bugün

ilk mesajı hep karşıdan beklemek.
hayatımda ilk kez gördüğüm bir insanla asla tokalaşmam.
herkesin elinden uzatılan peceteleyı almam
her evde yemek yiyemem.
her dukkanda yemek yiyemem.
ve ılk başta sevmedim mi hayatta sevemem.
Sımetrı,duzen hastalıgı,annem harıc kımsenın yaptıgı yemege guvenememek.
insanların sağ tarafında yürümek.
şu pürüzlü yüzeyi olan plastik kaplardan metal çatal veya kaşıkla bişe yerken çıkan sürtünme sesini duyunca delimsek olmak.
ağzım küfür yapmaz ama damarıma girildiği an tersten küfür ederim, karşı anlamadığı için sorun teşkil etmez.*
(bkz: #20278563)
parkelerin üzerinden yürürken satrançta atın gittiği 'L' şeklinde adım atmadan rahat olamıyorum.
ne zaman sütlaç yesem 'acaba kadayıf mı yeseydim?' diye düşünürüm. ne zaman da kadayıf yesem 'acaba sütlaç mı yeseydim?'diye düşünürüm.
kulağıma küpe takmadan uyuyamıyorum. yıllardır delik olmalarına rağmen bir gece bile küpesiz uyusam kapanacaklarmış hissine kapılıyorum. küpesiz uyumak zorunda kaldığımda ise sabah elime geçen küpeyi takıyorum kulağıma.
Acaba anahtarı aldım mı? Yolun yarısındayken acaba kapıyı kapattım mı? Tabi bunlar sadece obsesyon boyutunda. Kompulsiyona dönüşmediği sürece sorun teşkil etmiyor.
ağız şapurdatan insanlar, derin derin nefes alan insanlar, dik dik suratına bakan insanlar...
müzik dinlemeden uyuyamiyorum. özellikle Ceyhun Yılmaz'ın yıllar önce ki radyo programı konçerto kayıtlarını dinleyerek uyuyorum. Eğer müzik yoksa bayılarak uyuyabiliyorum.
el yıkamak.
tedavibile gördüm atlatamıyorum.
her gördüğüm aracın plaka numaralarını kafamda çarpar böler toplar 5 ve 5in katlarına ulaşmaya çalışırım. deli sikti zaar.
Insanların ad soyadlarının kaç karakter, kaç hece olduklarını hesaplarım. 13 harf, 7 heceyse değmeyin keyfime.
En son mesaji benim atmam lazim en buyuk takintilarimdandir he birde bana annem bile olsa gec cevap vermeyecek ayrica tek kelime ile de cevap vermeyecek.
televizyonun etrafında birşey olursa televizyon izleyemem. Sürahi olur, vazo olur artık her neyse.

Bir de oturduğum odada tek başımaysam odanın kapısı kesinlikle tam kapalı olacak, tam diyorum bak.

Takıntı arkadaş işte.
sözlükte girdiğim entry nin sonuna mutlaka nokta koyarım mutlaka.
Muzık sesının bes bolunebılıyor olması sartım var yoksa dıneyemıyorum.evet takıntılıyım.
ikisi birarada + browni.
sofra hazırlarken farklı olan tabak, çatal, kaşık, bardak vs. gibi nesneleri kendime koyuyorum. örneğin; 3 kişilik bir sofra hazırlarken 2 tabak aynı, ancak 1 tabak farklıysa o farklı tabağı kendime alıyorum. Aynı durum kaşık, çatal, bardak vs. için de geçerli. Eğer farklı olanı kendime almazsam, farklı olanı alan kişinin başına kötü bir şey gelecekmiş gibi hissediyorum. Ancak ortada sadece 1 tane farklı nesne varsa ortaya çıkıyor bu takıntım. Yani, 4 ya da 5 kişilik servis açarken 2-2 veya 3-2 durumu söz konusuysa sıkıntı yapmıyorum. böyle de gereksiz bir insanım.
Yaptığım her işi çok iyi yapmalıyım.
Eğer yapamamışsam, aksamalar olmuşsa ve amaçladığımın dışına çıkmaya başlamışsam devam edemem.
Olduğu yerde bırakırım. Kendi emeğime de yaptığım işe de yazık ederim.
the simpsons dizisi başlarken jenerik müziğinde bir bölümde lisa elinde saksafonuyla giriyor ya, sinir krizi geçiriyorum o bölümde sözlük. Olmuyor şarkının gidişatını bozuyor. Her the simpsons izlerken sinir oluyorum o yüzden.

Tom ve jerry'de jerry'den nefret ediyorum. Küçük pislik fare. Tek yaptığı kötülük.

Bugs bunnyden ve mik mik edip kaçan sakil kuştan da hiç hazzetmiyorum zaten. Hep başarılı oluyorlar kıl oluyorum. Bir kere de olsa üzülsünler istiyorum. Bayağı bildiğin rahatsız oluyorum içim sıkılıyor izlerken sözlük.

Çizgi film ve çizgi dizi izlemeye bayılıyorum bu arada.
Çok beğenerek aldığım şeyleri(örn:kıyafet) giyemem öyle hemen. birkaÇ hafta geÇmesi gerek. ( 1-2 kere giydiğim tam 2 tane gömleğim var) Çok beğendim ya bana Çok güzel gözüküyor ya millete hava atıyormuş gibi hissediyorum be sözlük. biraz değişik işte. ha bide okul iÇinde güneş gözlüğü takamıyorum, uzaktan artis gibi gözüküyorum sanıyorum.