bugün

22 şubat 1962 ve 21 mayıs 1963 tarihlerinde 27 mayıs ihtilalinin pek işe yaramadığını görerek kendisine son derece bağlı harbiyeliler ve bir kısım subaylarla darbe girişimlerinde bulunmuş;ilk girişimi sonucunda sarı kart görmüş fakat nedense görevine devam ettirilmiş,ikincisi sonucunda asılmıştır.

onca harbiyeliyi peşinden sürükleyebildiğine göre çok etkileyici ve doğru bir insan olsa gerektir.giriştiği darbelere de centilmence darbeler denebilir çünkü olabildiğince kardeş kanı dökmeden uygulamaya çalışmış,fakat bu yüzden de başaramamıştır.

27 mayıs sonrası yine aynı filmlerin dönmesi sebebiyle bir nebze de olsa hak verdiğim kişidir,radikal bir değişim gerektiğini idrak etmiş;fakat kansız darbe yapmaya çalışınca başarısız olmuş,ölüme gitmiştir.
radyoevine baskın verip kelle almadığı için başarısız olmuştu.
bir de ikinci darbeden sonra hakime "elime fırsat geçse tekrar darbe yaparım" demişti diye biliyorum ben.
giriştiği eylem başarısız olan, bir daha girişse gen başarısız olacak olan, orduya girmişssin faydalan nimetlerinden diye davranmak yerine memlekete girecem daha fazla yiyecem diyen eski rütbelidir. başarılı olsaydı kenan paşa gibi popüler olabilir, iyi ihtimalle sibel can'ı kötü ihtimalle ibrahim tatlıses'i nü halinde çizebilirdi.
Türkiye tarihindeki başarızılıkla sonuçlanmış iki darbenin mimarı kişidir.

ilk darbe girişiminde tüm tanklar ve harbiyeliler, meclisi ve bakanlıkları kuşatmış iken, ve çankaya köşkünü korumakla görevli binbaşınında en yakın arkadaşı olması sebebi ile kendi tarafında yer alıp, kendisine ettiği telefonda "genelkurmay başkanı, cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar şu anda çankaya köşkünde emrim altındaki birliğin kontrolündedir. isterseniz hepsini tutuklatabilirim efendim" demesine karşılık, tutuklamtmayıp gitmelerine izin vererek mağlubiyeti kabullenmiş ve ismet inönü'ye büyük fırsat vermiştir.

ismet paşa'da askeri üstünlüğünü ve yüksek kişiğini kullanarak duruma el koymuş ve söz verdiği üzere talat aydemir ve yandaşlarını sadece emekliye sevketmiş, divan-ı harbe vermemiştir.

Emekliye sevk edildiği ilk gün eşine "bu iş burada bitmedi" demiş, ikinci darbenin sinyallerini vermiştir.

Harbiyelilerin, Adalet partisinin "aldanan harbiyeliler" sözüne istinaden, bir törende "harbiyeliler aldanmaz" yazılı bir çelenk bırakması, ve her izin günlerinde talat aydemir'in evinin önünden geçit töreni yaparak kendisini selamlamaları, talat aydemir'i yüreklendirmiş ve ikinci darbesi için kolları sıvamıştır.

Sivil olarak giriştiği ikinci darbesinde başarılı olmasın tamamen şom ağızlılığı sayesinde 27 mayıs'ın isyancı subayı alparslan türkeş tarafından balına engellenmiş, bu sefer iş ismet inönü'ye kalmadan genelkurmay başkanı cevdet sunay tarafından halledilmiştir.

ikinci darbe girişimi radyo evi baskını ile sınırlı kalmış ve radyonun tamamen genelkurmay başkanlığı eline geçmesinden sonra, talat aydemir ve yandaşları kaçmışlardır.

Yakalandığında ismet paşa tarafından yeniden affedileceği ümidi yazılarından anlaşılan yalnız albay, ismet paşa'nın infaz edin emri üzerine asılmıştır.

Asılmadan önce damadına verdiği vasiyet mektubunda, gönül verdiği ve hep yanında bulunan harbiyelilere yakın olmak için Harbiye bahçesine gömülmeyi istemiş ve mezar taşına da şu sözün yazılmasını rica etmiştir;

"Harbiyeliler aldanmaz"

inanarak baş koyduğu yolda insani zaaflarından dolayı başarısız olmuş idealist bir askerdi. *
ne kadar acidir ki "prezervatif tak, baska bir sey takma" zihniyetine sahip yeni -genc- nesil tarafindan emekli futbolcu/sarkici sanilabilmektedir bu kisi. onlara da inonu tokadi lazim ya, neyse.
iki defa darbe girişiminde bulunmuştur. ilkinde affedilmiş ikincisinde ise darağacını boylamıştır.
kim vurduya giden zavallı bir subay. 28 şubat darbesini yapanların banka yönetimlerine girdiğinde kemikleri sızlamıştır.
kemalizm'in nato'ya giriş sürecinde ordudan tasfiye edildiğini düşündüğü için isyan bayrağı açmıştır.
ilk başarısız darbe girişiminden sonra ismet inönünün harbiyelileri aldattı söyleminden 1 hafta sonra harp okullarının bahçesindeki Atatürk büstlerinin önüne üzerinde '' harbiyeliler aldanmaz '' yazılı çelenk bıraktıran harp okulu komutanı..
talat aydemir'in peşinden giden harbiyelilerin hepsinin okuldan atılması neticesinde o zamanlar 2 yıl olan harbiye 2 yıl mezun verememiştir. yıllar sonra bu durumun ceremesini çeken yaşar büyükanıt, ilker basbug sadece 2 yıl, ışık koşaner de 3 yıl genelkurmay başkanlığı yapmak zorunda kalmıştır. normal görev süresi 4 yıl olmasına rağmen bu 3 general 4 yıl o koltuğa yaş haddinden dolayı oturamayacaktır.
"bakışların bana biraz cesaret versin, korkuyorum sana darbeden söz etmeye" şeklinde devam eden şarkısı dillerden düşmeyen bestekar şahsiyet..

