bugün

mutlu aile ortamımızda bir yandan tv izlerken bir yandan da soslu fıstık yiyoruz.
Şansa bak ki nenemle yan yana oturmuşuz, aynı tabaktan yiyoruz.
iki gözüm tv de olduğundan tabağa bakamıyorum elime geleni ağzıma atıyorum.
bi kaç fıstık aldım ağzıma attım ıslaklık geldi tadları bı değişikti.

5-10 tane yedikten sonra tvye reklam girdi bende makinadan gözümü ayırabildim.

bı an neneme baktım ve ben bu kadına haksızlık yapıyorum dedim. nenemi öldürmek istediğim için üzülmeye bile başlamıştım o kadar masumdu ki.

ağzına bi soslu fıstık attı biraz ağzında gezdirdikten sonra sosunu emdi fıstığını da tabağa bıraktı.

birazcık beyin amcıklamasından sonra her şeyi anladım nenem soslu fıstığı ağzına atıyor, sosunu emdiği soslu fıstığın fıstığını da tabağa bırakıyordu. bende onları buyuk bi afiyetle bilmeden yiyordum.

bı an meyve bıcagıyla memelerını koparasım geldı ama yanında babam oldugundan bısey yapamadım nası yapıyım amk adamın anasını nası kesıcem.
Bütün gün şu lanet olası sınıfta yattım, bütün gün.
Bütün gün müzik dinledim.
Mutlu kal mesajı gördüm, hey mutlu kal benim cümlem.
Yarın cuma ayrıca Abim haftaya gidiyor çok uzaklara.
Oha, jelibon gördüm.
Solucanlı mı o? Hayır Mı? Oldu o zaman almıyım ben.

Neden hiçbiriniz beni anlamıyorsunuz?
Uzak durun benden.
Mutlu kalın.
Canım sıkıldı şımarıklığıma denk geldi affedin beni cimbomlu kardeşler.

(#22070049)
sağlam bir yazı gördüysem hemen yazarın son entry girdiği tarihe bakıyorum. sözlükten gitmişse de gitmemişse de takip ediyorum kendimi durduramıyorum, sanki sözlüğe geri döndürebilirmişim gibi hissediyorum, olmuyor tabi.*
ben harbi çok malım ya.
duş başlığını sabitliyip duş aldığım zaman kendimi sahnede ayaklı mikrofon kullanıyor gibi hissediyorum. duş başlığını yerinden çıkartıp elime aldığımda ise adeta biraz da hareketli parça yapalım mı ? diyip seyircileri coştururcasına oynak şarkıya başlayacak gibi hissediyorum.
içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor.
ölmek üzereyim sözlük.
aşkımdan ölmek üzereyim.dün bir kez daha gördüm ve yapabileceğim hiçbir şeyin olmadığını anladım.onu gördükten sonra gece uyuyamadım.kalbimin ritmi değişti resmen.heyecandan dönüp durdum.kalbim yerinden fırlayacaktı sanki.
uzak duramıyorum ben ondan.ne zaman uzak dursam nefes alamıyorum.
bütün anlamım o oldu...
hocanın herkesin kendi yapacağı dediği fonksiyon soru ve çözümlerini aşağıdaki link aracılığıyla yaptım.
http://lmgtfy.com/?q=fonk...+%C3%A7%C3%B6z%C3%BCmleri
bir kadın var çok hoş.. hani gördüğünüz an "bu" işte, benim kadınım, dedidiğiniz cinsten. onu göreli bir ay oluyor neredeyse, tanıştım, konuştum da biraz. daha yakından tanımak için bir kahve ısmarlamalıyım ama bir yandan da istemiyorum. çünkü ne kadar harikulade gözleri ve sıcacık gülümsemesi olsa da ya içi boşsa diye çekiniyorum.

mesela ya okumuyorsa?
ya da daha kötüsü, ahmet ümit okuyorsa!

ya, "ben" hayatını yaşıyorsa, hiçbir şey umurunda değilse. zaten benim bir tarafım öyle, diğer tarafım "biz"e bir'liğe inanıyor. bana bir'liğe inanan biri gerek ki diğer beni törpüleyebileyim.

ya hayatı "i am @"lerle doluyorsa ya bir yere gittiğimizde elinden telefonu düşürmezse, ya sürekli iğrenç yapmacık gülümsemeyle fotoğraf çekiyorsa.. ya "kanki" diye konuşuyorsa, ki öyle diyorlar.

ben yapamam ki o zaman onunla.. o zaman onun hayali, gerçeğinden daha yüce kalır benim için. daha fazla tanımamak da bana daha fazla hizmet eder.

