bugün

0:00 0:03
Çok heyecanlıyım sözlük.
17 Ağustos'un 20 yıl önce başlattığı travmamı, güzel bir anıyla değiştirmek istiyorum bugün. Bu tarih bundan sonra başka anılsın gönlümde...
Marmariste otel balkonunda seviştiğim kıza aşık oldum.
Hep aynı tip kadınlara aşık olduğumu farkettim misal flashdance filminde oynayan kızın tipinde bir kız denk geldi mi resmen dağılıyorum aklımın kapağı kayıyor. .
Su itiraflardaki aski hep yasamak istemisimdir ama hicbir zaman oyle duygulari hissedebilen birisi olmadim. Nasi boyle kopek gibi asik olabiliyorsunuz birisine az taktik verin. Ask acisi cekmek istiyorum ben.
bir kez olsun cesur olmasını istediğim insanlar en korkakları çıktı.
hayatımı hiç olmadığı kadar dolu dolu yaşamaya başladığım günlerdeyim.
Büyük bir ihtimalle bir insan tarafından oyalanılıyorum. Pek profesyonel de değil de işte benim sonsuz sabrım zaaflarıma.
Büyük bir ihtimalle bir insan tarafından oyalanılıyorum. Pek profesyonel de değilde işte benim sonsuz sabrım zaaflarıma.
Az önce Uludağ üniversitesi kütüphanesi önündeydim. istemeden şahit olduğum bir konuşma oldu. Kızlardan biri kavga ettiği ve ayrıldığı ama kopamadigi sevgilisi ile barışmak istiyor. Öteki de ‘ben ondan haz etmiyorum gidiyorum’ diyor. Öteki ‘hayır bekle’ diyor. Arkadaşı ise ‘o çocuğun sana zarar verdiğini bile bile...’ diyor. Ve sonuç olarak çocuğa telefon açıp ‘bizim işimiz var zaten görüşüp Ne konuşacağız ki’ diyor. Arkadaşı da telefonu kapattıktan Sonra ‘iyi yaptın’ dedi. Kız Ne mi dedi ? ‘Ama onu görmem gerekiyordu cart curt’.

Sonra neden buraya gelmek istediğimi hatırladım. 2.5 yıl önce aynisini burada yine bir yağmurlu günde yaşamıştım. Ayni boyda ayni iticilikte bir kız yine az önce şahit olduğum olaydaki kızla ayni isimde bir kıza ayni kötülüğü yapmıştı Ve o hikayedeki erkek de bendim.

Yemin ederim allah bazı seyleri tekerrür ettirerek hatırlatıyor. Hikayenin neredeyse ayni olmasi ve kızın eski sevgilimle ayni isimde olmasi. Tesadüflere cok inanırım. Ama yıllar Sonra geldiğim ve sadece 20 dakika kaldığım yerde ayni hikayeyi görmek tesadüften öte birseydi.

UEFA kupası penaltılarında spikerin ‘Tanrı bizim kazanmamızı istiyor !’ Dediğini hatırlıyorum. Sanki Tanrı benim bası seyleri unutmamam Ve aklımı hiçbir zaman yitirmemem gerektiğini anımsatıyor.
öncelikle burada yazmayı ve buradaki bazı yazarları çok seviyorum. iyi geliyor yani yazmak, okumak. ama şöyle bir düşünce de gelmiyor değil. hani behzat ç'nin repliğinde ki gibi aklıma geliyor bazen. " biz ne yapıyoruz la bu hayatta" diyor ya, onu " biz ne yapıyoruz la burada" düşüncesine çeviriyorum ister istemez. sonra başlıyorum devamı da geliyor. " birileri demiş sen bunları yaşayacaksın, bunları göreceksin" vs. tek yanılgı da şu galiba. " iyi de ben bunların hiçbirini istemedim ki" diyor ya hani. işte maalesef o işler bildiğimiz, düşündüğümüz gibi olmuyor. biraz itiraf, biraz iç dökme oldu.
O küçücük kabuğumu kırıp, nasıl alıştırdın kendine? O hayattan tek beklentisi ölüm kalmış çocuğu aldın yokuşlardan ne güzel ittin aşağılara. Kocaman yalnızlığımı kocaman kalabalıklarda kaybettin. Ve şimdi ben öyle kalakaldım ki. Dönüş yolunu bile bilmiyorum. O kadar inandım ki başka nasıl yaşanır asla hatırlamıyorum. O kadar inancım sarsıldı ki ettiğim o güzel dualar sonum oldu. Ve ben o kadar kimsesizim ki beni bir anlığına başka bir okyanusta boğdun. Şimdi anlıyorum hayatta güzel sandığımız her şeyin sebebi bizi daha kötü sonlara hazırlamak içinmiş. Ne kriz anlarında, ne olaylarda senle mutluyken ve yanyanayken çektiğim acıyı çekmemiştim. Mutluyken gözlerimin dolma sebebi bundandır. Şimdi biliyorum yokluğunda ben yine aynı çukura düşüp, debelenmeden bekliycem sessizce. Sana güzel günler olsun.
Neşemi asla kaybetmek istemiyorum. Her zaman kullanmasam da içimde saklı durmalı o. Yeri geldiği an kendini göstersin. Ama beni hiç terk etmesin. Onsuz yapamam!
itiraf.com'un kapanmasından sonra önemli bir ihtiyacı gideriyor bu başlık. 6818 entry ile yazarları coşturmuş, gıybet kazanı haline gelmiştir... Ben itirafımı yapmıştım geçen aylarda. Şimdilik yenisi yok, teşekkürler.
Allah'ım sen bana burada orhun abideleri uzunluğunda yazı yazdıracak kadar ne dert ne mutluluk ver. Kararında ver yeter o. Amin.
Herşeyin bir döngüden ibaret olduğunu görmek beni ıssızlaştırıyor.
18.08.2016. Unuttun mu?

