bugün

nietzsche ye ait olan cümledir.

genç ateistlerin çokça beslendiği cümledir. oysa nietzsce derin adamdır. sözleri de derindir. ateistlerin anladığı gibi sığ değildir. gereken açıklama üst entryde yapılmıştır.
"Tanrı öldü.

Tanrıdan geriye bir ölü kaldı.
Ve onu öldüren biziz. hala gölgesi beliriyor uzaklarda.

Kendimizi nasıl avutacağız, biz katillerin katilleri? Neydi bıçaklarımızın altında ölümüne kan döken, dünyanın sahip olmuş olduğu bu en kutsal ve en kudretli şey: bu kanı kim silecek üzerimizden? Hangi su var bizi temizleyecek? Hangi teselli şölenlerinı, hangi kutsal oyunları icat etmek zorunda kalacağız?

Fazla büyük değil mi bize bu davanın yüceliği? Buna layık olmak için birer tanrıya dönüşmeli değil miyiz?"

(bkz: ironiden anlamayan nesile aşina değiliz)
(bkz: felsefeden anlamayan nesile aşina değiliz)
(bkz: salaklar)
ölmesi için varolması gerekir öncelikle.

Tanrı varsa eğer, nerede?
doğmayan kişiyi öldürmektir.

ne ara doğdu ki la ?
tarih boyunca bir çok kez tanrı ölmüştür çünkü hep aynı noktada stratejik hata yapmışlardır. büyümüşler, büyümüşler ve büyümüşler, sonsuza dek büyümüşler. ve kontrol edemeyecekleri kadar büyümüşler. sonunda kendi içlerine çökerek kara delik olmuşlardır.

ama şu anda bir tanrı var ve şanslıyız ki yaşıyor.
allah rahmet eylesin dedirtenzo.
tanrı öldü , mekan-ı cennet ruhu şad olsun.
Bu tip başlıklara entry girmek bile günahtır.
gebersin, bu laf batıda çöken hristiyanlık üzerine bir ağıt şeklinde söylenmiştir.

laf mecazdır, ama bazı mal geri zekalı aptallar bunu yanlış anlamıştır.
ölen şey tanrı olmaz akıllı.
(bkz: niçe sen misin kanka)
Şen bilim'de şöyle demiştir : « Tanrı öldü. Tanrıdan geriye bir ölü kaldı. Ve onu öldüren biziz. HâӀâ gölgesi beliriyor uzaklarda. Kendimizi nasıl avutacağız, biz katillerin katilleri? Neydi bıçaklarımızın altında ölümüne kan döken, dünyanın sahip olmuş olduğu bu en kutsal ve en kudretli şey: bu kanı kim silecek üzerimizden? Hangi su var bizi temizleyecek? Hangi teselli şölenlerinı, hangi kutsal oyunları icat etmek zorunda kalacağız? Fazla büyük değil mi bize bu davanın yüceliği?
Tövbe haşa. Sözlükce çarpılacaz.
Tanrı hiç var olmadı ki ölsün.
Sıçana donuşecek şimdi...deditir.
Bir filozof olarak müdahale etmem gerekiyor sanırım.

Burada ölen tanrı zihinden bağımsız var olan tanrı değildir. Zira nietzsche bunun üzerine Zaten konferans vermiş ve üstü kapalı bir biçimde: tanrı öldü, insanların kalbindeki tanrı öldü. Önceleri tanrı adına yapılan her şey, bugün para ve şan adına yapılıyor, tanrı öldü; onu biz öldürdük.

