bugün

pantolonumu ütülerken tam bittiği sırada ağının sökük olduğunu fartkettim. amına koyum baya bi sövdüm, başka pantolon ütüledim bi daha.
bu yaşıma geldim hala kulaklıkla müzik dinlerken klip tadında yaşıyorum, o moda sokuyorum kendimi.
Aralıklarla bu başlığa entry giriyorum .
yıllarca hep ucuz diye Bausch + Lomb marka lens aldım, 3 alana 4 kutu gönderiyorlardı. sonra değiştirdim farklı aldım. hepsinde işkence çekiyormuşum haberim yok.

bu sefer paraya kıyacam dedim gittim Air Optix Night and Day AQUA aldım. en iyisi diye duymuştum. normalde lensle çok uzun süre yatmam. ama çokta dikkat etmem. bunu deneyeceğim dedim.

inanırmısınız 1.5 ay oldu çıkartmadım. işin garibi gözlerimde hala en ufak batma en ufak yanma hissetmiyordum. öncekilerde lensleri çıkartınca gözlerimi söküp yıkayasım geliyordu. bu gece merak ettim çıkarttım inanın şuan gözümden lens çıkarttığımı bile hissetmiyorum.

ben böyle rahatlık görmedim. paraya kıyın ey gözlerini seven lens kullanıcıları. verdiğiniz para için pişman olmayacaksınız.
uzaylılar tarafından kaçırılmak istiyorum. lütfen, ne olur. çamaşırınızı yıkar, yemeğinizi yaparım. hiç ses etmem, bir köşede uyurum. bekliyorum, gelince 3 kez yakıp söndürün ışıkları.
insanları güvenmiyorum kim olursa olsun güvenmiyorum inada inat beni zevke sokuyor.
Ben Cok yoruldum. Corba icmek de istiyorum hem de Cok. Bi de kuculmek. Tereyagli bazlamaya Caman surmek.
bi' çılgınlık yapmak istiyorum.
akpye oy vermistim bir zamanlar cok pismanim ulan sozluk ne diye bu tayyipe oy verirsin.

