bugün

25'imde kalp agrisi cekiyorum. 25 yasimda yaşlandım...
Tek başıma tatile çıkıp istediğim zaman geri dönmek istiyorum.
Bu saatten sonra hiçbir şeyi takmam.
insanları sevsem mi sevmesem mi karar veremiyorum. Sevmeye çalışıyorum elimde kalıyor, sevmesem iyi bir insan olamayacağımı düşünüyorum. Bulacağız bir yolunu sözlük.
haydi gelin hep birlikte itiraf edelim sevgili yazarlar. hiçbirimiz burada yazdığımız kadar mutlu veya mutsuz, umutlu veya karamsar, güzel veya çirkin, dürüst veya sahtekar değiliz.

insanoğlu böyle işte. duygularını yazılı bir şeye dökerken abartıyor. öyle abartıyor ki kendi bile kendine inanamıyor ama başkalarının inanmasını istiyor.

sanatta da bu böyle. abartılı duygulardan arınmış, inandırıcılığı yüksek ve mantıklı eserler kalıcılığı sağlıyor. diğerleri ise popüler olup unutuluyor.

belki de bizden sonrasına iz bırakmak istiyorsak duygularımızdan arınmalıyız. ama insan olmak duygulara sahip olmak demek. ilginç bir paradoks.
lafı eveleyip gevelemeyeceğim aranızda mutluyum neşem yerinde keyfim gıcır.
Valla bana ne oldu bilmiyorum.
trabzondan istanbula hiç uyumadan oruç oruç 12 saat araba kullanıp nasıl geldim hala onu düşünüyorum.

kurban olduğum allah gücünü sabrını veriyor demekki.
bir insanın başka bir insana istediği şeyi manipüle ederek yaptırmaya çalışmasına anlam veremiyorum. eğer birinin beni manipüle ettiğini hissedersem, benden istenilen şeyi yapacağım varsa da yapmıyorum. sinirlerim zıplıyor, midem düğümleniyor, öfkem okyanus dalgası gibi kabarıyor. mesele o işi yapıp yapmamak değil, karşıdaki insanın sizi enayi yerine koyuyor olması ve sizin de bunu farketmeniz. ama bu manipülatörlerin en büyük özelliklerinden biri, siz manipüle edildiğinizi fark ettiğiniz an aptala yatıp "vay ben öyle düşünmedim de vay ben bunun için demedim de." diye dırıldanmaya başlamaktır. buna sakın inanmayın. bir insan başka bir insanı kandırarak iş yaptırmak istediğini hiçbir zaman itiraf etmez. işin en acı yanı, bu manipülasyonu size yapanlar en yakınınızdaki insanlardır. *
görsel

Edit: alttaki yazara 6/10 verdim xd.

Edit2: 8/10 olmus arkadaş kadin yazarlar kacirmasin.
Tipimle gündeme gelmek istemiyorum. Şu aralar önümdeki o yol ayrımında nereye gitsem daha mutlu olurum diye düşünmekle meşgulüm. Pf neyse zeki biriyim. Ne seçersem seçeyim bir şekilde işin içinden sıyrılaabilir ve düzlüğe çıkarım. Sorun yok.
Dönülmez akşamın ufkundayım.kimse kusura bakmasın, artık herkese hak ettiği kadar değer vereceğim...
Birilerinin hayat hikayelerini dinleyip yorumlamaya bayılırım. Burada eskiden böyle güzel şeyler oluyordu.
Ne kadar çok insan tanırsam, o kadar çok nefret ediyorum insanlıktan.
Söylencek neler var neler. Ama herşeyde söylenmemeli tabi
Benim söylemek istediğim çok ama
Acaba dinleyen olur?
yaşamdan aldığım ızdırabı hiçbir kelime ile izah edemiyorum. gitmek istiyorum, bir an önce gitmek...
mideme giren bütün krampların sebebi sensin. seni sevmek hep stres hep üzüntü... ve evet pencereler önünde çürüyorum.
Ben bundan tam on iki sene önce on bir ay hastanede yattım sözlük ve ölümden döndüm.
Bu dönemde yavaş yavaş yaşadığım olaylar sebebiyle gözlerim gitmeye başladı.
Ancak bu dönemde en iyi anladığım şeylerden birisi ise ne akrabalarım akrabaymış ne de arkadaşlarım arkadaş...
Hepsi terkettiler beni. Yediğimin, içtiğimin ayrı gitmediği insanlar, arayıp sormaz oldular.
Şimdi o günler geride kaldı. Şimdi ise ne akraba tanıyorum ne de o günkü arkadaşlarımı...
Aslında sorarsanız, bugün dahi tanıştığım insanlar birkaç merhabadan sonra dönüp gidiyorlar. ilginç değil mi?
Seneler geçiyor, mevsimler akıyor ama insanlar hep aynı...
Ne arkadaşlığa ne dostluğa ne de insanların birbirine olan duygularına inancım kaldı. Üstelik bunun suçlusu ben değilim, insanlar oldu.
Akıl bir nimet mi yoksa ceza mı sizce?
Düşünmek farketmek ve farkındalık sahibi olmak yormuyor mu sizi de?

