bugün

Türkiye de yaşanan çeşitli olaylara tepkilerin sadece sosyal medyada kalma nedenleridir.
insanların sinmiş ve umutsuzluğa kapılmış olmasından dolayıdır, amaan boşver ne ye yarayacak ki kafasını yaşamaktadır insanlar.
belki de bu tepkiler en yakın seçim de icraata dönüşecektir. tek temennimiz budur.
belki de twitter ve facebook un varoluş sebebidir. insanların gazı alınır, pırıl pırıl olunur.

bilemezsin yani.
popüler olma düşüncesidir. zaten tepkiyi koyan kendini ön plana sürmek istemektedir. o da biliyordur hadi bu davayı devam ettir, şöyle yap, böyle yap deseler bir halt yiyemeyeceğini...
19 mayıs da düzenlenen gösteriler için aylar öncaden yapılan " atatürk bizi çağırıyor " eyleminin başarısızlığından durm rahatlıkla anlaşılabilnir.

zira ; oraya gidenlerin %50 si adalet ve kalkınma partisine oy veriyor. izahı bu.
sadece kemalistlerin twitter ve facebook'u aktif kullanmasından dolayıdır. diğer kalan kesim öyle bo$ zamanlarında uğrarlar. kemalistler gibi ya$am amaçları olmamı$tır sosyal medya. yalan mı?
1980 ihtilali sonrasında türkiye'ye adeta insan mühendisliği uygulandı. sosyolojik bir çalışma gibi tüm insanlar sindirildi. üstelik bu sindirme sadece korkutmak ile gerçekleşmedi. dilekçe hakları elinden alındı öncelikle. bireylerin istedikleri kurumdan bilgi edinme haklarına kısıtlamalar getirildi. gösteri yapan halk hemen bastırıldı. daha sonra karakollarda işkenceye maruz bırakıldı. adalet sistemi işlevselliğini kaybetti.

tüm bunları alt alta yazınca bile insanların tepkileri neden sadece sosyal medyada gösterdiklerini anlayabiliyoruz. bizler doğrudan olmasa bile sinmiş bir neslin çocuklarıyız. zira anne babalarımız biz ne yaparsak yapalım "aman dikkatli ol başına bir şey gelmesin" öğüdü veriyorlar. yani insanlar toplum için değil de bireysel arzuları için tepki veriyorlar konulara.
Herkes rahata alışmış hatay da 51 kişi öldü ortada güçlü ses getirecek bir tane eylem yok. Bu ölenler Hakkari de olsaydı adamlar gece gündüz sokakta olurdu ortalığın a.ına kordu.

istanbul da polis durdurup emniyet kemeri takmadığım için ceza yazıyor. Yiyiyorsa Diyarbakır da Şırnak'ta emniyet kemerinden birine ceza yazsınlar. Açıkça söylüyorum s.kerler.
algı olarak icraatten ziyade söyleme önem vermemiz şeklinde açıklanabilir düşünce. sistem bıdı bıdı yavşaklığına girmeyeceğim ama etkin gücün bunu sistematik olarak uygulaması ve bu durumu projelendirmiş olması çok da akla aykırı gibi görünmüyor. bakın artık patronlara işten çıkarma teknikleri bile meşru olarak öğretiliyor. bizse hala sağ, sol, laik, dindar, ırk, ot, bok gibi saçmalıklarla sunni taraflara çekilerek, asıl hedefden uzaklaştırılıyoruz. arada kalan gaz da bu sayede alınıp, sabah işlerine / okullarına giden koyun sürüleri olarak görevimizi yerine getirmiş olmanın gururuyla amaçsız sırıtıyoruz.
nedenlere bakılarak olmaması gerekenleri yok etmek için artık işe yarar bir şeylerin yapılması gerektiğini anlamalıyız.

oraya buraya yazıyorsun da ne oluyor? kimin bir yerinde bu yazılanlar?
adam gibi kaldırın bir yerlerinizi sokağa çıkın, somut bir şekilde gösterin tepkinizi. baktın eylemle, yürüyüşle de olmuyor, o zaman otur daha somut bir olay gerçekleştir. gerekirse şiddete başvur tıpkı avrupa ülkelerindeki haksıza uğrayan vatandaşların yaptığı gibi. tabi bunu yaparken masumu kollamak şartıyla.
üzerinde düşünülmesi gereken konu.her tepkide arbede çıkacak değil ya.