bugün

görsel
insan istemiyorum ama yalnızlıktan da çok sıkıldım. ne olursa olursun bir noktada bir insana ihtiyaç duyuyorsun.
Bazen sonunu bilmiyor olmanıza rağmen o bilinmez sona ulaşabilmek adına fedakârlıklar yapardınız. Yol üzerindeki taşları kaldırırdınız. Yere düşer, dizlerinizin parçalanmasına rağmen yürürdünüz. Binbir zorlukla karşılaşıp en azından sonu güzel olacak diye umutlar beslerdiniz.

Sonra yaklaştığınız yol sizi çamurlarla karşılardı. Ama hayır, buna rağmen yine ilerler ve o sonu düşlerdiniz;
bir çukura düşeceğinizi bilmeden.

Düştüğünüz çukurdan kimse elinizi tutup sizi kaldırmazdı da. oysa siz o yolu kullanırken bir yandan da kullanılır hâle getirmiştiniz ve Buna rağmen size yardım eli uzatan olmamıştı.
Buna rağmen. size. yardım eli. uzatan. olmamıştı.
Olmazdı.

Size de o çukurda kalmak düştü.
yaptıklarınızın karşılığını alamadınız, acıydı. Yalnızca bir şeylerin farkına vardınız ve vardığınız ile de kaldınız. işte bu daha da acıydı.

O yolun sonu o kadar uğraşa rağmen acıyla bitmişti.
Tuhaftı.
otopsiraporları: mutlu sonla biten bir şeyler yazabilsen, dişimi kıracağım.
Son siken iyi siker.
buraya ilk adım atmamdan itibaren 10 yıla yakın zaman geçmiş sözlük. (27.03.2013)

hayatımda yaşadığım yer dışında pekte değişen bir şey olmadı. o zamanlarda da içimde boşluk, tutunamama hissi vardı. şimdi de. bu süre içinde ne beklediğim insanlar geldi ne de hayallerim gerçekleşti. kaybettiğim insanlar oldu hatta, hala çok özlediğim. 9 yıllık ilişkimi bitirmem de kendime vurduğum son darbe oldu sanırım. yaklaşık 2 ay oldu. ben bitirdim. istemedim daha fazla devam etmesini. daha fazla yalan ve güvensizlik hissi yaşamak istemedim. ilk bitirdiğimizde iyiydim. hatta -umarım başka birini bulur, çok daha mutlu olursun derken- içimde, tek bir kıpırdanma olmadı. konuşalım, görüşelim tekrar -lütfen- derken, sesini bile duymaya tahammül edemedim. oysa şu an en çok özlediğim o sesi oldu. keşke silmeseydim her şeyi. en azından sesini bir yerlerden bulur; tekrar tekrar dinler, fotoğraflarımıza -anılarımıza- bakardım. belki böylesi daha iyidir diye avutuyorum kendimi ama keşke demekten de öteye geçemiyorum. belki o içimdeki -bitsin artık dayanamıyorum hissi- geri gelirdi. en iyisi her şeyi silmemekmiş sanırım.

ona geri dönmeyi veya ona çok kötü durumda olduğumu bir şekilde iletmek istemiyorum. ama hala devam etmekte zorlanıyorum. boş attığım her adımda, kendimle kaldığım her vakit, aklıma geliyor. yaşanmışlıklar, kırgınlıklarım ve kırdığım konular.

başka birini bulmuş olduğunu da öğrendim bu 2 aylık süreçte. öğrenmem üzerinden 20 gün geçti ama o ilk öğrendiğim anda ki his hala taze ve devam ediyor. geçmedi. kendi yoluna bakmış. ben bakamadım ve hala bakamıyorum. denedim de. olmadı. içimdeki bu his ne zaman geçer bilmiyorum ama alkol bunu geçirmeye yetmiyor. ilaç belki.

bu arada kariyerim ve çalışma hayatım desen iyi gidiyor. onunla bitirmemizin yan etkilerinden olsa gerek, yeni yıla girerken bir terfii daha aldım. ona ayırdığım her vakti yaptığım işe verince, birden diğer arkadaşlar arasından sıyrıldım sanırım. onun hayatımdan çıkmasıyla kaba saba diyebileceğim, insanları kırıcı konuşmalarım da düzeldi diyebilirim. artık sürekli sinirlilik, ondan kaynaklı gerginlikte hissetmiyorum. kendim hissetmediğim için de başkalarına yansıtma durumum olmuyor. beni görünce acaba şimdi nerden giydirecek deyip kaçan insanlar, artık yüzüme gülmeye, kendileri gelip benimle konuşmaya başladı. şimdiye kadar ısınamadığım insanlara içim ısındı.

ne olur, hayat benim karşıma neler çıkartır bundan sonra bilmiyorum ama, içimde hala yer alan bu his, beni yok etmeden kurtulmalıyım. kurtulduğum zaman da yazarım yine. kurtulamamışsam da zaten artık buralarda yokum demektir.
Arkadaşımın yolladığı çiçek darmadağın olmuş kutuda, moralim bozuldu...
Her yere kar yağarken istanbul'a neden yağmıyor? Ben de karlarda yuvarlanmak istiyorum. Benim de canım karda yürümek, dilimi uzatıp kar tanelerinin dilime düşmesini çekiyor.
Allah'ım çok üzülüyorum ama ne olur kar yağsın.
Hep birlikte amin diyin ühüüüğ
Bi gün gelcek yobazların şerrinden en çok etkilenmişler olarak ulan ne günler yaşayıp hayatımızı boşuna sikmişiz dicez bence. Ateist bi düşünceden bahsetmiyorum.
Ama bir yalan, bir kıskançlık yirminci yüzyıl filozofunu ilkelleştirebilirdi.

