bugün

-Evde bulunmadığım,dışarda ve tek başına yaşadığım için de evde benden başka hiç kimsenin olamayacağı saatlerde, bazen tuhaf bir hisle cep telefonumdan ev numarasını çevirir ve acaba herhangi bir kimse telefonu açar,benimle acayip bir konuşma yapar mı diye düşünmeden edemez,bu ruh hastası davranıştan vazgeçemezdim.Çok David Lynch filmleri seyrettiğim bir dönemdi,belki ondandır.
-Yeni ev tuttuğum zaman emlakçı bana anahtarları ve yedeğini verdiği zaman asla içim rahat etmez.Birkaç gün sonra " heh dalgınlık işte,dışarda kaldım bahanesiyle emlakçıyı arar "sizde bir yedek anahtar daha var mı acaba,ben dışarda kaldım da" şeklinde bir yoklama çekerim.Çok ilginç her zaman o emlakçıda bir yedek daha çıkar. sorarım size hani yoktu,ha hani yoktu,hani hepsini bana teslim etmişti,haaaaaa yemem?" Gider kilidi değiştiririm.
insanın paranoyak olması gece uyurken eve gizlice giren emlakçının önce uyutucu sprey sıkması sonra da çıplak fotolarınızı çekip porno dergilerin "amatörlerden gelenler" köşesine para ile satmadığı anlamına gelmez.
2 hafta kadar önce ailemle yaşadığım eve hırsız girdi, ne hikmetse adam bir tek benim odama girmiş ama hiçbir şeye dokunmamış, alıp götürmemiş sadece gardrobun kapılarından birini açık unutmuş. o günden beri yatmaktan yatmaya odama giriyorum, her yerde gizli kamera ses kayıt cihazı falan arıyorum. adam evi alıp götürse psikolojim bu kadar darbe almazdı sanırım.