bugün

Sevginin ve üslubun köpeğiyim.
Geçen yılki ramazan'da akp'li aileme teravihe gidiyorum deyip kordanda içmeye gitmiştim allah affetsin.

Neden geciktin diye sorduklarında tesbih namazına kaldım demiştim allah affetsin tekrardan.
Üniversite tercihlerinde önceliğimin kendim olmamasından ötürü çok pişmanım, itiraf ediyorum.
bugün 2 farklı itiraf yazmak istiyorum.

ilki bu amına kodumun karma puanını bi türlü 650 yapamadım. 649 da kaldı sonra biraz eleştirel başlıklarda eksi yediğim için düştü filan. Sonra da hevesim kaçtı zaten. Hani bu tarz şeyleri hep başarmak isterim, işte 647 oldu diyelim illa 650 olacak o yuvarlanacak o tam sayıya. Öyle garip takıntılarım var.

ikincisi ise, mutlu olduğumda aklıma hep sen geliyorsun be Eylül. Yemin ederim seni benim için özel kılan şey ne bilmiyorum, yani bazen cidden bazen sakin kafayla oturup düşünüyorum ve bulamıyorum. Belki de mutlu hissettiğim zamanlarda yanımda olman dışında, başka hiçbir etmen yoktur. Malum, mutlu hissetmeye hasretiz. Mutsuz hissetmek için de götümü yırtıyorum sanki o da ayrı bir konu, onu da başka zaman yazarım. Neyse işte, bazen diyorum ki, gelsen her şeye siktiri çekerim. Bu aynı zamanda hem bu kadar güçlü olup hem de bu kadar güçsüz olmanın bir paradoksu sanırım. Sana hala eyvallah diyecek kadar güçsüzüm ve inandığım her şeye de siktir çekebilecek kadar güçlü. Ya da inandığım şeylere karşı güçsüzüm belki de. Bilmiyorum, değer mi diye soruyorum bazen. Yani inandığım şeyler için seni kaybetmeye değer mi diyorum. Sonra da sen bu şeyleri kaybetmeye değer misin diye soruyorum kendime. Bu sorular arasında sıkışıp kalıyorum sonra. Ardından da ne zaman uyuduğumu hatırlamadığım sabahlar geliyor. Sadece içimde bir pişmanlık duygusu var, o da sana daha fazla dokunmamış olmak, daha sıkı sarılmamış olmak.
Arrival filminde bu kısım
-spoiler-

Eğer hayatını bir şekilde nasıl yaşayacağını bilseydin, bir şeyleri değiştirir miydin diye soruyor amy Adams ablamız. Cevap ise tam da hissettiğim şey.

Sanırım hissettiklerimi daha çok söylerdim tarzında bir cevap veriyor abimiz de. Keşke diyorum, daha "erkek" olup, kavrasaydım seni. Güçsüzüm biliyorum, ve hiçbir kadın güçsüz bir erkeği istemez. Anlıyorum. Kızmıyorum da sana. Fakat benim önümde duran engel de hep senken, nasıl seni aşıp sana ulaşabilirim ki. Bunları söylemek isterdim sana, o ayağını yerden kesen adam olmak isterdim. Ki yapardım da bunu, görmek istemedin herhalde, ya da inanmak istemedin. O güveni vermemiş de olabilirim belki, cevabından bağımsız olarak haklısın her anlamda. Güçsüzdüm ve doğanın kanunları gereği elendim. Bunun farkında olmak acı veriyor. Eziliyorum bunun altında sanki. Ruhum eziliyor.
Kara büyüde iyiden iyiye uzmanlaşmaya başladım. Büyüyü yaptığım kişi iflah olmuyor, hiç dikiş tutmuyor birdaha. Bir sağdan bir soldan vuruyor demonlarım. Bir ordan çaaaat, bir burdan çuuuut, kızın teki benimle ters gitmişti şimdi yolladım paimon'u, hazırda kurbiş bayramı, koyun kanı bulmak easy job, verdim kanları paimona, kız perişan, köşedeki bakkalıda adi torbalarından dolayı ateş sıçırtıyorum, apartman yöneticisi desen 3 ayda götürdüm adamı cennete, herkes akıllı olacak ulan, kara büyüden necromancy'e geçmeme 3 tier var şurda. 2 ay'a amerika kıtasını batırıyorum.
Biseksüelim. Alın itiraf.
Güzel, sevimli bir gün geçirdim yalnız Kaynana kayınpeder bayram ziyaretinde abla amca dememek için kastım kendimi. Sırf o yüzden hitap bile etmedim.
Sevince kıskanıyorum ve fazla sahipleniyorum. Karşımdaki tabi ki bir mal değil ama sahiplenme duygusunun önüne geçemiyorum.
Yüreğimi yaktım ben bu gece bir deniz feneriyle,
Sahile vurdum ben bu gece dalga gibi delice.
elini bile tutamadan ayrıldık, daha geçen seni seviyorum diyorken şimdi sevmiyorum diyor, ee elimi tutsaydın, sarılsaydın bana fikrin değişirdi elbet ama sen kolaya kaçtın, kaçtın...
Elon musk tam bir üstün geri zekalıdır. Paran olunca mantıklı olmaya ihtiyacın yok sanırım. Adamın yaptığı twitlere bakıyorsun lan bu ne mal adam deyip geçiyorsun. Bu mu dahi amk? Şişirilmiş balonun hayat bulmuş hali. Gıcığım abi gıcığım. içimdeki hödüğü uyandırıyor bu tipler.
erken kalkacak olmama ve uykusuzluktan gebermeme rağmen kulaklıkları takıp deliler gibi müzik dinlemek istediğimde durduk yere adamın amına koyan şarkılar başlığını açıyorum. evet, bence de iyi taktik - uyumak daha cazip geliyor
kullandığım operatör markasını değiştirdim. nereden bakılsa 15 senelik bir evlilik sona erdi.