j.l
nasıl anlatayım. herkes güzel yollarda, ben adım bile atamamışım gibi. herkes sevilmiş, benim başım hâlâ okşanmayı bekliyor gibi. saatlerce beklenmesi gereken meydanda herkes oturacak bir tabure bulmuş bir ben ayakta kalmışım gibi.
Soranlar için; iyiyim. Lütfen bizim için dua edin.
Hadi hep birlikte yarım saat dua edelim.
yıkılan evlerin sahiplerine varsa altında kalanlara Allah yardım etsin. o evleri alırken harama bulaşmışsa, hak yemişse, çalmışsa "değer miydi?" diye sormak isterdim.
ülkemizin bu felaket gününde ölen, yaralı, soğuktan üşüyen binlerce insan varken yardım etmeyi geçtim başka konularda başlık açıp entry giren, üzülmek bir kenara dursun üzülenleri şov yapmakla itham eden bütün yazarların ben ta amk...
42 yasindayim ve kendimi hic bu kadar caresiz ve mutsuz hissettigimi hatirlamiyorum. Soylemek istedigim cok sey var ama icimden hicbir sey soylemek gelmiyor.
(bkz: bu düzen nasıl değişir/#46166382)
Cumhuriyet tarihinin en acı gecelerini yaşıyoruz. Allah yardımcısı olsun herkesin.
Böyle kötü ve acı olaylarda hiçbir zaman internet ortamında yazmayı sevmem. Çünkü benim yazmam bir şeyi değiştirmeyecek. Ne varsa içimden düşünüyor ve ne gerekiyorsa elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum. Bunun internet ortamında bilinmesine gerek yok. Bir insana yardım edebilmişsem bile konu orada bitmiştir benim için. Diğer sorunum, daha fazla insana yardım etmem ve bunu nasıl yapacağım olur ancak.

Ayrıca Bir insanın canı basite indirgenmiş gibi. Öyle ki insanlar yakınlarına bir şey olmayınca sorun yok sanıyor. Sorun var. Çok büyük bir sorun var. Bu kötü.
Gün içinde sözlüğe baktım ve şaka veya bir başka şey olup olmadığını bilemiyorum ancak kimi kişi yerine ben utandım. Tuhaf bir gün.

Kardeşimin korkuyor olması üzüyor bir yandan. Dur daha küçücüksün sana bir şey olmasına izin vermem diyorum olmuyor. Bursa' da bir şey yok korkma diyorum. seninle yatayım diyor. Umarım bir an önce geçer her şey. olan oldu zaten fazlasıyla.
Sanırım söylenebilecek bir şey yok artık.
içim yanıyor. Çok üşüyorum. Çaresizlik çok kötü sözlük. Düşünün ki ben hayatta her şeyde bardağın dolu tarafını gören pollyanna bu halde.
Kriz anlarında kriz niye çıktı, neyi yanlış yaptık konuşulmaz. Kriz anlarında sadece krizi atlatmak için neler yapılması gerekiyor ona odaklanılır.

Ne niye oldu, ne yanlıştı bunlara krizin hemen sonrasında bakılır. örneğin iyi yönetilen bir şirkette kriz anında onu bunu suçlamaya kalkanın ağzına kürekle vururlar.
Kriz yönetiminden notlar. Anlayabilene.
Sözlüğün gündemi tepeden tırnağa troll ve rezil entrylerle dolu. O yüzden hiç bakmamanızı tavsiye ederim.

6 Şubat 2023 Türk tarihinin en büyük felaketlerinden biri olarak tarihe geçti. Başta Azerbaycan olmak üzere yardımımıza ilk koşan ülkeleri buraya not düşmek istiyorum. Artık dostumuzu, düşmanımız bilmek zorundayız.

ispanya, Pakistan, Japonya, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan ve israil.

Gönüllü olarak Ekip gönderen bu ülkeleri bir kenara yazın. içlerinde bir tane bile arap ve fars atmığı yok farkındaysanız. Azerbaycan dahil
dördü zaten Türk devleti. Bu güzide ülkelerin iyiliğini unutmamak her Türk evladının borcudur.

Bu gece uyumaya utanıyorum. Başımın üstündeki çatıdan utanıyorum. Üstüme örttüğüm battaniyeden utanıyorum. Söyleyeceklerim bu kadar.
Öyle bir gece ki, bütün ülkece hayatımızın en zor ve acı gecelerinden birini yaşıyoruz.

Buradan alacağımız tek ibret şu: ota boka bölünüp birbirini yiyen bir millet olursanız başınıza öyle bir bela gelir ki, seve seve birleşmek zorunda kalırsınız.
hepimiz inanılmaz tuhaf bi şekilde koca labirentin içine sıkıştırılmış fareler gibiyiz.
bütün türkiye kan ağlarken herkes yardım diye koşarken insanlıktan nasibini almayan dinsiz imansız nankörler burada cirit atıyor.