Evren cok büyük be Ulucular, herkese yer var ama yine o yerde herkes kendi karanlığında boşluğunda yalnızlığında ve anlamsizliginda...

Gece gece ne dram yaptım hee!
Öfke kontrolü sağlamak. Öfkeli olduğumda uygun davranışlar sergilenmediğinde çıldırıyorum. Babama karşın öfke kontrolümü sağlıyorum çünkü ona kafamı ağrıtmak istemem. Anneme karşı sağlayamıyorum çünkü o ben sinirlenmiyim diye susuyor. Öfkem hep ona patlıyor. Suçluluk duyuyorum, bazen çirkin ve kötü olduğumu düşünüyorum. Vicdanımı bundan daha rahatsız eden bir şey yok. Çok düşünüyorum. Değiştirmek için çabalıyorum. Annem yalnız bir kadın. Kardeşlerinin yobaz kafasına katlanamadığı için iletişim kurmuyor. Çalışıyor ve çok fedakarlık ediyor. Benden sevgi istiyor ama ben insanlarla temastan hoşlanmıyorum. insanlarla sarılıp öpüşmekten, yakın ilişki kurmaktan hoşlanan biri değilim. Hiç öyle değildim. Bu yüzden ona sarılmıyorum ve öpmüyorum. O onu sevmediğimi ve küçük gördüğümü düşünüyor. Oysa ki ben kötü niyetli olmayan kimseyi asla küçük görmem. Hele ki annem gibi doğruyu ayırt edebilen, kendi ekonomik özgürlüğüne sahip, çağın düşüncesine iyi ayak uyduran, fedakar biri için. Kendime küfürler ediyorum. Ne kadar basit bir seni seviyorum demek, sarılmak, öpmek.

Ben sarılmak, öpmek ve seni seviyorumun eksikliğini çeken, bunun ne üzücü ve moral bozucu olduğunu bilen olarak nasıl bunu anneme yapabiliyorum diyorum. Çok suçlu hissediyorum. Vicdanım rahatsız oluyor. Hak eden birini sevgisiz bırakmak, iyi edecekken etmemek. Bunu yapmamalıyım.

Sevdiğim insanları acılı görmeye dayanamıyorum. Acıyı hafifletemediğimden kızıyorum. Kendim de bana ağır geliyor. Her şey ağır geliyor. Ağırlık içinde tutacak elin olmasının nasıl insanı hızlı ayağa kaldıran şey olduğunu biliyorum. Bu zamana kadar anneme bunu neden daha az yaptım. Keşke bu kadar geç farkında varmasaydım. Bu gecikme süresi bile moralimi mahvediyor.
Hayat pislik insanlarla dolu. Sevdiğinin Acısına şahit olmak insanı mahveden şey. Sevdiklerinin elini tutmak bir sorumluluk. Saat 03.56. Kendi boktan şımarıklıklarımdan kapatmışım olan bitene gözümü. Ben hiçbir zaman kötü bir insan olduğumu düşünmedim. Başkasına karışmayan, kafa yormayan kendi halinde, kendi içinde yalnız yaşayan biriyim. Kendime bu kadar kafa yorduğum ve sevdiklerime karşı getirmediğim sorumluluklardan çok pişmanım. Bu iyi, doğru bir davranış değil. Tüm bunları düşünmek nefesimi daraltıyor.
Sikmediğin her insan tarafından illa ki sikilirsin. Hayırlı sikişler.
Durumumuz yoktu okuyamadım.
Abimin gakında nikahı olacak ve kendisi kısa çalışma ödeneğinden yararlanıyor. Dolayısıyla ev kurması içn biz yardım edeceğiz.
işe bakınki kendileri yasaktan sonra Kapadokya’ya gideceklermiş. Biz adamın yuvasını kurmaya çalışıyoruz. Sinirliyim. Çünkü sırası mı be?