Hani o her şeyin boka sarmaya başladığı günü?

Tabi ki unutmadın. Çünkü sen hiç bir şeyi unutmuyorsun.
Kendimi yıkılmaktan alıkoyamıyorum.
https://youtu.be/b3gwh6e3e10
Lise yıllarımda gizli gizli gossip girl izliyordum. Kötü günleri geride bıraktık çok şükür ayol.
Acayip depresyondayım.
katil değilim, sigortalıyım.
Zamanında şöyle bir entry (#29048913) girmiştim, üzerinden 4 koca sene geçmiş! Hani diyordum ya bir tarafın az ya da çok sevmesi beni tüketir, ben yapamam diye. Ha işte bu başıma geldi sözlük..

Ben çok seviyorum, o az seviyor. Yapamam diyorum her seferinde ama yapmak için sürdürmek için elimden gelmeyeni bile zorluyorum..seviyorum çünkü, çok seviyorum. Mecnun bok yemiş yanımda, öyle seviyorum.

Evin her tarafına sinen kokusu, kıyafetleri, eşyaları, parfümü şampuanı, ıvırı zıvırı kısaca her şeyi çılgına çeviriyor beni. Önüme milyarlarca para yığsalar, gidib dünyanın en güzel ülkesinde lüks hayat yaşama şansı verseler tek bir adım atmam! Ondan uzaklaşınca bile kalp çarpıntılarım yavaşlıyor, nefesim olmuş yaşama hevesim olmuş malesef.. ama ona yapsalar bu teklifi hiç düşünmeden gider, arkasına bile bakmaz:((

Birini böyle canından, her şeyden çok sevmek öyle yakıcı ki..kavuruyor her gün kalbini, bir de onun seni sevmediğini bilmek var ya anlatılamaz bi acı...benim yüzüne bakarken içimin titrediği adam, gözümün içine baka baka içimi dağlıyor. Acıdan ölüyorum karşısında, gözyaşı bile dökemiyorum, olduğum yerin en dibinde çakılıp kaldım öylece. O sadece arkasını dönüp gitti, ama dönecek. Tekrar bana aynılarını yaşatmak için, her saniye susarak öldürmek için dönecek. Ben de aynı aşkla aynı acıyla bekliyor olacağım onu, Beni yavaş yavaş bitirsin diye bekleyeceğim..

Bırak dediler, bırak onu ve yeni bir hayata başla dediler ama bu öyle bi aşk ki, yalnız ben ölünce acısı ağrısı dinecek..
bundan 15 yıl önce babamın cebinden 5 lirayı ben çalmıştım. evet o bendim.
Sevgili istiyorum sözlük! Sevgi değil sevgili istiyorum. Koluma takıp yolda yürüyeceğim, biri sorunca adres vereceğim, ellerimizin fotosunu instağrama koyacağım, çay içerken tavana değil yüzüne bakacağım, seslenice efendim sevgilim cümlesini duyacağım biri olsun lan!
Hayatıma aldığım ilk insandı ve son olacak sanırım çünkü onda tutuklu kaldım.
bir hava var, sonbahar havasını anımsatan; soğuk değil ama asla sıcak da değil hafif esintili, biraz bulutlu ama aydınlık da. işte bu hava benim içimi buruyor her seferinde. sanki tüm geçmişi hatırlayıp sorguluyorum, pişmanlıkları keşkeleri... hiç sevmiyorum onu ama şu an yaşıyorum yine. Ruhum öldü.