bugün

annesinin tansyonunun yükselmesi ve kendisini kötü hissetmesi.
soğuk hava.
Uyanmış olmak.
bana seni tanıdığımdan beri başıma gelmeyne kalmadı dedi. uğur suzmuyum ben.
çok acıktım.
offfff... o kadar çok var ki.
Üşengeçlikten doğan açlık.
çalışıyor olmak. saat dokuz oldu ulan!
Bu başlığın aklıma getirdiği sebeplerdir. öz olarak bu başlıktır.
siparişimin hala gelmemiş olması.
vergi borçlarım, ssk borçlarım, kredi borçlarım.
vizelerin gelmesiyle yavaştan beliren not bulma çaresizliği.
ertesi gün 4 tane sınav olması.
o çocuğun neden böyle yaptığını anlamadım şimdi mutsuzum.
mutfakta kullanılacak temiz tabak bardak çanak kalmamış olmasıdır.bulaşık yığılmıştır.
Yine kendimle baş başa kaldım. Arka fonda bir ağıt çalıyor; dersim dört dağ içinde. Sözlerine kulak vermediğim zamanlarda bile ne kadar etkiliyor bu şarkı beni, anlatamam. Bir ses bu kadar mı anlatır acı çekmenin, feryadın ne olduğunu? Anlatırmış, anladım. Bu şarkıyı dinlerken hep yazasım geliyor ya da yazasım geldiği zamanlar bu şarkıyı dinliyorum. Bilemiyorum. Şarkıdan söze girmişken, artık şarkılar bile beni anlamıyor. Farklı tellerden çalmaya başladık galiba ya da ben, beni anlayan şarkıları bulamadım sanırım.
Neden ayrılıklar hep beni buluyor? Tam işte bu dediğimde basıp gidenler niye? Niye hep birilerinin ardından ağlamak zorunda kalıyorum? Buradaki insanlar beni gerçekten sevmiyorlar biliyorum. Dostlarımı özledim. Hem de nasıl özledim! Keşke yanımda olsalar…
Anlatamıyorum. Doğru kelimeleri bulamıyorum. Delirmek üzereyim. Kendime bile neden mutsuz olduğumu anlatamıyorum. Anlatmaktan korkuyorum. Sadece birinin omzunda ağlamak istiyorum, sebebini sormayacak biri, sadece susup beni sakinleştirecek biri. neden yanımda değilsin?
yediğim ayvanın boğazımda kalması ve yanımda su olmaması.
bin türlü mutsuzluk bilirim, bu başka.
mide agrisi...
bir çok şey. bazen haklı olsan bile konuşmaman gerekirmiş onu anladım.
bulaşık yıkama zorululuğu. bu zorunluluğu yerine getirmeden yemek de yapılmaz. 3 parça bile sinirini bozar insanın. pet bardaklarda tabaklarda yemeğin tadı çıksa ne âlâ ama yok öyle bir şey tabi.
yarın işte tek başına kalacak olmak ve sevgiliden ayrılmak.
Mutsuzluğun çaresizlik olduğunu
Babamı
Kansere yenik düşürürken
çaresizliğimi
gözlerimden alıp
yıldızlar devrettim.
Çaresizliğin mutsuzluk olduğunu öğrendim
Yanlızlığın mutsuzluk olduğunu
Gönlümün odağına yerleştirdiğim
O yarin
O kalbin
Ellerle oynaşırken
Gögsümün üzerine saplanan
O hançerle kazırken
Değer verdiğim tüm anıları
Acıtarak
Kanatarak söktüm
Yanlız kalan kalbimin
çırpınışlarını
bir kuşun kanatlarına bıraktım.
sevgiden yoksun
sevmekten yoksun
kalan yanlızlığımı
denizin dalgalarına
sundum
kıyılara
vura vura
onlarda
dalgalarını
geçsin diye
Yanlızlığın çaresizliğin
Mutsuzluk olduğunu öğrendim
Mutsuzluğu
kendime
dost edinip
mutlu olmayı öğrendim..
2 gün sonra en yakın arkadaşımı almanyaya yolcu edeceğim. her görüşmemizde planlar yapıyoruz şurdan yazışırız, böyle haberleşiriz, biliyorum orda sevgilisiyle çok mutlu bir hayat yaşayacak falan ama içim içimi yiyor, hiç gitmesin istiyorum, benden uzakta mutlu olsun istemiyorum be sözlük.
mutsuz muyum bilmiyorum ama kafam çok karışık hatta o kadar karışık ki entry girmemem gereken yere bile entry giriyorum.Bi kıza arkadaş yoluyla haber gönderdim kız face den eklesin demiş ama kıza karşı bişey hissetmemeye başladım ulan nasıl oluyor anlamıyorum valla bi çözseydim iyiydi.
çiğköfte yememden ötürü canımın kahve çekmemesi.