bugün

bugün mc'donalds'a yemek yemeye gittim. yemeğim bitmek üzereyken, içeriye 80 yaşlarında, sopayla yavaş yavaş yürüyen bir amca girdi. kasiyerle önce konuştu,* sonra dondurması aldı yavaş yavaş adımlarla bir masaya geçti ve yedi. tam o dondurmasını bitiriken, ben kasaya dondurma siparişi vermeye gittim, yaşlı amca dondurmasını bitirdikten sonra kalktı ve kasanın önünde ben olduğum için bana elini salladı, gülümseyerek*. şimdi buraya kadar her şey normal ama..
ben dedemi 16 yıl önce kaybettim. ve onun özlemini büyüdükçe hep içimde daha çok hissettim. küçükken bende çok emeği varmış. hep anlatır annem, babam. dedem öldüğünde ben 5 yaşındaydım ve o amca bana el sallayınca sanki dedem el salladı gibi geldi bana, salak gibi kaldım orada. dışarı attım kendimi, ağladım. hatırlayamadığıma ağladım, o öldükten sonra iyice değişen babama ağladım, kendime ağladım; 5 yaşında ölümün bu kadar acı verici bir şey olduğunu kavrayamayacak durumda olduğum için ağladım, erkek torunla gurur duyan dedemin şu anda üniversite okuyor olduğumu görememesinden ağladım.

edit: yazarken de ağladım be dedem, keşke o amcanın yerinde sen olsaydın. çok özledim.

edit 2: babaannem de seni çok özlemiş, koskaca 16 yıl be dedem. cennette mutlu olun. arada bana bakın olur mu, bu torununuz sizi çok özlüyor.
yaklaşık bir buçuk saattir bir hatunla camda konuşuyorum, bir an camın açık olduğunu unutup burnunu karıştırdı.

