bugün

yaşamdan aldığım ızdırabı hiçbir kelime ile izah edemiyorum. gitmek istiyorum, bir an önce gitmek...
mideme giren bütün krampların sebebi sensin. seni sevmek hep stres hep üzüntü... ve evet pencereler önünde çürüyorum.
Ben bundan tam on iki sene önce on bir ay hastanede yattım sözlük ve ölümden döndüm.
Bu dönemde yavaş yavaş yaşadığım olaylar sebebiyle gözlerim gitmeye başladı.
Ancak bu dönemde en iyi anladığım şeylerden birisi ise ne akrabalarım akrabaymış ne de arkadaşlarım arkadaş...
Hepsi terkettiler beni. Yediğimin, içtiğimin ayrı gitmediği insanlar, arayıp sormaz oldular.
Şimdi o günler geride kaldı. Şimdi ise ne akraba tanıyorum ne de o günkü arkadaşlarımı...
Aslında sorarsanız, bugün dahi tanıştığım insanlar birkaç merhabadan sonra dönüp gidiyorlar. ilginç değil mi?
Seneler geçiyor, mevsimler akıyor ama insanlar hep aynı...
Ne arkadaşlığa ne dostluğa ne de insanların birbirine olan duygularına inancım kaldı. Üstelik bunun suçlusu ben değilim, insanlar oldu.
Akıl bir nimet mi yoksa ceza mı sizce?
Düşünmek farketmek ve farkındalık sahibi olmak yormuyor mu sizi de?

Evren cok büyük be Ulucular, herkese yer var ama yine o yerde herkes kendi karanlığında boşluğunda yalnızlığında ve anlamsizliginda...

Gece gece ne dram yaptım hee!
Öfke kontrolü sağlamak. Öfkeli olduğumda uygun davranışlar sergilenmediğinde çıldırıyorum. Babama karşın öfke kontrolümü sağlıyorum çünkü ona kafamı ağrıtmak istemem. Anneme karşı sağlayamıyorum çünkü o ben sinirlenmiyim diye susuyor. Öfkem hep ona patlıyor. Suçluluk duyuyorum, bazen çirkin ve kötü olduğumu düşünüyorum. Vicdanımı bundan daha rahatsız eden bir şey yok. Çok düşünüyorum. Değiştirmek için çabalıyorum. Annem yalnız bir kadın. Kardeşlerinin yobaz kafasına katlanamadığı için iletişim kurmuyor. Çalışıyor ve çok fedakarlık ediyor. Benden sevgi istiyor ama ben insanlarla temastan hoşlanmıyorum. insanlarla sarılıp öpüşmekten, yakın ilişki kurmaktan hoşlanan biri değilim. Hiç öyle değildim. Bu yüzden ona sarılmıyorum ve öpmüyorum. O onu sevmediğimi ve küçük gördüğümü düşünüyor. Oysa ki ben kötü niyetli olmayan kimseyi asla küçük görmem. Hele ki annem gibi doğruyu ayırt edebilen, kendi ekonomik özgürlüğüne sahip, çağın düşüncesine iyi ayak uyduran, fedakar biri için. Kendime küfürler ediyorum. Ne kadar basit bir seni seviyorum demek, sarılmak, öpmek.

Ben sarılmak, öpmek ve seni seviyorumun eksikliğini çeken, bunun ne üzücü ve moral bozucu olduğunu bilen olarak nasıl bunu anneme yapabiliyorum diyorum. Çok suçlu hissediyorum. Vicdanım rahatsız oluyor. Hak eden birini sevgisiz bırakmak, iyi edecekken etmemek. Bunu yapmamalıyım.

