bugün

home computer isimli atariyi aldığınız zaman, atarinin yanında verilen çok oyunlu kasette mevcut oyundur. çok basit görünmesine rağmen, belki de dünyanın en eğlenceli oyunudur. oyunu oynadığınız partnerinizle aranızdaki bağı kuvvetlendirir. iki ya da tek tank seçilip, düşman tanklara karşı kartal şeklindeki emanet korunurdu. vurduğunuz düşman tank'ın rengine göre; fazladan hak, silah güçleri, zamanı durdurma ya da kartalın duvardan olan çevresini demirleştirme gibi şeyler çıkardı. eğer hakların bitmişse de, oyun arkadaşının haklarını sömürebilir ve kavga çıkartabilirdiniz.
maloz arkadaşın göz göre göre kartalı vurması ile çok pis kavgalar çıkartabilen oyundur. *
son zamanlarda cok fazla konu$an ermenistana abi tokadi atmak icin gerekli olan tank sayisidir.herkes haddini bilsin!
cocuklugumun oyunu.
bitirilmesi, çok fazla sabır isteyen, değişik versiyonlarında normalinden çok daha fazla level barındıran, ana mantığı kartalı korumak olan atari oyunu. ilk bölümü construction dan yapılıp; sırf metalle kartalı kaplayıp, ortadan gene metalle bir sıra kare blok döşeyip* oynanmalı level 1 atlanmalıdır. bana mı rastlıyor bu sürekli bilmiyorum ama construction bölümünü efektif oynarsanız level 2 ye pek çok can ve 4.seviye tankla girebilirsiniz.
insanı kıl eden, öldükçe dirilmeye teşvik eden zındık icadı. boş zamanlarda oynanabilir, güzeldir.
bir zamanların efsane atari oyunu. amaç kartala zarar gelmeden düşman tankları yok etmekti. alınan çeşitli upgradelerle ve zorlaşan levellerle başından saatlerce kalkamazdınız.

isterseniz bu oyunun modernize edilmiş versiyonunu bilgisayarınızda oynayabilirsiniz. oyunun ismi battle rush: tanks (5MB). elefun-desktop fiması tarafından birkaç yıl önce piyasaya sürüldü. link için:

http://rs369.rapidshare.c.../99260436/Battle_Rush.rar
ortağınız iyiyse ufak çapta bi rommel, bi guderian havasına girdiğiniz oyundur.
parkurda belirli zamanlarda çıkan, hemen hemen sizin tankınızın boyutu kadar büyük bir yıldız bonus vardı. onu alınca atışlarınız daha da hızlanıyordu. zira bu tankın nşa mermi hızı, insanın ortalama olarak yürüyüş hızıyla aynıydı. yanından koşarak geçseniz, o mermiyi geçerdiniz .. bu yıldızı ikinci defa alırsanız da, çiftli olarak sallıyordunuz namludan. çiftli ateş edince, çelik duvarları da yok ediyordunuz. kısacası elinizden ne uçan, ne de kaçan kurtulabiliyordu ..