eski rehberdeki numaraları yeni hatta taşırken nereden bakılsa kayıtlı 30 telefon numasının kimlere ait olduğunu hatırlayamadım. mesela "kutay" diye biri var. kim bu kutay amk. yemin ediyorum en ufak bir çağrışım yok zihnimde. "ezgi" var mesela. böyle birini tanımadığıma yemin edebilirim. maalesef unutkanlık sorunum var. yani böyle gündelik şeyleri çok çabuk unutuyorum. okuduğum şeyleri çok iyi hafızalarım ama kısa süreli hafızam biraz sorunlu.

ps: elde ettiğim yeni hat için 120 lira gibi bir şey ödeyeceğim. bunlar 5-10 liraya satılırdı, ne ara bu fahiş fiyatlar yüklendi amk. avrupa'da 4-5 euro bunlar amk. şu ülkeden bir türlü siktirip gidemedik amk. sıfr avuç avuç insan daha fazla lüks içinde yaşasın diye yaşıyoruz. haram zıkkım olsun.
ben bu bizim mahalledeki eczane ilk açıldığından beri eczacının kardeşine hastayım öyle ki kolu komşu ya da yakın arkadaşlarım senelerdir benim onu çok beğendiğimi bilirler. eczane ben lisedeyken açılmıştı sanırım. abisi de eczaneyi ona bırakınca hep o durmaya başladı. bu süreçte benim erkek arkadaşım oldu daha sonra erkek arkadaşımla ayrılıp barıştığımız o sürede benim ondan hoşlandığımı öğrendi. geçen aylarda benim ilişkim bittikten birkaç hafta sonra yazdı bana güzel sohbet ettik, beni tanımak istediğini beğendiğini vs söyledi. ama olmadı be, çat diye kesti muhabbeti. ulan bir de fena yakışıklı, efendi hele bir de o kadar sıcak bir gülüşü var ki. az önce de görüldü yedim kendisinden, sağlık olsun hala yakışıklı ama artık görmeyeceğimi sanıyorum... elveda eczacı sana sardığım dolmalar da helali hoş olsun *

ps keyifsiziz niye eksiliyorsunuz haterım mı var ulan benim eksi de eksi haydaa.
her şey bitti dediğim zamandan bu yana bir kızım, yeni bir arabam, lüks bir evim ve uçağım oldu. asla vazgeçmeyin. çaba göstermeye, çalışmaya devam edin. zamanla her şey geçiyor, unutuluyor. yaşam azminizi kaybetmeyin.
Göcek tatilimi iptal ettim hastalık yüzünden aklım hala orda.
(bkz: bunu okuyan çocuk kör oldu)
Emeğine sağlık dostum. Artıladım.
Eskiden arkadaşlarim lezbiyen oldugumu dusunurlerdi çunku hiçbir zaman onlarin agzina laf vermemek için "aa şu çocuk yakisikli, şundan hoslandim" diye demezdim.
Sen olmayınca küstüm dünyaya.
Selam bugün benim doğum günüm. Yarım saat önce ev sahibi tarafından küfürler ve tehditler eşliğinde evden atıldık. Hayır maalesef çok partilemekten değil. Bir ay kalan sınavıma çalışırken yukarıdan evi sallayacak kadar gürültü yapılmasından ötürü şikayete çıktığım için. Bi bok parçası olduğumuz için onun misafirlerini şikayete gelemezmişiz biz. Zaten kardeşimden nefret ediyormuş onu bir daha görürse öldürecekmiş. Babamızın hatrına bize acıdığı için susuyormuş zaten şimdiye kadar ama suyumuz ısınmış. Ben şey demek için geldim: sikeyim böyle hayatı.
Çeyrek kürtlük var bende yaaaa terörist oluyorum değil mi ?

Şaka bir yana yaşamak istemiyorum.
Nickaltıma her gün bakıyorum ve ağlıyorum.
Bir yerden sonra yalnızlık içimi daraltmaya ve hayattan soğumama neden oluyor. Artık Yalnızlık beni boğuyor gitgide. Sevilmek sevmek anlaşılmak önemsenmek özlenmek özlemek öpmek sarılmak hakettigim ilgiyi gormek istiyorum. Bunların değeri yaş ilerledikçe daha çok hatırlatıyor kendini ve yüreğime basıyor bu gerçeği.
adam gibi adamım. beni sevmeyen kızın yatacak yeri yoktur.

bir gün herkes beni sevecek.

evet.