bugün

çocuk rızam yoktu dediği halde rızası vardı kararı vermektir.
kendi çocuklarını gözlerinin önüne almadan, gaddarca verilen karardır.
gün gelir devran döner, sap döner... sözleri hatırlatılır.
Kadınları ve küçük kızları cinsiyetlerinden dolayı insan olarak kabul etmeyen kendilerine adam diyen şeref ve vicdan kavramlarından mahrum kalmış varlıkların böyle vakaların devamını sağlamalarıdır.
adaletin kökten değişmesidir.

http://www.milliyet.com.t...zasi-var--gundem-1914705/

(bkz: onlar konuşur ak parti yapar)
Orospu çocukluğudur.
(bkz: benim türbanlı bacıma saldırdılar) diye avaz avaz bağıranların hukuk sistemini getirdiği nokta, kadına verdiği değerdir.

tecavüz konusu elbet istisamara açık, ancak 8-10 veya 16 yaşında kızın rızasıyla nasıl cinsel ilişkiye girebileceği açıklanması gerekir. hukuken 18 yaş altı çocuktur, özgür irade ve rızası olsa bile maruz kaldığı herşeyin bu kapsamda değerlendirilmesi gerekli.

diğer yandan yaşı büyük dahi olsa tecavüz iddiasını desteklemek için illa kadınların kolu, bacağı kırılmış, ağzı, burnu dağılmış mı olmalı?
Tanrı'nın devletin erkek olduğu bir dünyada meydana gelen durumdur.

Bu da alıntı:
8, 13, 15, 16… Bu sayılar, sadece birer rakam değil; yıllar boyu sistematik olarak tecavüze uğrayan çocukların yaşları.
8, 20, 26, 29… Bu sayılar da yalnızca birer sayı değil; yukarıda yaşları yazılı olan çocuklara topluca tecavüz eden erkeklerin sayısı…
Yakın zamanda yine bir toplu tecavüz haberi yer aldı medyada. Herkes yine öfkeyle doldu; hadım ve idam cezaları yeniden tartışmaya açıldı.
15 yaşındaki S.A, yaşamını sürdürdüğü Elazığ’ın Karakoçan Köyü’nde, 8 yaşından itibaren sistematik olarak cinsel istismara maruz kaldı. 70 yaşındaki bir köylüden, S.A’nın öz abisine kadar, toplam 20 kişi, S.A’yı 8 yaşından itibaren erkek egemenliğinin en şiddetli yüzüne mahkum etti. Henüz ikinci sınıfa giderken erkek şiddetiyle tanıştı; ilk tacizcisi olan erkek, 6. sınıfa başladığında ilk tecavüzcüsü oldu. Ama bu ne ilk ne de sondu… Haber kulaktan kulağa yayıldı; haberi duyan herkesin tacizi, tecavüzü de ardı sıra geldi. Tecavüzcüler hep “uzaktan” değildi; öz abisi de onlardan biriydi, durumdan haberi olan annesi “tüm suç kızımdadır” dedi. Bütün bir köy yaşananları duydu, haber “skandal” diye verildi, devlet kendi yarattığı bu durum afişe olunca nihayet “el attı”.
Tıpkı N.Ç’de olduğu gibi…

Mardin’de yaşayan 13 yaşındaki N.Ç’nin 26 kişinin tecavüzüne uğradığı haberi, 2002 yılında ortaya çıkmıştı. Adını unutamayacağımız “Utanç Davası”, yine utanç dolu geçmişi ve kararıyla hafızalarımıza kazındı. Aralarında asker, muhtar, korucu ve devlet memurlarının da bulunduğu toplam 26 kişinin tecavüzüne uğrayan N.Ç’nin davasında, önce N.Ç’nin yaşı büyültülerek “rızası var” denildi sonra da bu davada yargılanan 24 sanığa “iyi hal indirimi” uygulandı.
Tıpkı E.A’da olduğu gibi…

Bingöl’de yaşayan 16 yaşındaki E.A, iki yıl boyunca toplam sekiz uzman çavuşun tecavüzüne uğradı. Erkek adaletiyle yargılanan erkek tecavüzcülere de, iyi hal indirimi uygulandı.
Tıpkı Gölcük’te yaşarken 29 kişinin tecavüzüne uğrayan 13 yaşındaki Ö.Y gibi…