ne boktan şey, günümüz insanları.

ama biliyorum onun benim gibi hissetmediğini, biliyorum benim gibi olanı gördüğüm anda yanından ayrılamayacağımı. biraz benzerini tanıdım neler oldu, hele aradığımı bulursam entry girebilir miyim sahiden? hayır. o zaman siktir et. gitmemeli yanına.

onu kafka okuyor, kırmızı şarap içiyor ve tango yapıyor diye imgeliyorum. böyle kalsın. elinde ahmet ümit görürsem bu beni öldürebilir.
Bogazim agriyor. Ama bu degil inan canimi acitan.
neden yaşıyorum diye soruyorum sözlük? kim sikliyor benim yoklama kağıdından başka?
fakirliğin gözü kör olsun. yarın aydına inna geliyomuş lanet olsun ben parasızlıktan gidemiyorum. Hani Öyle çok pahalı da değil ama olmayınca da olmuyor ışte yapacak bişey yok.

Hani şu işe bi el atsan fena olmaz be sözlük.
Hatırlar mısın çocukluğunu, düşünür müsün arada bir de olsa? Eline kumanda verilse kumandayla oynardın, kaşık verilse kaşıkla, emzik verilse emzikle; çatal ve bıçak verilmezdi ama verilse onlarla da oynardın. Bu zamanları hatırlamıyorsundur tabi, biraz düşünebilmeye başladığın zamanlara ilerleyelim. Mesela oyuncak arabalarını, barbie bebeklerini; onları ne kadar çok sevdiğini hatırladın mı üç dört yaşlarında silik silik de olsa? Yüzüne gözüne yazılar yazılsa da, saçları bozulsa da, elbisesi kaybolsa da ve hatta kolu kopsa da hala aynı şekilde sevmeye devam ettiğini; birlikte neşeyle ve huzurla zaman geçirdiğini? Onlara her zaman paylaşacak bir şeyin vardı, atmazdın kolay kolay bir kenara değil mi? Yeni elbiseler dikmeye çalışırdın ona, ameliyat ederdin elinden geldiğince bir yeri koptuğunda; sonuç mükemmel olmasa da razıydın sen, kabulündü o bebek, araba veya adı her neyse. Daha sonra büyümeye başladın, daha çok çalışmaya başladı kafan. Uzaktan kumandalı arabalar varmış, barbie bebeklerin evi ve eşyaları olanı bile varmış. Hep varmış ama küçükken dikkat etmemişsin. Attın bozuk ve eksik olan emektar oyuncaklarını ve her zaman daha iyisini istedin. Bir barbie geldi bir pofuduk ayıcık gitti. Bir yarış arabası gitti bir tır geldi. Çabuk kırıyordun ve kırmış olan sen olsan da atılan veya bir akrabanın küçük çocuklarına verilen oyuncakların oluyordu. Bir de üstüne sinirleniyordun annene bağırıyordun hatırladın mı, "Bana ne ben konuşanından istiyorum!" diye? Okula başladın; eve gelince Tuğçe'nin çantası daha güzel diye ağladın, Ali'nin ayakkabıları daha beyaz diye üzüldün, Melek'in saçları çok güzel örülmüştü o saçlardan da istedin, 24'lü faber castell boya takımı istedin, sonra artık plastik istemiyorum deyip futbol topu istedin, bisiklet istedin. Daha güzel ve daha iyi ne görürsen sende olandan onu istedin. Lisede Emre gitar çalıyor diye sevgilinden hoşlanman geçti Emre'yi istedin, daha cool(!) arkadaşlar istedin. Tatminliklerin hep kısa sürdü ama, her şeyden daha güzel bir şey vardı çünkü. Elindekinden daha güzelini görünce sahip olduklarından soğuyup daha iyileri nerede dedin. Bazılarını almaya ailenin parası yetmeyince daha çok para istedin. Sonraları iyice işin cılkını çıkarmaya başladığını fark ettin mi peki? Daha güzel bir yüz istedin kendine, Hüseyin'den daha güzel futbol oynamak, Şenay'dan daha güzel şarkı söylemek istedin. Parayla da alınamazdı bunlar. Anlamışsındır belki ama hala içten içe kabullenememişsindir gerçeği, kaç yaşındasın şu anda bilmiyorum hala içine sinmiyor bunlar bunu biliyorum, ukde olarak kaldı değil mi samimi ol. Gitar aldın ve öğrenmedin evde şu anda kim bilir kaç teli kopuk bir köşede duruyor, hala futbolcu olamamanın burukluğu var içinde gizli kuytu bir yerlerde her hafta halı saha maçları yaparken, daha güzel bir araba almak için çabalıyorsun(senden kral şoför de yok). Hüseyin de futbolcu olamamış, Şenay da yemek yaparken şarkı söylüyor sadece artık, senden daha güzel olan Gamze de hep yolluydu zaten sana göre büyük ihtimalle her gün bir erkekle kırıştırıyordur sürtük. Aa bak bir şey fark ettim, Şenay'ın konservatuvar okuyamayıp ev kadını olduğunu duyunca yüzünde belli belirsiz bir tebessüm belirdi. Sanırım biraz kızgın ve kincisin, farkında mısın bilmiyorum ama Gamze'ye de çamur atıyorsun. Tüm derslerini AA veren arkadaşına 'inek' diye yapıştırdığın damga gibi aynen evet. işin kötü yanı ne biliyor musun, yollu dediğin kızın yerinde olmak için nelerini vermezdin, ona laf sokmak çamur atmak veya tüm dersleri AA olan arkadaşınla dalga geçmek bile seni mutlu edemiyor, donuk bir gülümsemen ve titrek bir sesin var. Mutsuzsun biliyorum. Bu arada güzel de dans edemiyorsun değil mi sen? Daha çok üzül hadi.