ayrıca oyunun orjinal ismi de '' tank a 1990 '' şeklindeydi yanılmıyorsam ..
bu oyunda bazı tanklar vurulduğunda, vuruldukları yerde bazı şekiller çıkardı. kürek çıktığında aldığınız zaman kartalın etrafı demirle çevrilirdi vurulamazdı, tabanca aldığınız zaman tankınız süper korumalı ve çok güçlü ve hızlı ateş eden bir tanka dönüşürdü ve bu insanı müthiş derecede mutlu ederdi. yıldız adlığınız zaman da tank güçlenirdi ama tabanca almış kadar olmanız için üç yıldız almanız gerekirdi.
oyunda pembe renkli düşmanları vurunca ekranda beliren zımbırtılar ve karşılıkları;
miğfer-kısa bir süreliğine zırh verir, ölümsüz olursunuz
kürek-kalenizi kısa bir süreliğine çelikle kaplar, ancak siz yeterli seviyede ve kazmalıktaysanız vurabilirsiniz
yıldız-sıfır kilometre tank ilk yıldızı aldığında seri ateş etmeye başlar, 2. yıldızda çift mermi gönderir ve 3. yıldızda ise çeliği bile kıran psikopata dönüşür.
tabanca-3. yıldızın işlevini anında görür
el bombası benzeri-ekrandaki düşman tanklarını anında patlatır
pati-ekrandaki düşman tanklarını kısa bir süre dondurur
tank-can verir
atarinin hakim oldugu yılların unutulmaz oyunudur..sega ya da micro genius marka atarilerimize ''cok oyunlu'' kasetler arayıp, içinde olmasına dikkat ettiğimiz oyundur..nice koç yiğitler bu oyunda birbirine girmiştir..''olum bak yıldız cıkarsa benim'' ''banane lan benim ateşim az'' ''bak kartalı vururum'' ''sen kartalı koru benim ateşim guclu'' gibi cümleler oyunla uzaktan yakından alakalı herkesin buyuk bir ihtimalle kurdugu cümlelerdir.. yanar dönerli mor renkli tankları vurdugunuzda bonus alma imkanına sahiptiniz.. bu bonus zamanı durdurmaya,zırh almaya ya da ateşi güçlendirmeye yaramaktaydı..
annemin tam anlamı ile ustası olduğu oyun. eskiden beraber oynardık. silah çıktı koş koş sesleri ile çınlardı salon.
sıkışık istanbul trafiğinde müziği kulaklarımda çalan oyun. bilinçaltımdaki şiddete dair tüm düşüncelerin kaynağı, ekranda beliren bomba işaretini kapana kadar yaşadığım heyecandır.
atari kasetlerinin vazgeçilmez oyunudur (bkz: ne günlerdi be)
kardeşle sabahlanan zamanların sebebidir.
nintendo platformuna uyarlanmis versiyonu da bulunan oyun.
(bkz: tank 1990 da kartalı vuran hayvan arkadaş)
bu oyunda düşman tanklarını vurduğunuzda bazen yıldız, kürek (kartalın etrafını metal kaplamaya yarayan bişey) gibi ödüller veriliyordu. işte bunlardan en değerlisi tabancaydı. onu aldığınız zaman tankınız hem çok hızlı ateş ediyor hem de hızlı gidiyordu. ve az çıkardı. işte bu tabanca, arkadaşlığın bitmesine neden olabiliyor ve ya daha da çok sağlamlaşmasına yardımcı oluyordu. örneğin;

-olum ben alayım işte zaten canım çok az.
-banane olum ben kapçam onu daha yakınım.
(ve artık ikinci kişiye yıllar sürecek bir kin başlamıştır)

ama şöyle de olabiliyordu:

-senin canın azalmış, o tabancayı sen almalısın
-olur mu öyle arkadaşım, sen al hem daha yakınsın.

işte o anda arkadaşlık iyice pekişir. çünkü paylaşılması zor bir şey var ortada ve birbirlerine feda ediyorlar.

netice olarak güzel oyundu. * * *
tabanca güçlendirisi alan, demir şeyleri yıkabildiği için bazen yanlışlıkla kartalı vururdu.
bir de bölüm editörü vardı. burada düşmanları dar bir alana hapsedip, tüm güçlendiricileri toplamak, hak olsun, güçlendirici olsun, sonra onları öldürüp bölümlere başlayarak ufaktan bir hile yapılabilirdi.
tank ilerlerken rahatsız edici distortion efektli bir ses gelmektedir. ve oyun sonlandığında bir sonraki seviyeye geçildiğinde ya da aynı seviyeye tekrar başlanacağı anda ekran karardığında da o distortion efektli ses birkaç saniye daha devam etmektedir, huzur kaçırmaktadır!
takım arkadaşınızı vurduğunuzda, takım arkadaşınız bir süreliğine donardı bazı versiyonlarında. kartal da sanırım abd semboli, ancak oyunu yapan namco; ne iş anlamadım.
teknoloji teknoloji dediler.

90 tankın bana verdiği zevki yaşatacak başka bir oyun daha yapamadılar...
oyunu ilk açtığınızda çalan 8bitlik müziğin halen kulaklarımda dolaştığı oyun.
geçen gün yurtta oda arkadaşlarıyla eski atari muhabbeti yaparken birden feci şekilde özlem duyduğumuz sonra internetten aramaya giriştiğimiz, oyununu açmamızla beraber stage 1 yazısını görüp o müzik sesini duymamızla beraber adeta orgazm olduğumuz muhteşem oyun. şunu anladımki ne pes ne fifa ne nfs ne de call of... hiç birinden atariden aldığım zevki alamamışım ne de olsa biz atari dönemi çocuğuyuz...