artık bu entry okuduğunda kapatır camı hahahahaha.
yahu ben gidicem de yanlış örnek olurum diye gidemiyorum. yoksa gidicem camıı, çerçeve, ana, anvat hepsinin anasını, bacısını sikicem ama sikemiyorum çünki.. doğru örnek olmaya çalışıyorum.
Önceden inci sözlük yazariydım ey sözlük.
Vizeler bugün itibariyle başladı. Sadece 2-3 saat çalışıp girdim vizeye. içimden zerre kadar çalışmak gelmiyor. Yaptığım başka bir şey de yok. Avcılar'a kampüs yapan aklınıza sıçayım sayın istanbul Üniversitesi. Kampüs de bomboş lan. Vizeler bitsin de kendimi tarihi yarımadanın ara sokaklarına fotoğraf çekmeye atayım istiyorum. Çok bunaldım be sözlük.
bugun hanima biraz fazla sert tepki verdim biraz kavga ettik yani. bende hayvan gibi asiri tepki verdim gerci o da beni zorla delirtti ama yine de boyle yapmamaliydim sonradan pisman oldum ozur diledim.
Mor ve ötesinin bir parçası beni istemsiz olarak odtüdeki günlerime göntürdü...
Oradaki arkadaşlıklarım da sahteydi belki ama buradakinden daha sıcak ve daha samimiydi.
yurtlar güzeldi,
ortam güzeldi,
her şeyden önemlisi aileden uzaktaydım.
Keşka bu aileden uzaklaşabilsem.
mutsuz olmak için yaşlıyım. bundan sonra benim hayatımda beni üzecekler değil sadece mutlu edecekler kalmalı. çok ciddiyim.
bir sözlük yazarı tarafından ":o" oyu verilmek suretiyle trolleniyorum. ve içimden bir his bu yazarın bir bayan olduğunu söylüyor. *
2014 sağlık anlamında benim için kötü bir yıl oluyor, mart başında ananemi kaybettim, dün de babamın kanser olduğunu öğrendik. hani her şey üst üste gelir derler ya, sanırım haklılık payı var.
alkolden başlayıp kullandığım şeyleri bırakıyorum. bi insan sınıf arkadaşını öpmekten başlamak gibi aynı hataya başlamamalı. en azından onlarla içmicem tamam ya tamam büyük konuştum.
bu arada yenidoğan bölümündeki emzirme odasında uyudum dün gece. ya çok rahattı arada sızmaya oraya gidiyim ben mis gibi tertemiz hem de deliksiz uyudum. neyse hadi bay bay.
edit: cidden sınıf arkadaşlarınızla fiziksel temas çok kurmayın bak valla diliniz yanar bu konuda. boka sarar.
yahu kaç kere daha söyleyeceğim!.
yapmayın, etmeyin, acıyın...
hayatta garip garip korkularım var. mesela her gece uyumadan önce annem ölürse ben ne yapacağım diye diye kafaları yiyorum. annem'in ölümünü görmekten deliler gibi korkuyorum. yapamam biliyorum. bu o kadar korkunç bi hal alıyor ki zaman geçtikçe travma haline geliyor. nefes alamıyorum düşünmemeye çalışıyorum ama sürekli beynimde bu korku. bir gün onu kaybedeceğim korkusu. ondan önce ölmek istiyorum ya da onunla birlikte. buna engel olamamak çok korkunç.
bu yüzden bunları düşünmekten gece olmasından nefret ediyorum.
bunu atlatmam gerektiğinin farkındayım ama çok küçüklüğümden beri süre gelen bi korku bu.
ben ölümden korkuyorum deli gibi, hastalıklı bir şekilde korkuyorum. ama kendi ölümümden değil.
annem'in, kedilerimin sevdiklerimin ölümünden. allah onlara uzun ömür versin. allah onları benden ayırmasın...
insanların işlerine geldikleri gibi davranmalarına asla uyum sağlayamayacağım sanırsam. Tam diyorum ki; bu iyi biri ya. Yoktur art niyeti. Hiç duvarlarını örüp germe ortamı. Sonra çat bencilce ve sallamaz tavırlar. en gizli saklı kalması gereken, şifreyle korunmaya en çok ihtiyaç duyan bilgilerimiz sadece zayıf yönlerimiz olmalı sanırsam. Çünkü karşı taraf asla zaman kaybetmiyor, düşünmüyor. Zırhları kuşanacağım yine beceremesem de.
kimseye hayır diyememenin cezasını bi gün çok fena ödemek zorunda kalcam.
(bkz: al di meola)
(bkz: paco de Lucia)
(bkz: John mclaughlin)
(bkz: Larry coryell)

ve

(bkz: tuluyhan uğurlu) ile hayat buluyorum bu aralar.
sözlük iş yerinde birisine sürekli doluyorum, takmış durumdayım o saçlarını tutup duvara duvara çarpasım var.kefaşelikte rekora koşuyor.
doktor gibi oldum ya. Kendime
tıbbı müdahele edebiliyorum
daha ne olsun.
gitmeyi düşlediğim yerler var, gidip de dönmeyi hiç istemeyeceğim..
beni sevsene bir şey deniycem...
insanları yaftalayan, küçümseyen, hor gören insanımsılara tahammül edemiyorum.
"bu entry sadece bakınızdan oluşuyor. başlıkla alakalı bir başka başlığa bakınız verdiğinizden emin misiniz?" diye sorulduğunda hiç ama hiç düşünmeden eminim'i tıklıyorum. düşünen var mıdır acaba? aklına falan takılıyor mudur diye de düşünmüyor değilim.
kimilerinin arkadaşlıkları hiç samimi değil ve ben onları arkadaş olarak görmesem bile onlar bana arkadaş gözüyle bakıyor.
Hayatım boyunca kalitesiz insanlarla muhattap olmanın kötü bir şey olduğunu düşündüğüm için hep yalnızlığa mahkum oldum.