bugün

Önemsedigim insanların en ufak kırıcı davranışına , lafına çok içerliyorum.
Alıngan bir insan olduğumu beni cok iyi tanıyanlar bilir ve o yüzden hiç kırmamaya çalışırlar.
Bugün hayatımın miladı diyebileceğim bir haber aldım ve bunca senelik hayatımda ilk defa mutluluktan ağladım, içim buruk, yüreğimin üstünde bir kaya var ama umutluyum. Canım annem sen üzülme sürekli söyleyemesem de ben senin hep yanındayım, sadece mutlu ol.
selahattin demirtaş bizim peygamberimizdir. açık ve net.
kendimden sıkıldım. içim içimi yiyor.
Eğer selo sizin Peygamberiniz ise siz müslüman değilsiniz. Bunu bi kabullenelim.
kürdistan manifestosu okuduğum en iyi kitaptır. kitap okumayı seviyorum. açık ve net.
Uzun zaman sonra yine fal baktim.
Ulan su fala bakinca başım cok ağrıyor.
öğretmenlere yaz tatili icin öneriler başlığına entry girdim. onu yazarken yeni atanmış son 15 gündür okulun kapanmasını bekleyen arkadaşlarım geldi. sonra bunlarin içinde birini daha düşündüm ve rahatlığına hak etmeyişine canım sıkıldım. karnım kurtlandı resmen cünkü gerçekten emek vermedi nerden biliyorum beraber gezdik bu kisiyle şimdi aliyor maasını ben ne zama atama olacak kac bin alacak naptik la alanda diye düşünüp kendimi yerken o bana " canim yaa bir gün kahve içseeekk" diyecek ve sinir katsayilarimi çoğaltacak.
buna kiziyorum iste !!! bazi insanlarin hak etmedikleri yerde olmalarina kiziyorum bana sanki cok yuksek bi puanla atandi gibi ayyy !!!
Bu sıçtığımın dünyasında o kadar kötü insan varken niye ben ?! O kadar iyi geçen günlerin ardından illa dibe batmak zorunda mıyım. O günlere geri dönmek istiyorum çok mu geç bazı şeyler için ?
öncelikle bu. (#32895988)

rüya bugün onu göreceğime işaretmiş meğersem. hukuk felsefesi sınavına girdim. çıkışta oyalanıyorum belki görürüm diye. üç beş arkadaş dikildik konuşuyoruz işte. bizim kız da inek biraz sınavın sonuna kadar durur biliyorum.

neyse normal süre bitti. benim yanımdaki arkadaş dürttü, "aha lan seninki geliyor" diye. ben de çağırdım öyle havadan sudan konuşmaya başladık. yanımızdaki kalabalık bizden soyutlaşmıştı, ikili muhabbete dönmüştü konuşmamız. sonra bir arkadaş hariç diğerleri not almaya gidiyoruz diye gittiler.
biz üçlü kaldık, üçüncü de benim yakın bir kız arkadaşım işte, mevzuyu da biliyor. bir süre sonra o da gitti.

sonra dedik madem hadi biz de gidelim alalım bari. gittik çok sıra vardı, mübarek fotokopici değil sanki pide kuyruğuydu. neyse benim işime gelirdi. yarım saat muhabbet ettik neredeyse.

son bir sınavımız kaldı, ben kafa izni veriyorum kendime dedim. o ise kütüphaneye gidip çalışmam lazım diye ayrıldı.

kız çalışkan, zaten yatay geçişle geldi. ama o kadar çalışmaya rağmen bence başarısız. yani ben son dakikalarda çalışmama rağmen notlarımız aşağı yukarı aynı. neyse konumuz bu değil dağıtmayalım.

kızla sınav döneminde tanıştığımız için, konuşmak için çok fırsatımız olamadı. böyle ufak tefek sohbetlerle tanımaya çalışıyorum. ilk izlenimlerim ise azimli, inatçı, kibar, kararsız, çok yufka yürekli bir kız be. o yufka yürekliliği olmasa hayatta olmaz bu iş derdim. ama o kadar saf ki, yemin ediyorum ben hayatımda bu kadar iyi birini görmedim. kalbinden sıcaklık yayılıyor dalga dalga hissediyorum. o kadar kibar ki; gözümden kaçan bir mevzu olmuştu, seni kırmamak için söylemedim dedi sonradan. yani bir o kadar da ince düşünceli.

yok bu kız benim için ömürlük gibi hissediyorum. harbiden bak çok ciddiyim. ama kızla konuşamadım hoşlanma mevzusunu. bu hoşlanma tabirinden de hiç hazzetmem ya. seviyorum desem o da değil, bir insanı tam tanımadan sevmek mümkün değil bence. aşk desem, aşkın ne olduğunu bilmiyorum. neyse oturup konuşamadık işte. son sınav salı günü ve ondan sonra kız memleketine gidecek.

peki ben ne yapacağım? dile kolay üç ay lan. onu her gördükten, her sesini duyduktan, her gözlerinin içine baktıktan sonra ayrılması daha da zor oluyor, acı veriyor. hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim.

korkak bir adam değilim. kavgadan falan kaçmam, dayak yiyeceğim belli olan kavgaya girmişliğim bile vardır. ama bu mevzular başkaymış harbiden. bir insan kendi duygularından korkar mı? ben korkuyorum. dünyanın en büyük korkağı olabilirim bu yüzden. kendimden utanıyorum, güçsüz görüyorum. aciz tarafım oldu resmen bu kız.

çok zayıf hissediyorum. hiç olmadığım kadar üstelik.
birkaç haftadır bildiğin beş adet makale yazmaya çalışıyorum.

olucak iş mi? değil.

stres hat safhada, kütüphanede bir oturuşta 6 kitap tarıyorum. kalkınca totom terlemiş oluyor acaba çok ıslandı mı belli oluyor mudur diye soruyorum kendime neyse fazla ayrıntı oldu.

bu hafta hepsini teslim edip iki de sınava giricem.

hepsi biticek mi? biticek.

hedeflerim için şartsa yaparım.

peki bunlar herhangi bir dergide yayınlanabilir mi?

ikisi hariç hayır. ikisinde iyi yardırdım ancak elbette tekrar gözden geçirilmeliler. diğerleri de yazın tekrar düzenlenirse adam olur.

neyse bu gecenin dersi şu: gerekirse 2 ayda beş makalede yazılır.

olmaz olmaz deme olmaz olmaz sevgilim.

bay.
korkularımın hayatımı bu derece yönlendirmesinden yoruldum artık.
tam bir geri zekalısın Doğukan.
ben ara veriyorum sözlük. pek çok şeye.

hayatımdaki enerji sömüren parazitleri temizleyip, halletmem gereken şeyleri hallederek kendime güzel bir zemin hazırladım. bundan sonra şu an olduğum insana ara veriyorum. belki bir daha kendisine geri dönmem ve o da geçmişin karanlığında kaybolup gider.

hayallerimi gerçekleştirmeyi denemek için ara veriyorum, bir insanı alıp geri geleceğim. *
Şurda çaylak cezamın bitmesine 2 gün kaldı. Pazartesi saat 15 30 da aydin oglu bir gelecek pir gelecek. Buraları sallayacak. Bu bir itiraf. Ama sözlük kuralları çerçevesinde. Evet.
Bazi kararlar aldim ve bunlari uygulayacagim. Hayatımdaki gereksiz insanlari cikaricam. Bu konuda netim. Verdigin degeri vermeyenle arkadas olmayacaksin.. Sadelestirmem gerekiyor hayatimi. Böyle daha mutluyum, gercekten. Anlıyor ki insan; her olumsuzluk bi arti katiyormus insana. Olman gereken insan olmani sagliyormus. Hayırlısı.. Zaman be gosterir allah bilir ama ben bir seye karar verdiysem tamamdir. Ve gerekli anlayışı gostermissem, fazlasiyla hem de. Zaman guzellikler getirir insallah hepimize..
Ha bi de sözlüğü kapaticaktim ben :\
kendi yatağım dışında herhangi bir yerde uyuyamıyorum.
fakat yattığım yatak hariç her yerde uykum geliyor, yatmaya gittiğimde ise uykum kaçıyor.
bu ne yaman bir çelişkidir.
kendime bile itiraf edemesemde,öyle işte.
Kulağıma piercing yaptırcam. Karar verdim. Bu bir itiraf mı bilmiyorum.
Bir insani ayni evde kalinca tanirsin diyorlar ya, doğru, çok dogru.
Çok sevdiğim bir arkadasim 2 gündür bende kaliyor resmen beni hayattan soğuttu. Çok pis. Gerçekten ciddi manada pis. Az önce dus aldi gittim killarini temizledim. Kusmak istiyorum. Allahim sogudum resmen napmaliym bilmiyorum eskisi gibi samimi davranamiyorum. Boyle bir durumla karsilasip çözüm önerileri olanlar yazabilirse çok makbule geçer.
Ortalık yerde ağlamaktan hiç haz etmem. Hani vardır ya böyle her mevzuda gözleri dolan duygusal insanlar, işte onlardan biri olmadım, olmak istemedim. Çünkü insan içinde ağlamak zayıflık gibi gelir hep bana. Bazen çok zor olsa da hep ağlamamak için tutarım kendimi duygusal ortamlarda. Aile içinde film falan izlenir mesela, baktım duygusala bağlanıyor mevzu hemen dalgaya vururum işi olmadı uzaklaşırım ortamdan. Genelde geceleri ağlarım. Yatarım ve ortalık durulunca tek başıma sessizce ağlarım. Ağladığım gecelerin sabahı daha mutlu uyanırım gariptir ki. Gece ağlamalarını ritüel haline getirip öylesine sebepsizce ağlarım bazen. Feci rahatlatır. Bu yüzden ağlamalarımı saklamak isterim insanlardan. Gözyaşları bir rahatlama yolu benim için. Tek başıma karanlığı izlerken gözyaşları eşliğinde kendimi keşfederim. Bu gece de öyle gecelerden biri. Sabah karne almaya gittim okula. Geçen itiraf entryimde bahsetmiştim o güzel isimli çocuktan belki denk gelmişsinizdir. Konuşmak istiyorum ama konuşamıyorum yazmıştım. Bugün son şansımdı. Zaten okuldan ayrılmadan beş dakika önce ancak görebildim,bakışlarımı üzerine sabitleyip insanlarla vedalaşmasını izledim, her zamanki gibi sadece izledim. Bir ara tek başına duruyordu, konuşmak için o kadar müsait bir zamandı ki... Tabiki gidip konuşamadım. Kafama sı....m. Sonra gittik zaten. Eve geldim, bütün gün güldüm, bu anı düşünerek güldüm. Sabret dedim gece mutlu olacaksın, rahatlayacaksın. Ama diğer o gecelerin aksine bu gece başka bir hisle döküldü yaşlar gözümden. Pişmanlık. Bugün gördüğüm o güzel sarılmalardan birini yaşama ihtimalinin olması kahrediyor beni. Son pişmanlık neye yarar tabi...
sorunlarımı büyütüyorum sözlük, içimde kuruntu yapa yapa uykularımı günlerimi kendime zehir ediyorum. Öyle ki depresyona bile sokuylar beni. Sorunların temelinde ise kendine güven eksikliği var.
Kakam var ama su yok sözlük. Orospu çocuğu belediye.
Bi gün sabrım taşıcak ve birilerinin anasını sikicem az kaldı.