Bak ne diyeceğim; hani 'çok mu şey istiyorum' diye sitem ediyorsun ya bazen, evet çok şey istiyorsun, isteklerinin ardı arkası yok. Daha iyisini istemeyen bir insan olsan zaten şu anda mutluydun. Büyük bir iş adamı olmasa da neşe ve huzurla vakit geçirdiğin bir kocan, boğaz manzaralı bir yerde yemeyecekseniz de ocakta sıcak bir yemeğin, yüzünde de gerçek bir gülümsemen vardı.

Neyse kime ne anlatıyorum; umarım hayat seni ya tekrar çocuklaştırır ya da her şeyi olduğu gibi sevmeyi öğrenmiş, ölümü bile itiraz etmeden bekleyen amcalar kadar olgunlaştırır.
ölümüne sakiz cigniyorum su an.
bi de ilk defa bi nisana gidicem lan. cok fantastik.
sözlükteki kızlı erkekli başlıklardan gına geldi. Bilgi içerikli başlıklar yok, hikaye yazan yok. Daha önce yazdığım sözlükte kızlı erkekli başlıklar açmak yasaktı ama sözlük şeytan doluydu. ne olacak bu sözlüğün hali?
inandıramazsın kimseyi düzgün bi adam olduğuna. tipten kaybediyorsun ya.
ekşi sözlüğe bir ara kayıt olayım demiştim. te 3 yıl önce mi ne şimdi girdim baktım ki çaylağım..
ama hiçte bir etkisi olmadı ruh halime o kadar boşa beklemişim. oraya yazmıyorum yine burada döktürüyorum.
uzun süredir düşünüp kafamda kurduğum ufak tefek şeylere üzülüyorum sinirleniyorum ya da tam tersi her şey normal iken olmayan şeylere bile mal gibi sevinebiliyorum. tıpta bunun adı nedir bilmiyorum ama kafayı yemek üzereyim galiba.
iki mal arkadaşımla beraber ne kadar mutlu olursak olalım emre aydından soğuk odalar çaldığında biz hiçbir zaman mutlu olamayacağız triplerine gireriz.
ah karmaşık sayılar testi çözüyor gibiyim. çok zor geliyor bana her şey. sonra logaritma çözüp rahatlıyorum.
Sozluk az once hapsurdum ve evrağıma sumuklerim bulasti. Artik kim alir bunu? Kahretsin.
ismail yk'dan "isterim seni "yi dinliyorum ya la. ilk dönem şarkılarını küllüsünü severim valla, hiç de burun kıvırmayın.
şarj olayını bu sefer ben başkasına yaptım işe yaramıyor iki cins içinde karşındakinin şarjının olması lazım olmayınca sıkıntı.
cok tipsiz bu, insan icine cikamayacak kadar tipsiz. gelme artik salak biz ac kopekler ya zenginlere, yakisiklilara ya da kaslilara veririz. git kas yap, para bul, bir sey yap iste. bu celimsize versek, al becer beni desek de bi sey yapamaz bu.
evet bunlari henuz soyle bi el edip yaniniza cagirip soylemediniz. ama ben anliyorum.
o halde etrafinizda ne mi ariyorum. belki bir gun o berbat ilk intibamin otesine gecip, beni gercekten tanimak istersiniz. belki bir gun..
butun asagilamalariniza ragmen sizi seviyorum.