bugün

dünyanın en güzel coğrafyalarından birine sahip, nereye tohum eksen fışkırırcasına ürün veren, gölleri, denizleri, nehirleri, baldan tatlı meyvaları, arıları, kuşları, her yöresinde binbir türkü dolu, her yöresinde sıcak ana kucağı sarılmaları, köyleri, dağlarından serin rüzgarlar esen, ovalarında kardeş kucaklaması, pekmezleri, reçelleri, balıkları, her karışında bulunanı besleyen cömertliği, içine çektiğinde gül kokusu, içine çektiğinde bebek ağlaması, etiler, bizans, sümerler ve binlerce uygarlığın bırakamadığı, kopamadığı, uzakta olanın hüzünle baktığı, bozkırları ve yüzmilyonları doğurabilecek konyası, buğdayı, narı, sahilleriyle bu güzel, bu eşsiz ama o kadar da şanssız anadolu. sen güzelsin memleketim ama biz senden ağız tadıyla yenilebilecek bir helva yapamadık.