Sevdiğim insanları acılı görmeye dayanamıyorum. Acıyı hafifletemediğimden kızıyorum. Kendim de bana ağır geliyor. Her şey ağır geliyor. Ağırlık içinde tutacak elin olmasının nasıl insanı hızlı ayağa kaldıran şey olduğunu biliyorum. Bu zamana kadar anneme bunu neden daha az yaptım. Keşke bu kadar geç farkında varmasaydım. Bu gecikme süresi bile moralimi mahvediyor.
Hayat pislik insanlarla dolu. Sevdiğinin Acısına şahit olmak insanı mahveden şey. Sevdiklerinin elini tutmak bir sorumluluk. Saat 03.56. Kendi boktan şımarıklıklarımdan kapatmışım olan bitene gözümü. Ben hiçbir zaman kötü bir insan olduğumu düşünmedim. Başkasına karışmayan, kafa yormayan kendi halinde, kendi içinde yalnız yaşayan biriyim. Kendime bu kadar kafa yorduğum ve sevdiklerime karşı getirmediğim sorumluluklardan çok pişmanım. Bu iyi, doğru bir davranış değil. Tüm bunları düşünmek nefesimi daraltıyor.
Sikmediğin her insan tarafından illa ki sikilirsin. Hayırlı sikişler.
Durumumuz yoktu okuyamadım.
Abimin gakında nikahı olacak ve kendisi kısa çalışma ödeneğinden yararlanıyor. Dolayısıyla ev kurması içn biz yardım edeceğiz.
işe bakınki kendileri yasaktan sonra Kapadokya’ya gideceklermiş. Biz adamın yuvasını kurmaya çalışıyoruz. Sinirliyim. Çünkü sırası mı be?
görsel

Biraz önce öğrenci portalına girip vize notlarını kontrol edeyim dedim, yeni bir sekme açılmış, 4 yıl ne çabuk geçti? Çok güzel dostluklar kurdum, deliler gibi eğlendim, çokça öğrendim. Okuduğum yeri sevmesem de arkadaş ortamı sanırım beni buraya bağlayan tek şey oldu. Tüm fakültelerde okutulan kitapların yazarlarından dersi dinlemek ayrı bir bakış açısı ve vizyon kattı. Hayat şimdi başlıyor. Öğrencilik sanırım bitti. Görüşürüz tencereden yenen makarna, vize final uygulama geceleri içilen at kanı kahve, uykusuz geceler, yetiştirilmesi gereken ödevler, egoları okşanması gereken asistanlar, hocalar, yalnız kaldığım yurt odam, sabah nerede uyandığımı bilmeden uyandığım diğer odalar, abi ve ablam olan asistanlar ve hocalarım, içimde biriken bir ton duygu ve düşünce hepinize minettarım...
Ben artık Fizyoterapist oluyorum...
Arkadaşim eski sevgilimi takipledi. Ne oluyor allahim. (bkz: swh)
Arkadaşimin threesome yapmasina izin vermiyorum. Hüü.
Sahurdan sonra uyumadan iş için uzun bir yola çıkacağım. Son zamanlarda babam eşlik ediyordu. Bugün ise hayatıma kattığım kişi eşlik edecek.
Uyumayı düşünüp, yattıktan 5 dakika sonra uyuyan gamsız insanlardan olmak istiyorum.
Rüya tabirlerine inanıyorum. Belki de inandıkça çıkıyor. Ama bu aralar pek çok farklı rüyanın anlamı benzer çıkıyor. Galiba mutluluk bana da gelecek.
insanlara hala iyilik yapmaya, konuşmaya, hal hatır sormaya çalışan kafama s.çayım ben.
Nasip etmediğinle sınandık.
Bazı insanlar neden fazlasıyla kötüler?
Döğüşmek istiyorum ama çok yorgunum. Atım ve kılıcım da yok. iyi geceler sözlük.
Bağıran sincap gibi bağirmak istiyorum ğaaaaaaa.

https://youtu.be/1F2WoVtSwVE
neden hep içimde en ufak bir umut yeşermesi hissettiğimde sevincim kısa sürede kursağımda kalıyor?
Sözlüğe her girişimde bir sürü bildirim görmek istiyorum. entrylerime cevaplar, mesaj kutumda mesajlar görmek istiyorum ama olmuyor. Zorlu bir yolsun sözlük. Yollusun sözlük.
Çok yakın dostumun, uzak dost mu olur?, kullandığı çok güzel ve rahatlatıcı bir kısaltma söz var. Ne zaman mallarla karşılaşsam, şanssızlık yaşasam kullanır rahatlarım: yis.

(bkz: yapacağınız işi skm)
(bkz: yapacağım işi skm)

Tişikkirlir.
Ben daha fazla sevdiğim insanların kaybını yaşamak istemiyorum. Bu acıyla daha fazla sınanmak istemiyorum, sevdiklerimin acı çektiğini görmek istemiyorum. Keşke her şey istemekle olsa diyeceksiniz evet ama belki erken yoruldum, belki eskisi kadar güçlü değilim. Dik durmaktan yoruldum, kimseye de yaslanmak istemem bu yükü veremem kimseye.
Dilim dönse bir kelamım var idi, yüreğime bastı yol etti beni.. evet, acıklı. Bugün de böyle olsun.