu çok güzel..*
christian balei ilk görünce ne olmuş nu adama böyle dedim. zayıflamış, tipi değişmiş. ama bütün film boyunca hayran kaldım, belki de filmin en akılda kalır yanı christian bale'in dicky karakteriydi.diğer adayların tamamını izlemedim ama oscarı alamazsa yazık olur.
iyi müziklere, baymayan diyaloglara, harikulade sahnelere ve tabi sağlam oyunculara sahip film. filmin konusunun gerçek hikayeden alınması filmi elbette daha çekici kılıyor. christian bale'in oyunculuğunu zaten zirvede, ancak uzun süredir kendini unutturan mark wahlberg'ın böyle bir film ve oyunculuk ile sahnelere geri dönmesi daha güzel.
başlığında bu kadar az entry görünce şoke olduğum, en iyi yardımcı oyuncu ödülü*nün christian bale'e gitmesini sağlayacak film.

arkadaşlar kırisçın arkadaşımız abartmış bu filmde. o kadar...
83. oscar ödülleri'nde "en iyi yardımcı kadın" ve "en iyi yardımcı erkek" oyuncu ödüllerini almıştır.
allah yardımcıları olsun. amin.
christian bale ye yardımcı erkek oyuncu oscarını kazandırann filmdir.
film klasik amerikan boks maçları üzerine çevrilmiş gibi gözüksede, temelinde bir aile dramı. öncelikle yaşanmış bir hikayeden kesit. Melissa Leo(alice) ailenin annesi ve genel menajerleri. iki oğlu için boks maçları ayarlayan, onları yönlendiren kişi. aslında efsane olan Christian Bale nin oynadığı dickie karakteri. tabi kokain ve arkadaş çevresi başını beladan kurtarmadığı için sönmüş bir efsane. aileyi ayakta tutacak mickey ise vasat bir boksör fakat abisinin tecrübe ve bilgileriyle yavaş yavaş pişmektedir. bu aile trajedisinin boksun görsellikleri ile birleşmesi ile ortaya çıkan bu filmde bale adeta döktürerek hakettiği oscarına kavuşmuştur. onun peşinden koşan zavallı çaresiz hırslı anne melissa leo da en iyi yardımcı kadın oscarını alarak bu güzel filmi iyice taçlandırmıştır.
--spoiler--
head, body, head, body, head, body.
--spoiler--

arkadaş bu christian bale ne azimli adam öyle. ben 10 kilo alıp vücudumu daha iyi bir şekle sokmak için aylardır belki de yıllardır uğraşıyorum ama bu adam 3 ayda 30 kilo verip, 3 ayda 30 kilo alabiliyor. şimdilerde the dark knight rises filmi için yine o hayvansı yapıya ulaşmış görünüyor. şimdi bu adama hayran olmayıp da ne yapalım? dinimiz, amin.
kırisçın ın her haliyle bir keş olduğu ve makinistteki haliyle kıyaslanamayacak olsa bile onu hiç o kadar sağlıksız görmediğim filmdir.
o kadar basit bir filmdir ki gerçek bir hikaye olduğunu kesinlikle hissedersiniz.
Vasatın ötesine geçememiştir.
bir rocky değil, rocky değil derken 1. ve sonuncu filmden bahsediyorum.
Bir raging bull da değil, keza bir the wrestler da değil, filmi 2 kereden fazla izlemediğim haliyle ayrıntılarını da çok hatırlamadığım Cinderella Man de olmayabilir. Ama sanıyorum yönetmen böyle olmasını da istememiş, yani Tek başına christian bale'in karakteriyle bile istese izleyiciye milyonlarca duygu aktarabilirdi, belki de becerememiş de olabilir bilmiyorum yönetmen kim kim değil. Ama yine de güzel film, birşeyler eksik olsa da dövüş sahneleri gaza getirmemesine veya germemesine rağmen, ana karakterle çok fazla yakınlaşamamıza rağmen kimseye çok fazla sevgi veya nefret duymamamıza veya üzülmememize, rağmen atmosferiyle bütünlüğüyle güzel film.

Bununla beraber bir zamanlar çok sevdiğim ama Terminator salvationla John connor gibi efsane bir karakterin içine ettiği için nefret ettiğim (gerçi yönetmen MCG asıl içine etti ya o da başka mesele) Christian Bale abimizi yeniden sevmeme neden olan filmdir de.

--spoiler--
Filmin sonunda gösterilen gerçek Dicky'nin hal tavır ve hareketlerinden Christian bale'in ne kadar büyük bir oyunucu olduğunu anlayabiliyoruz.
--spoiler--

Ayrıca Konu klişe yeavv diye kedi gibi miyavlayacak olan olursa da çenesine doğru sağlam bir aparkat atmak lazım.

ek: yönetmene baktım David Owen Russell diye bir adammış anladığım kadarıyla bu filmle kendini aşmış, o zaman aferin diyelim, Tutup da bundan Darren Aronofsky, Martin Scorsese performansı beklemek yanlış.

BU arada Martin Scorsese ile aronofsky'i yanyana koydum o da yanlış anlaşılmasın.

ayrıca ulan 90lar ne ara dönem filmi kategorisine girmeye başladı arkadaş yaşlandık,
belgesel tadını çok iyi veren, sabır isteyen, durgun ancak oturaklı bir film. filmi izlediğimizde bale'in oscar'ı hakettiğini de anlıyoruz.