Kaldı ki eğer bir tanrının ölümünden bahsetmek hem ontolojik hem de epitemolojik bir hatadır. Ontolojik tanımına göre tanrı var olamaz ve ölemez.

burada açıklığa kavuşturulması gerekn bir konu da nietzsche'nin genel bir tanrıdan ziyade hristiyanlığın kendisine karşı duruşudur. zira nietzsche gereken mahiyette dikkatle idrak edildiğinde, nihilizmi dahi bir köprü olarak kullanır. tanrı'dan kasıt hristiyanlığın bir diğer tanrısı olan "jesus"tır. öyle ki kendisinin gerek ecce homo'da gerekse "böyle buyurdu zerdüşt"te şiddetle eleştirilere tâbi tuttuğu tüm ontolojik metaforlar direkt olarak hristiyanlığın metaforlarına işaret eder.

nietzsche her türden idealleştirmeye karşı idi. ne kendisine ne de bir başka metaya ya da bir olgu-ötesine tapınamazdı. kendisi "insanca, pek insanca 2" de idealleştirme ve tabulaştırmaya karşı çıkışlarını yazmıştır. nietzsche'nin en başta derdi tanrı ya da başka bir takım dinler değildir; daha geniş ve daha derin bir ufukla düşünmek gerek: o en başta tüm "ideal" olanlara zıt düşer. bunun içerisinde bulunduğu döneme ve ortama tekabül eden ideal de hristiyanlıktı, dolayısıyla nietzsche'nin araç-nihilist, anti-idealist felsefesi bu şekilde tezahür etti.

nietzsche bilahere iyinin ve kötünün ötesinde'de ahlak kavramına bu suretle karşı çıkar.

idealleştirme olayı bizatihi ontolojik ve ontik bir idealleştirmedir. çok ince bir çizgi var "o olun" deyişinde. dikkat kesilmeli tam buraya tüm kulaklar: nietzsche "insanca, pek insanca" nın tam başında "özgür ruhlar"dan bahseder. onlara, "onlar ki kendisine miras kalan her şeyi yıkıp, yerine kendisine ait olanı yaratanlardır, işte üst-insan budur" der. burada dikkat edilmesi gereken başka bir husus aynı kitapta geçer, " 'böyle olması gerektiği için değil, böyle istediğim için böyle' demeli birey". evet, burada üst-insanın kim ve ne tür ana-niteliklere sahip olduğundan bahseder. işte tam burada "nietzsche hani anti-idealistti?" soruları sorulur. ve el-cevap: idealizme karşı duran ve onun yerine özgür ruhları hedefleyen nietzsche'yi anlamanın tek yöntemi burada şöyledir ki "nietzsche özgür olunduğunda üst-insan olunacağını söyler" bu şekilde bakıldığında bu bir ideal değil, nihilist tutumdur. böylelikle özgür olun dediğinde hem de idealist olursa büyük bir mantıkî çelişkiye düşmez mi? kaldı ki burada olay yine bu kadar basit değildir; zira ontolojik bir idealizme karşı durur nietzsche, yani var olanların ideal varlıklarına karşı durur.

Edit: aynı başlıktaki diğer entryleri aynı entryde toplama.
Allah rahmet eylesin. Allah tahsilatıni affetsin. El fatiha
Valla burda su an ezan okunuyor, inanmayın.
görsel

ne dedin sen
Önce homo naledi

Sonra Mars'ta bulunan su

Tanrı ölmedi ama hastalandı .

Yakında ölecek...

Yaşarsanız bir 50 sene sonraya bakın...

Ateist nüfus Türkiye de çoğunluk olmazsa namerttim.
bunu diyenlerin hepsi öldü.

tanrı hâlâ yaşıyor.
tanrı yarattığı insanlara bakarak şu sözleri söyledi : "bunlar nasıl olur da benim elimden çıkar ? bunları ben yaratmış olamam. " dedi ve kahrından öldü. öbür dünya'ya bütün giriş, çıkışlar kapandı artık ruh geçişi yapılmıyor yeni bir tanrı gelene kadar.
tanrı ölümsüzdür. çünkü doğum ve ölüm maddeye mahsustur. tanrı maddeden oluşmaz.
Moderatorlerin ortada olmamalarından dolayı yazarlar arasında başlayan endişeyi ifade etmek için kullanılır.
Niçe diye bir gevurun lafidir. Niçe öldü peki ne oldu ?