bugün

isyan ediyorum artık yeter. bende sevmek sevilmek istiyorum hemde delicesine sevmek istiyorum beni az sevsin umrumda değil ben delicesine seveyim yeter. aşkı tatmak istiyorum. yalnızlığımla yaşamak istemiyorum artık. hayat çok kötü iğrenç berbat.
deliriyorum.

şaka maka da değil tam anlamıyla deliriyorum.

rüyalarımda oturup kendimle konuşuyorum. karşımdaki ben den azar yiyorum falan. ya da 10 yıl sonraki halim geliyor birden içeri dövüyor beni. sanki hayatı syd barret kafasında yaşıyormuş gibi hissediyorum. sürekli dalıp gidiyorum bir yerlere. sürekli gözümün önüne imgeler geliyor. geçen arabayı bariyerlere gömmeme ramak kalmıştı mesela!

hiç olmayacak şeylere takıntı yapıyorum. geçen kürdanla plastik delmeye falan çalıştım. 2 saat uğraştım bi de. delinmedi tabi.

böyle böyle başlar hep zaten. sonra bi de bakmışsın giydirmişler gömleği...
çok sevmek, çok alışmak, herşeyini ve herşeyine, hayatı en zor eden şey. şiddetli tartışmalar soluğumu kesiyor artık, direnmek çok zor. ama ayrılık ondan da zor!
bu sabah annemin bilgisayarını düşürdüm yanlışlıkla.

kaldırdık baktık bilgisayar çalışmadı. annem o kadar üzüldü ki.. gözleri doldu ya. bende okula gidemedimm bu üzüntüsünü görüp.

söz verdim dedim halledicem ben bunu. inanmadı tabi. sonra internetten sorunu araştırdım. ve hayatımda hiç açmadığım bilgisayarın içini açtım.

ve baka baka yaptım bilgisayarı! çığlık attım evde. annemi çağırdım bak yaptım sorun harddiskteymiş falan dedim. (bilmişlik yaptım).

kız başıma yaptım ulan. bilgisayarla alakam yok normalde(bu tip konularda). annem çok mutlu oldu. bende öyle.

ama okula gidemedim iyi mi? aklım kaldı yeminle..
ayrıldıysan içmeyeceksin arkadaş, cem adrian dinlemeyeceksin, eve olabildiğince az gireceksin, önüne gelenle sevişeceksin. ayrıldıysan, dönmeyeceksin arkadaş.
devamlı bir itiraf durumu söz konusu oldu hayatımda.belkide içinde bulunduğum durumu pek kimseye anlatamadığım içindir.ne bileyim.herkese sessiz kalıpta bir tek kendimle konuşuyorum.garim bir haldeyim bugünlerde.tam bir düzen içindeyken hayatım benim zaaflarım yüzünden karışıyor. olmayacak duaya amin demekten farklı bir durumda değilim. ..
(#21366329)