eşşeğin kulağına su kaçırdığı için başarısız olan ve bu sebeple kendisine hastalavista denilen bir garip adem..

ona da yazık ama... onun diğer darbecilerden neyi eksik.. dimi yaa....
bizim ressam kenan kadar olamamıştır.
27 mayıs'ı planlayanlar arasındadır aslında bu zat ancak darbe sırasında yurtdışında olduğundan ve fazla sivri olan dilinin baş ağrıtacağı düşünüldüğünden komite dışında bırakılmıştır..
birileri hatırlar umarım:

(bkz: ziya ozdevrimsel)
27 mayıs ihtilalinden sonra, milli birlik komitesinin bütün gücünü çekip silahlı kuvvetler birliğine devreden albay.

türkeş'in başını çektiği inönü karşıtı 14'ler sürgüne gönderilince milli birlik komitesi bütün gücü eline aldığını zanneder. öyle ki milli birlik komitesinin kudretli albay, binbaşı ve hatta yüzbaşıları protokollerde ön sıradadır ve tören geçitlerinde orgenerallerin önünde yürümektedir. aşırı derecede inönü karşıtı olan, kara harp okulu komutanı albay talat aydemir bu duruma çok sinirlenir. çünkü o kıdemin üstünlüğüne inanmış bir subaydır.

inönü'ye olan garezi de had safhada olduğu bir dönemde genelkurmay başkanı cevdet sunay'ın yönettiği bir toplantıda bütün kuvvet komutanları ve generalleri aşarak hareretli bir konuşma yapar ve "ben chp'nin askeri değilim. ben bu milletin askeriyim. hepinizi uyarıyorum bu ülkede bir kez daha devrim olacak. hangi komutan şu anda kendi birliğine sahip, çıksın söylesin" diyerek "bütün birliklerin komutası bende" demeye getirmiştir. kendisi pek dikkate alınmayınca istanbul birinci ordu komutanıyla harekete geçmiş ve bir anda milli birlik komitesinin üstünde bir güç oluşturmuştur. ankara ve istanbuldaki muvazaffaf birliklerin hepsi kendisine destek verince ihtilal hareketini başlatmış, 27 mayıs'ın devletin başına getirdiği cemal gürsel, ismet inönü, cevdet sunay ve milli birlik momitesinin tüm elemanlarının çankaya köşkünde esir almıştır. lakin "kardeş kanı dökülmesin" diyerekten ihtilali sonlandırarak ismet paşa ve diğerlerini serbet bırakmış ve yine başbakan ismet paşanın imzasıyla emekliye sevkedilmiştir.

gücünün zirvesindeyken göstermiş olduğu bu zaafiyetten daha büyük bir ahmaklıkla, emeklilik yıllarında sadece 2 tankla ikinci bir darbe girişiminde bulunmuş başarısız olunca da ismet paşa tarafından idama gönderilmiştir. mezar taşında ahmaklığını en güzel şekilde anlatan "harbiyeli aldanmaz" yazar. 2 tankla darbe yapabileceğini zannedecek kadar ahmaktır.
ismet inönü ABD'den döndükten sonra, o sırada hapiste olan talat aydemir'in cezasını soran komutana " infaz edin " emrini daha havaalanında verdi...

talat aydemir harbiye kazağının üzerine giydiği infaz gömleğiyle tabureye kendi çıktı ve...

" memleket için hayırlı olsun" dedikten sonra tabureyi kendi tekmeledi.
mezar taşına (bkz: harbiyeli aldanmaz) yazılmasını istemiştir. yazılmamıştır. bu cümle ismet inönü'ye karşı söylenmiştir.
asıl rütbesi albay olmasına karşılık paşa olarak anılan ihtilalci paşa, iki başarısız darbe girişiminden sonra asılmıştır. ilk darbede köşktekileri içeri tıksaydı şu an daha aydın bir memlekette yaşayacağımız aşikardı.
harbiyelilerin başını yakmıştır kendisi. enver altaylı bu işi nasıl yaptığını ayrıntılarıyla anlatır kitabında.

(bkz: büyük oyundaki türk)
enteresan adammış; hem düşünceleriyle hem yaptıklarıyla. tanışmak isterdim kendisiyle.
kendisi 22 şubat 1962 ve 21 mayıs 1963 darbe girişimlerinde bulunmuştur.
her ne kadar türk ulusu adına yapıldığı söylense de, aslında bir
avuç emekli ve muvazzaf subayın askeri diktatörlük kurma hevesinden öte bir
anlam taşımamaktadır. bu yüzden yeterli desteği görememiştir. bu darbe girişimleri sonucunda idama mahkum edilen şahıstır.
isyancı bir subay, sen kim oluyorsunda millet iradesini ayaklar altına almaya kalkıyorsun ? ayrıca kelle almadan ihtilal yapılamayacağını kanıtlamıştır.
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel