bugün

saçlarımı taramak için bir sebep bekliyorum.
o iş olmayacak sözlük.
Şu an cüzdanımda bir ööğrenciye yakışmayacak kadar nakit para var. Ben böyle şeylere alışık değilim sözlük. Bağışlasam mı napsam?
düzenli olarak ayın bir kaç günü parasızlık yüzünden aç kalıyorum.
fakirdim fakirim fakir olacağım.
Daha akıllı biri olmak için, kendimi çirkinleştirmek için yaptığım şeyleri, kendimi yok etmeye çalışarak harcadığım her günü geriye alabilmek için her şeyimi verirdim.
benim penisim var.
şu an stv'de öksüz kardeşlerin çilesini izliyorum. boğazım düğümlendi lan.
magna carta ismi çok tanıdık geliyor sözlük. böyle sanki günlük hayatımın bir parçasıymış gibi. izlediğim bir filmmiş gibi. açtım gugıla baktım ne la bu diye. beynime nerden girmiş olm ? anlaşma gibi bişeymiş. ne alaka aq. yazar ismi gibi sanki. neyse hayırlısı.
sözlükte ne kadar tıpçı varsa hepsini aradım buldum, tek tek entry'lerine baktım, artı oyladım, pişman değilim. yine olsun yine yaparım. çok seviyorum ya. nasıl seviyorum belli değil. neyse ben gidip biyoloji çözeyim.
az önce annemin porselen çaydanlığını kırdım. eve geldiğinde bu durum karşısında ne yapacak? azz sonra. ürküyorum sözlük.
Yine döndüm istanbuldan. Ne güzel arkadaşlarımın yanındaydim. hiç bitmesin bile istedim ama zaman geçiyor. Yine geçsin yine istanbula gidiyim. üç hanımla çekirdek yerken dün bugün yalnızlığın ortasına düştüm resmen.
bu haftasonunun bok gibi geçeceğini hissedebiliyorum.
Uludağ sözlüğe giriyorum.
ilk defa bişeyler için bu kadar çabalıyorum ve çabalamaktan dolayı mutluyum .
tarzan ingilizcesiyle konuşmaya başladım sözlük artık, beyin yandı yandı. poor me.
hayatımdan öyle muazzam şekilde memnun değilim ki sözlük, hayretler içindeyim. Sırf bu yüzdem kendimi bencil, memnuniyetsiz, şükürsüz bi şey olarak görmeye başlıyorum ama elimde değil. öyle bir mutsuzluk anının içinden geçiyor gibiyim, bitecek ama zamanını kestiremiyorum, bekliyorum.
saçlarım beyazlıyor. gözlük derecem ilerliyor. oysa yaşlanmak için daha çok gencim.
ben evde ayı besliyorum. bazen hayat çok yorucu olabiliyor bu ayı sevdam yüzünden.
evde eldiven takıyorum. napıyım lan çok soğuk durulmuyo başka türlü. bak huhlayınca monitör bile buğulanıyor neredeyse. güya izmir.
bir espri uğruna çok büyük organizasyona girecek bir insan değilim.
bugün herkesi mutlu edesi var sözlük. kuşum iyileşti.
üniversite sınavına tekrar girmeyi düşünüyorum. başvurular başlamış sanırım, bakalım.
ulan bazen biri çıkıyor bir iki şey söyleyip tüm hayat enerjinizi alıyor elinizden.* bir de öyle şeyler söylüyor ki, sanki sizin iyiliğinizi için yapıyor, kendinden fedakarlık yapar gibi. halbuki amacını biliyorsunuzdur, çıkar payı olduğunu biliyorsunuzdur. ilişkiler hep çıkar üzerine zaten. anne çocuk ilişkisi bile böyle.

gurbette okuyorum, annem telefonla her gün arayıp, nerede ve ne yaptığımı sorup kapatıyor yüzüme. 3 yıldır böyle bu. bir dur be kadın! nerede olup ne yaptığımın ne önemi var. sor bir bakalım nasıl hissediyorsun, bir ihtiyacın var mı, mutlu musun hayatında. olay tamamen kişinin tatminleri üzerine. ''eh tamam oğlum yaşıyor, tüm yaşama özelliklerini taşıyor. konuşuyor, bilinci yerinde. ben tatmin oldum gerisinin ne önemi var.'' olay bu.

sonra bu adam neden bu kadar sessiz sakin, içine kapanık. kapanır tabii amk. hayattan beklentisi kalmamış ki bu adamın. ailesiyle bile çıkar ilişkisi olduğunu bilen bu adam neye inanır, neye güvenebilir ki?

çocukluğumuzdan hatırlarız, küçük bi oyuncak makine vardı. o makineyle bir çocuk büyütürdük. gece yarıları kalkar bi şey yedirir, içirirdik filan... o makinedeki sanal çocuktan ne farkımız var amk. çocuğu olan bir bireyin olayı, tamamen kendini tatmin etmesi. bir de bunun kardeş olayı vardır ki o tam bir karmaşa olaydır.

en sonunda kafayı yemenin yollarını bulup kafayı yicem. o zaman kimse yazgıma karışmadan kendi yazgıma kendim karar verip yaşarım. kimse beni bir şey yapmaya veya herkesin yaptığı şeyleri yapmaya zorlamaz. ''allah ın delisi, boş ver onu bırak kendi haline'' derler de ben de o tatmin duygusuna ulaşırım belki. annesine, babasına, abisine yabancı biri olarak.
bugün daha önce hiç kullanmadığım bir şey kullandım sözlük. çok garip bişi adını bile bilmiyorum. gittim ''elinizde ne varsa ondan verin'' dedim ve alıp geldim. küçük siyah bir hap. aspirin kadar.

çok şey kullandım ben. ama bu farklıydı. zaman kavramım yok şu anda. mutluyum ben. inanılmaz mutluyum hem de. evimde değilim. çok uzaklardayım. tam olarak nerdeyim onu da bilmiyorum aslında. küçük bi kasaba. internet kafesi var. oradayım şimdi.

dönmek istemiyorum. burası çok güzel.