bu entryimden sonra eve çıktım. şu an evden internete giriyorum. hayat garip vapurlar falan. *
yalnızlıktan çok korkuyorum sözlük beni çok ürpertiyor.
sözlükte en nefret ettiğim başlık. diğeri de ben bu yazıyı sana yazdım. hay amk.
kaldırılsın bu başlıklar. depreştiriyor insanı.
uyandığımdan beri disturbed dinliyorum sözlük. Kendime geldim desem abartmış olmam.
30 unda okul başlıyor amk böyle iyiydi tatil falan.
erteliyorum hem de umarsızca . sürekli bir yarın olsun , yarın gelsin bakarızlardayım.
insan yemek yeme işini bile erteler mi ?
ee birazdan, az sonra , birkaç saat sonra.
bu eylül bitse de bende kurtulsam .
Oda arkadaslarim tanidigim kadariyla iyi insanlar. Yemekten sonra cay icmeden olmaz diyorlar, gercekten bu beni ne kadar cok mutlu etti tahmin edemezsiniz. Cay, kahve cok severim ama yalniz icmem.. Kizlar titiz mesela, duzenliler. Her sey cok hos... Yalniz hepsi agir muslumanlar. Neden?? Neden ben bu ozelliklere sahip ama musluman olmayan insanlarla ayni odada kalamiyorumm... Hayirli cumalar, elhamduillah, insallah, allah buyuk falan diyoruz birbirimize hep. Ben inanmiyorum dicem, tepki cekicem. En iyisi susmak, uyum saglamak ve okulu bitirmek..
10. okul yılım hala annem yanımda yatmadığı sürece uyumakta aşırı zorluk çekiyorum.
birine kendimi yeniden anlatacak kadar yorgunum. anlattıklarımdan, konuştuklarımdam çıkarım yapsın, kendimi tanıtmayı ne seven biriyim, ne de anlatacak kadar heyecanlı.
o kadar saçma insanlar var ki sözlük. 77 yaşında ölen tuncel kurtize erken öldü, erken kaybettik diyenlere laf sokma çabalarındalar. halbuki kendileri 80 yaşına gelselerde ölmek istemeyecekler bu bir gerçek. kim sevdiklerinden sevenlerinden ayrılmak ister sözlük. bence öyle düşünen insanlar ne kendilerini seviyorlar ne de şu dünya da sevenleri var!
*sabah işe gelmek istemiyorum, akşam eve gitmek istemiyorum.
*taksim'e gidip 2 bira da içmek istemiyorum, sarhoş olup birileriyle fingirdeşmek de istemiyorum.
*annemi özlemiyorum, babamı dinlemiyorum.
*bayramdır, kandildir hiçbir akrabamı aramıyorum.
*ameliyat olan dostları arayıp geçmiş olsun dedikten sonra 2.ye bi daha aklıma gelmiyor.
*yeni evlenen arkadaşlarımın hepsine 'eve muhakkak geleceğim' deyip gitmiyorum. facebook fotoğraflarına bakınca 'ne güzel evlendi lan kız' diye içimden geçiriyorum.
*evlenme niyetliyle sokulan adamlara şans vermiyorum.
*evlenmek istemiyorum.
*yolda kedi köpek seven karılara uyuz oluyorum. hele kedi aşığı erkeklerden tiksiniyorum.
*mabel matiz'i sevip sevmeme arasında gidip gidip geliyorum.
*en sevdiğim yemek yok.
*pembe giyen kadınlara gidip 'sen kocaman bi amcıksın' dememek için kendimi zor tutuyorum.
*kilo almıyorum, kilo vermiyorum.
*eski sevgilimi özlüyorum, akabinde yaptığı pezevenklikleri aklıma getirip anında soğuyorum.
*yeni sevgili istiyorum, ben tuvaletteyken telefonumu kurcalayacak olma ihtimali aklıma geldikçe vazgeçiyorum.
*berkin elvan uyanmıyor, tuncel kurtiz öldü.

sizsiniz ruh hastası!
biraz sapıkça olabilir ama olsun.
bilgisayarınızın ekranından görüntü kopyalayıp, yani screenshot yapıp, buraya görsel olarak eklediğinizde adeta sherlock holmes kesiliyor ve sizin özel bilginizi (adınızı soyadınızı, kullandığınız programları, sekmenizde açık olan uygulama ve internet sitelerini) araştırıyorum. bazılarınız farkında ya da farkında olmadan facebook sekmesinde adınızın açıkça görüldüğü şekilde görüntü kaydedince hemen bakıyorum.
yoruldum be. vallah yoruldum billaha yoruldum.

hep bi rutin hep bi mücadele, aq hayatında hiç mi kolay geçmez hayatın bir anı hep mi itiş kakış olur?

atarak geçtiğim mikro ekonominin lanetimidir yoksa 4 yıl boyunca sürekli çok eşli yaşamamın mı bir etkisidir?

bilmiyorum aq bilmekte istemiyoum, sakın yarın biri karşıma

- al lan senin piçin diye bir veled-i zina getirmesin?

buhranlarıma sokayım ben gidiyorum aq.
itiraf ediyorum, reggae müziği eşliğinde duş almayı çok seviyorum.

(bkz: ben bunu neden söyledim)
Gencim ama kanım kaynamıyor. Sanırım bende kansızlık var. Evet, pekmez yemeliyim.
Bi siktir git diyesim var...
bakirim.
öldü zannedenler olmuş, ölmedim ama daha beter gibi bir şey.
şu sıralar palyaço gibiyim dışımı gören tasasız diyor, içimi gören benden çok ağlıyor.. tabi içimi gören hiç kimse yok o ayrı.
sebebi biraz ben..
yok aslında biraz değil sadece ben.
böyle olmamın sebebini ben biliyorum ama kendime söylemiyorum..
evde duramıyorum, boğuluyorum. sürekli başka yerlerdeyim, haber vermıyorum eve gelmeyeceğimi, bu yüzden ailemle de bozuldu aram.
yaklaşık 1 ay önce bazı durumlardan dolayı istanbul'a gelme planı yapmıştım, arkadaşa da gelcem diye söz verdim ve istemeyerek gelmek zorunda kaldım..
kafa güzel geziyoruz işte.
ayık gezemiyorum.. ne zaman ayık olsam düşünmemem gerekenleri, bazen istenmediğimi, yapmam gerekenleri falan düşünüyorum..
düşündükçe üzüntünün dibine vuruyorum.. hem de ne dip.
ha bir de sarhoşken telefonu arkadaşlarıma veriyorum, bana vermemeleri konusunda tembihliyorum.. ahhahaahh etkili bi yöntem.
o yüzden şu sıralar ayık gezmiyorum, eve de gitmiyorum.
sadece alkolle sigara tükettiğimden paket paket sigara bitirdim.. sigaraya başladıysam haberim yok.
fizyoterapistim haftada 2 maçı geçme dedi, ben şu ara 4e çıkardım. inşaallah bir şey olmaz..beni hayata bağlayan şeyi kaybetmek beni öldürür.
başka türlü mutlu olamıyorum ki ne yapayım..
tabi futbolu ayık oynuyorum, saygımdandır.

yeni mezun oldum 2-3 aydır yatıyorum. ek iş yaparak paramı kazanıyorum para konusu sıkıntı değil ama sürekli bir iş lazım tabi ki.
geçen oturdum cv yazdım yazabildiğim kadarıyla.. taslağını kalemle yazarken ıslandı kağıt, yazamadım. kalem mi kaldı lan? ben de bilgisayardan yazdım.
oldu gibi sanki ama ben patron olsam kendimi işe almazdım.
ama gene de belki bana da şans verecek birileri bulunur.

o da olmazsa şu aralar radikal kararlar alabilirim..
gidip askerliğe başvurabilirim.. bu ruh haliyle inşaallah suriye sınırına düşerim de gelen ilk mermiye kafa atarım diyorum.
dün gece ruyamda askerdeydim ve hayatımın en uzun rüyasıydı.. 1 saat daha uyusam askerliği bitirecektim lan.
psikolojik çöküntü yaşadım gerçek sanıp ama gerçek olacak kaçış yok..
askerlikten korktuğumdan değil de gördüklerimi yazamıyorum fenaydı..
söylemek istediklerimin binde birini yazıyorum.. boğazım düğüm düğüm oluyor işte.. düşünmekten aciz kalıp yazamıyorum.. çok saçma di mi lan..
ben yalan söyleyen bir adam olmadım. ne düşünüyorsam hep söyledim..
beni samimiyetsizlikle suçlayan da oldu, yalan söylüyorsun diyen de oldu, sen yanlışsın diyen de..
bunu söyleyen hayatınızın önemli bir parçası ise yıkılıyorsunuz işte..
insandan değerli bir şey var mı? ben kimse kırılmasın dıye söylemek istediklerimi hep içime attım.. böyle de kendimi bitiriyormusum yenı haberım oldu..
neyse.. ne demiş rahmetli kıvırcık ali "felek bile ağlar oldu". biz mi ağlamicaz amk..
ama ben istiyorum ki "beni ağlatırsan yoluna ağlat, beni negah yere ağlatma. beni çağlatırsan deryanda çağlat, kuru çaylarında çağlatma."
kuru çayı geçtim, süs havuzunda bile çağlayamıyorum ki..

allah var kımse okusun dıye yazmıyorum.. ama ben bir başkasına bir şey anlatamıyorum.. yazarsam belki biraz diner diye yazdım.

keşke bir kaç ay öncesine dönme fırsatım olsa, ya da hersey bir anda yoluna girse..
değiştim, bambaşka bi adam oldum ben.
ama gene de kötü ve yalancı biri olamadım, ondan ötürü seviyorum kendimi.

gene kafam güzel, yarım kalan bi tekila vardı yanımda getirdiğim, bitti..

son sözlerim de vodafone'a.. ulan senın ceo'nun beli büküle allahsız operatör. bu fatura ne lan? pezevenkler ya...
daha çook var da,
neyse bu kadar.
3 tane feyk hesabım var ve üçünde de cillop gibi bir hanım izlenimi oluşturarak yazıyorum.

ulan entrylerinde böyle "bilmiş bilmiş" konuşan, "ağır entelektüel olan" adamların özeldeki muhabbetlerini bir görseniz altınıza sıçarsınız gülmekten.

çogabazan var lan, çogarip.*

edit: bir hesabımdan moderatörlerden birisine, bir diğerinden de ta admine yürümüşlüğüm mevcut.

hayır adam sözlük sahibi yani, sen düşün o bile ne haldeyse "ahahaha" diyorum, kendisi anlasın.*