bugün

kendimi eşime saklıyorum diyen kız kankam sevgilisine bozduruyor bana ağlıyor, ofiste türlü cilve işve yapan zalım hatun 2 hafta sonra nişanlanıyor ama tatlı krizinde bana tatlı aldırıyor. nasıl bir konumdayım anlayamadım.
aynı paragraf içerisinde,

Müslümanlar ile dalga geçip, islam’a hakaret edip hemen akabinde

18 mart’ı da soma’yı da özgecan’ı da kullanıyorsun.

Biraz olsun onurlu, dürüst olmayı dene, minnet duymayı, şükran sunmayı bırak, ruhunu aç bırakıyorsun sonucunda da ruhun doysun diye geleneksel değerlerden istifade ediyorsun, hepsi bu.

Herşeyi tüketim nesnesi haline getirebildiğin için,

Echeli cühelasın insanoğlu.

Uykundan bir adım önce sor kendine, alıntılarla sunduğun paylaşımlar dışında, ne yaptın o insanlar için?

enerjik, kıpır kıpır, sözde gözüpek, soyut anlamlar üzerine yaşamını sürdüren zavallı, ilgi budalası lümpenler, sersem bir nesil yetişti.

Belki de yaş ilerledikçe, yaşamı daha iyi kavrıyor, alfabesi ile anımsıyor kişi, varınca gerçekliğe, görünce her gündoğumunun sanrılarını,

uyanınca çocukluğun/sorumsuzluğun sarhoşluğundan olan biten trajikomik görünüyordur…

Kim bilir?
buaralar biraz 3.5 olduğum doğrudur.
dinlenmeye ihtiyacım var. ruhumun terapiye ihtiyacı var. sakin... sessiz...
Hiç büyümemişim. Hala o beş yaşındaki kız çocuğuyum.
Olan bitenlere anlam verebilmek yetmiyor, nefret ve kin olmadan olmuyor.
Daha geçen gün nefret duygunuzu aldırdınız mı dedi biri.
Sevgiyle işler yürümüyor sanırım.
Sanırım. Evet ben hala dünyaya sahip olduğu küçük şeylerden dolayı minnettar kalan o çocuğum.
Kimseyi adi çıkarlar için kullanmamak sömürmemek, mutlu etmeye çabalamak, olduğu gibi olmak hepsi benim.
Bu dünyanın yalan saydığı ama hala bunlara sahip insanlar olduğundan dönebildiği gerçeğini kimse anlamıyor.
Beni her halimle kabul eden bir yabancı bulabilir miyim.
Sanmıyorum.
Masum bir çocuk gibi olmam akıl yaşımın da 5 yaşında olduğunu düşündürüyor olabilir bazılarına. Tutumlarından bunu anlamak çok kolay.
Yalnız bunlar kendi çelişkileriyle nasıl kıvrandıklarını görmediğimi ilgiye benim değil onların ihtiyacı olduğu için, hayatlarında olduğumu bilmiyorlar bunu düşünürken.
bitsin artık. yoruldum.. sürüklemesin artık beni peşinden. valla bıktım yaa..
-Ben çoğunlukla karşımdaki kişinin arkadaşım mı düşmanım mı oldukları konusunda ikileme düşüyorum.
-Paylaşımcı olmam paylaşımcı olmayı sevdiğim anlamına gelmiyor. Rica ediyorum özel eşyalarımdan ve kendime kalan azıcık zamanından uzak durun.
-Ben olsam bana güvenmezdim biliyor musunuz? Bana güvenmeyin. Sevgim bittiğinde çok rahat vazgeçebiliyorum hem de hiç de koymuyor yokluğunuz. Seviyorsam iş değişir.
-Yağmurdan nefret ediyorum.
edepsiz, sersem insanlara nazik davranmak bu devirde enayilik. bundan sonra en ufak bir saygısızlığa misliyle karşılık vereceğim sözlük. onun seviyesine inme inmeme olaylarına girmek fayda sağlamıyor. bu tip saygısızlara saygısızlık yapmamak sadece sinir yıpratıyor. sana da tavsiyem sözlük, belli yaşa gelmiş insanlara terbiye veremezsin o yüzden gördüğün en ufak bir terbiyesizliğe anında cevap ver. en azından hırsından kurtulmuş olursun.
Sevinç göz yaşı sevinç.Sağol allahim ite köpeği Madara olma ihtimalimi aldığın için..Sağol ulan
grip olup ateşim çıktı ve başım şiddetli ağrıyordu. Şimdi ateşim baya düştü. Zor dayandım.
Bugün babam yaşındaki bir adamın sözlü tacizine uğradım sözlük.
okula gitmek için durakta beklerken 'x yere hangi otobüsler gidiyor' diye sordu ve ben de aynı yöne gittiğimizi, aynı otobüse bineceğimizi söyledim. sonra bindik ve şahıs o kadar yer varken gelip yanıma oturdu. tabiki konuşmaya başladı ve neredeyse tüm hayatını anlattı. Ben de ayıp olmasın diye dinledim. Rahatsız olsam da yaşına hürmeten bir şey demedim, laf arasında Parkinson hastası olduğunu da söyleyince ister istemez acıdım ve sesimi çıkaramadım. Ben sustukça, kibar davrandıkça iltifat etmeye başladı. Sonrasında yalnız yaşadığını ve bekar bir hayatın zor olduğunu ve benim gibi anlayışlı güzel bir kadına ihtiyacını olduğunu söyleyince iyice sabrım taştı. Mecburen inmem gereken yerden çok önce indim. inerken de utanmadan telefon numarasını vermek ve tekrar görüşmek istediğini söyledi. En sonunda gerek yok diyerek terslemek zorunda kaldım ve indim.
Hala iğrenç hissediyorum. Ben bu basit olaydan bile etkilenirken fiziksel tacize veya tecavüze uğrayanların halini düşünemiyorum.
Allah yardım etsin.
itiraf ediyorum. bana çok şey öğrettin. sevmeyi, sevilmeyi, ayrılığın acısını ve yaşarken ölmeyi. hayatımda ilk kez senin için ağladım hem de hıçkıra hıçkıra. geçen yıllara, hiç ettiğin emeklerimize ağladım. oysa ne hayallerimiz vardı ki zaten hayatımız da hayal gibiydi senleyken. bensiz olabileceğine inanmazdım. sensiz yaşayabileceğime inanmazdım. bak nefes alıyorum hala ama sol yanımda bir sıcaklık yok artık. beni hayatta tutan şey ben olmadan mutlu olamadığını görebilmek belki. biliyorum eskisi gibi olmayacak hiçbir şey. ama hayatımın en güzel günlerini yaşattığın için teşekkür ediyor, en acı günleri içinse canın sağolsun diyorum. son olarak bir itiraf daha ediyorum. ben seni sen olmadan da seviyorum. sonsuza dek kalbimden hoşçakal.
tek başıma vakit geçirmekten tarifsiz bir keyif alıyorum. evet arkadaşlarımla, ailemle vakit geçirmeyi de seviyorum ama uzun bir süre tek başıma hiç vakit geçirmemişsem resmen insanlardan kaçmaya fırsat arıyorum sözlük. biraz yabanilik var sanırım.
siktiğimin ofisinde , tasarruf bokuna tuvalet ışıkları bile sensörlü, işerken ışık azalmaya başladı mı aleti sallayıp ışığı canlandırıyorum.
kahrolsun kapitalizm.*
-ağzımda gümüş kaşıkla doğdum,
-düşüncelerime cahilce diyenlerin hemen hepsinin asla alamayacağı kadar iyi bir eğitim aldım hala da alıyorum,
-hayatımda hiç yokluk görmedim, buna rağmen öğrenciyken zevk için çalıştım,
-sözlükten bir çok arkadaşım var görüştüğüm çoğu da iyi insanlar,
-askere tabiri caiz ise koşa koşa gittim,
-bir insanın hayatı boyunca çalışıp elde etmek için uğraştığı hemen her şeye kariyerimde kısa bir sürede sahip oldum,
-burada yazılanların çoğuna gülüyorum,
-ne kadar beyaz yakalı olursam olayım içimdeki "adanalı" her daim aktif,
-sözlükte öyle diyaloglara ve maceralara tanık oldum ki kimi evli insanların kimlerle ne yaptığına, en muhafazakar geçinenlerin nasıl kaşar olabildiklerini duysanız inanamazsınız,
-kazandığım paranın yatırım kısmı hariciyle yaptığım hiçbir harcamaya acımıyorum,
-lacivert takım elbise seviyorum,
-27 farklı çift kol düğmem, 40 a yakın kravat iğnem var,
-viski, rakı, bira konulsa önüme kesinlikle biradan başlarım,
-geçmişte ciddi bi rahatsızlık geçirdim,
-Gözümün gördüğü hiçbir şeyden korkmuyorum,
-arada canım sıkılınca öğrenciliğimi hatırlamak uğruna kadıköyde içiyorum.
evet sozluk. o kara gun bugunmus. berbat gecen bir sinavin ardindan 63 bininci olmak aglatti ama sevincten. simdi kara kara 30-35 bine cekilir mi bu ya diyorum. umarim lys bana gulumser.