Aslında ne yukarıda sayılan rakamların bir limiti var ne de sayılan isimlerin sınırı. Duyulanların, bilinenlerin ve erkek devletin adaletsizliğine mahkum edilenlerin bir kısmı yalnızca yukarıda anlatılanlar.
Şimdi, Elazığ’da yaşanan yeni bir toplu tecavüzün ardından, “beklenen adalet” tartışılırken; adaletin gelmesini beklemeyen ve direnen kadınları hatırlamakta fayda var:
Geçtiğimiz Şubat ayında Mete Yüksel’in ölü bulunmasıyla ilgili başlatılan soruşturmada gözaltına alınan H., kendisine tecavüz etmek isteyen Yüksel’i meşru müdafaa hakkını kullanarak öldürdüğünü söylese de; erkek devletin adaletiyle tutuklandı.
Konya’da, kendisini sürekli olarak taciz eden ve en son da kaçırmak isteyen komşusu Hacı Sezen’i, yaşayabilmek için öldürdüğünü söylese de 22 yaşındaki S., erkek adalet tacizciyi mağdur, kadını katil ilan etti.
Kocaeli’de 14 yaşındaki R., annesini döven babası i.K.’yi 14 Nisan’da göğsünden bıçakladı. “Adalet”in yargıladığı, annesini korumak isteyen R. oldu.
Yaşadığı köyde kendisine tecavüz eden Nurettin Gider’i öldüren Nevin Yıldırım “cani”, tecavüzcü Nurettin Gider mağdur oldu. Erkek devletin adaleti Nevin’e müebbet hapis oldu.
Erkek devlet erkek tecavüzcüyü korur; erkek yargı erkek tecavüzcüyü aklar; erkek egemenliği erkek katili meşrulaştırır. Şimdi Elazığ’da erkek egemenliğine mahkum edilen bir kadın, yaşamını gasp edenlerden hesap sormak isterken; aynı adalet “Yargılayacağız, gereğini yapacağız” demenin planları içerisinde. Bundan önce sayısız tacizde, tecavüzde ve kadın katliamında olduğu gibi, kadınları adaletsizliğe mahkum edenler, şimdi de 15 yaşındaki E.A’nın yaşamını çalanları aklamanın hesabını yapıyor.
Yaşamları için direnen kadınlarsa ne hafızalardan siliniyor, ne de erkek egemenliğine karşı yürüttükleri mücadele devletin adaletsizliğine hapsedilebiliyor…
Nergis Şen
adaletin terazisi yok, adalette yok, vicdan yok, erdem yok, umut yok, yarın yok . o kızlar için hayatta yok. düşünsenize bir insanın yaşayabileceği en büyük acılara hiç günahınız olmadan vahşice maruz kalmışsınız canınız kirli eller tarafından acıtılmış ve siz ömrünüzün sonuna kadar bir daha korkmadan azap çekmeden her saniye ölmeyi dilemeden tek bir nefes dahi alamıyorsunuz ve size tek yapılabilecek korkma ben varım diyen bir devlet yerine sanki sizin suçunuz günahınız varmış gibi rızası vardı kararı çıkıyor...
o insan için yapılabilecek tek şey güven verip, suçluları en ağır cezayla yargılamak iken, 'suçlu' ilan ediliyorsunuz ve o insanlarla her an tekrar yüz yüze gelmekle karşı karşıyasınız toplumdaki diğer kötü erkeklerin gözünde insanların başını yakan birer fahişesiniz ben böyle dünyanın içine s...
Bir Türkiye gerçeği.

Evet demeden önce bir kez daha düşün.
Şeref yoksunluğudur.
veren hakime de tecavüz edilerek, kararın ne kadar yerinde olduğu bir kez daha tespit edilir.
eğer şeriat ülkesindeki hakim ise üstüne de recm cezası vermesi muhtemeldir.
Hukukun en temel dayanağı olan 'güven'in yerle bir olduğu andır.
Bu kararı veren insanları eğiten hocaların suçudur.
Bazı durumlarda gerçek olan durumdur. Yasa kadın yanlısı olduğundan, istediğini elde edemeyen hatun kişilerimiz böyle tehdit savurabilmekte, suistimal edebilmekte. Adalet ışığı herkes için.
hakimlerin en çok sıkıntıya düştüğü durumdur.
mahkemelerin tüm kararları kitaba göre vermemesi gerektiğini gösteren ve insanım diyen herkesin vicdanında yaralara yol açacak kararlardır. hali hazırda verilmişliği olan kararlardır ayrıca. 15 yaşında bir kız içindi hafızam beni yanıltmıyorsa 30 civarı şeref yoksunu ahlaksız uzun süreler tecavüz etmiş ve mahkemeden bu karar çıkmıştı.

bazen aklını kaybedecek gibi olursun ya söyleyecek yazacak kelimen olmaz. işte bu yüzden hakimler bazı durumlarda özellikle böyle durumlarda kitapların dışına çıkmak zorunda. muhtemelen bir çoğu babadır kendi evlatları vardır sadece bu yüzden yarın bir gün kendi başlarına da gelmesin diye yapana ağır bir ceza vererek toplumdan soyutlamaları yapmayı düşünenlerin de ibret alıp vazgeçmelerini sağlamaları gerekiyor. ne iktidar partisinin ne muhalefetin böyle bir şeye itiraz edeceğini zannetmiyorum işin siyasi ayağını da arkalarına alırlar. halkında içinde şerefsiz barındırmayan tamamının karşı çıkacağınız zannetmiyorum. al sana hem siyaset hem halk desteği..
Olayın net olarak bilinmediği için, ihtimali olan bir eylemdir.
önemli bir sorumluluk konusudur. kılı kırk yararak yapılmalıdır yapılacaksa.