ama naptim son secimde tayyibe nah cektim vermedim oy falan yok sana dedim.
onu seviyorum. hem de çok. resimlerine bakmak bile kalbimin yerinden çıkma sebebi. ama platonik lanet olsun.
az önce ne zamandır içmeye kıyamadığım kalecik karası şarabımı açtım, sigaramı yaktım ahmet kaya dinleyip kendi kendime triplere giriyorum eyy sözlük.
1-) hatalarımı eleştirip doğrularımı alkışlamayacak, doğrularımı alkışlayıp hatalarımı eleştirmeyecek arkadaş istemiyorum. gerektiğinde alkışlanmak, gerektiğinde eleştirilmek istiyorum. bu konuda ölçülü olmayan kişiye dayanamıyor, onu görmek istemiyorum.
2-) bu gidişle azılı bir galatasaray fanatiği olup çıkacağım. çünkü tüm iyi niyetime, sağduyulu yaklaşımlarıma rağmen insanlar yine bodoslama biçimde takımını savunuyor, özeleştiride bulunmuyor. '' enayi misin ? s....r et ! '' diyorum çoğu kez. çok yoruldum.
3-) dinlenmeyeceğim ve küçümseneceğim bir masada oturmaktansa tek başıma oturur kitabımı okur, yazarım. yeni bir sabra kadar sabrım pek kalmadı.
4-) hatalarım olduğunu kabul ediyorum ve düzeltmem gerektiğini düşünüyorum. hataları olup da kabul etmeyen insanlara bu yüzden bir dakika bile harcamak istemiyorum.
5-) kaykaycılara bazen çok sinir oluyor ve evire çevire onları dövmek istiyorum. sonra sakinleşiyorum.
6-) galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş taraftarları arasında oluşan ciddi fikir ayrılıkları ve uçurum beni çok üzüyor. 5-6 sene önce böyle değildi oysa ki.
7-) justin bieber, aziz yıldırım, emre belözoğlu, acun ılıcalı' ya uyuz oluyorum.
8-) emily mortimer' in yüzüne hayranım.
9-) bir gün telefonumu kapatıp evde bırakarak kimsenin beni tanımadığı yerlere, seyahate gideceğim.
10-) kibirli, haklı çıkma obsesyonu taşıyan, ukala insanlara gıcık oluyorum.
11-) game of thrones' u hiç izlemedim. breaking bad' i de öyle... izlemeyi de düşünmüyorum.
otuzuma kadar evlenmessem,
gidicem bir köye,
köy hayatını severim, ama mümkünse deniz olsun,
ege olur, akdeniz olur, karadeniz olur ( çay kültürüm yok ama ) ,
gidicem ben,
giderken de dicem evdekilere
evleneceğime hiçbir zaman inanmadığınız için
ne bulaşık makinem ne çeyizim var dicem
annem ordan der
tükür babanın suratına
tüüüüü der giderim,
evet ya harika bir plan.
üniversite 2. sınıfta yılbaşından önceki son derse gitmek gibi bi salaklık yaptım. sınıf temsilcisi gelmediği için hoca notları bana verdi ve fotokopiye bırakmamı söyledi. nasıl bir kafam varsa o sırada notları alıp dolaba koymuşum tatilden dönüşte veririm diye. işin bokluğu da sonraki hafta vize haftasıydı. notları fotokopiciye vermedim. sınava girdim kağıda bakıyorum ulan soruların hiçbirini çözemiyorum. ( notların ilk 6 sını zaten almıştık. 8-9 notu ben bırakmayı unuttum. Ulan millete bakıyorum herkes çözüyor sınavı deli gibi. sorun bende mi ya dedim baktım bikaç homurtu çıktı bende hocaya hocam biz bu notları almadık dedim. hoca da benim aldığımı unutmuş notları. hoca notları verdiğinde sınıfta 9 kişiydik ulan herkesin kafa uçmuş kimse hatırlamıyor. sınavdan çıktık bende kesin fotokopici notları aldı koyduğu yeri unuttu dedim. adama da birsürü küfür ettim ( hakkını helal et amca valla )
ondan sonraki gün dolaptan önlüğü almak için açtım dolabı bi baktım notlar orda. ananı sikiyim dedim hemen imha ettim notları çöpe attım. kimseye de anlatmadım olayı. sanırım 15 kişi kaldı benim yüzümden. hakkınızı helal edin gençler siz de. bende çalışmadım valla
osurunca hemen elimi kıçıma tutuyorum ve elimi kokluyorum. ohh miss.
nisan ayında, mersin sıcağında,
tez savunmam üzerine hayal kuruyorum. en büyük bahar aktivitem de yanağıma sıkıştırdığım eriğe yumruk vuran arkadaşımla kütür kütür eriğin tadına varmak. (bkz: umut Sarıkaya) (bkz: uykusuz)
şimdi de sabah kalkmak için üç saatim var, üç koca saatlik uyku... lükse bak...
bu bahar başka bahar oldu yahu...
evet, intihar etmek istiyorum.
copy paste
üşendim .

(#23438204)
itirafların hepsini okuyorum. insanları gayet iyi anladığımı düşünüyorum, empati yeteneğimin kuvvetli olduğuna inanırım.

her gün inandığımız tanrının mesaj kutusununda böyle dolduğunu düşünüyorum bir an.. Bu kadar isyan çığlığı, mutsuz, işsiz, yalnız, kimsesiz..

düşünsenize bu itiraflardaki mutsuz insanları mutlu etmek sizin elinizde ama etmiyorsunuz..

acaba merhametli tanrı neden insanlara bu kadar duyarsız..
Ben hala uyandığımda nerede olduğumu karıştırıyorum.
olum bu sözlükte neler dönüyor *.
ilk defa sıçtım mavisini gördüm sözlük...
tehlikeli şeylere ihtiyaç var. mesela bitirim abileri olan bir kızı iğfal etmek gibi.
onların korkusu ile hayat daha hızlı akar ve heyecanlı olur.
hep huzur, hep sükun bir yere kadar.
pis işler yapmak lazım, hayatı anlamlandırmak lazım...
en çok da çilek mevsiminin gelmesine seviniyorum.
Neredeyse her gün bu başlığı okuyorum.
3 çocuk doğurun devlet bakar diyenler, her gün çocuk ölümlerine sessiz ve seyirci kalıyor nedense...