edit: mimarlik yada insaat muhendisi ogrencilerinden dusunce alabilirim.
1- Avm gezmeyi sevmeyen kız arkadaşa katılıyorum... Deli olmamak imkansiz , alışverişe çıkmadan önce internetten bakarım avm gittim zaman mağazaya girer direk alır çıkarım gezemem hiç öyle.
2- Ayakkabı takıntım vardır özellikle supra modellerine...
3- Romantik değil de öküz olmaktan gurur duyuyorum.
4- silah oyunlarının delisiyim.
5- Motor manyağıyım...
6-Futbol sever hatunum...
Tamam ok by...
yazmak istemezdim ama gördüklerim buna mecbur bıraktı.
ben bir oğlak kızını sevdim çıktık ; ama hayatımı sikti. çok garip,katı. klasik oğlak kızı. sevse bile belli etmezdi. bunlar sevseler bile eziyet çektirmeden yapamazlar. burdan inşallah sen de aynı şeyleri çekersin demek istiyorum.
ikincisi en yakın arkadaşımın başına gelenler. bu da oğlak kızı sevdi. şans işte bizi buluyorlar. 1.5 sene kadar uzun bir süre beraberlerdi. ta ki bu dengesiz kızın kıskançlıkları,tuhaf hareketleri bu çocuğu da tüketti. sonunda ayrıldılar. tamam ayrılırsın da bu çocuğa neden ümit vermeye devam ediyorsun be mk. kızı. yeniden olsun istemiyorsan siktir git. burdan onun da allah belasını versin demek istiyorum.
kısacası oğlak sevmeyin yanarsınız.
itiraf ediyorum; sözlüğe çok uzun zaman ara verdim ve bu arayı bu itirafla noktaladım
unutamıyorum onu.
Şu an kendimi yeni birine yazmaya zorluyorum. Olmuyor. Ah ulan, yaktın beni.
Maç olmamalıydı bugün.
Kafama tukureyim! Erteleyicilikte artik kitap yazmayi biraktim, ders veriyorum. Yine isi gucumu som gune biraktim, duzenli calismadim, planlamama uymadim. Sonuc: yumurta kapiya tirmandi, zile abaniyor! Noldu? Ne gecti elime? Sabah 5'te calacak alarm, butun gun uykusuz gececek bir gun ve muhtemelen bas agrisi! Aferin bana, gercekten aferin!
bugün mahkemenin danışma tedbiri kararı yüzünden bir köye gittim. mesele 4 sene evvel bir çocuğun hırsızlık yapmış olması. o da kola ile çekirdekten ibaret. çocukla konuşmam lazım ama konuşmaya başlayınca o masum kız çocuğuna bunu hatırlattığım için o kadar pişman oldum ki. iyi hissetsin diye gülümsedim yalandan, övdüm... hiç biri o çocuğun yüzündeki utancı giderecek cinsten değildi ve aradan 4 sene geçtikten sonra bunun hatırlatılması.

kendimden utandım yemin ederim.
sevmemeli, değer vermemeli kimseye gereğinden fazla. Ölümlü dünya ve herkes topraktan. Büyütmemeli kimseyi. Sığdırmamalı kalbine. Yer vermemeli sol tarafından. Kimse üzerinden hayal kurmamalı. Canı yanıyor sonunda.