bugün

Gecenin bu saatinde neden böyle bir şey düşündüm bilmiyorum fakat fransızca konuşamayacağıma karar verdim.
Hiç denemedim.
üzülerek söylüyorum ki gün geçtikçe ülkenin boka battığını görmek ve bir şey yapamamak bana büyük bir acı veriyor.en basitinden sol tarafta ki açılan başlıklara ve yazılanlara bakarak bile bunu anlayabilir insan. çünkü bu sözlükte halkın bir yansıması. halkın her kesiminden siyasi görüşten tutun ekonomik durumlarına kadar farklı insanlar yazıyor burada. bu yazdıklarım yalnız bugün için değil her gün olan ve artık sıradanlaşmış bir şeye bir nevi tepki diye adlandırabilirsiniz. kimi atatürk e sövüyor, kimi başbakana, bazıları dine. maalesef ülkede eleştiri diye bir şey yok ve gerçekten objektif bir biçimde eleştiri olsa bile insanların buna tahammülü yok. herkes sinirli ve pimi çekilmiş bir bomba gibi yürürken bile insanlar birbirleriyle göz göze gelmiyorlar. yavaş yavaş toplum ayrışıyor ve insanlara bazı etiketler yapıştırılıyor. her türlü farklılık sanki bir kusurmuş gibi insanların beyinlerine yerleştiriliyor. umarım insanlar bazı şeylerin farkına zamanında varırlar ve bazı şeyler değişmeye başlar ya da bu düzen böyle devam edip birbirimizi yeriz ve dahada boka batarız bilemiyorum.
gülünmemesi gereken yerlerde gülüyorum.kendimi tutamıyorum.içimden gülmemek için çok şey geçiriyorum ve söylüyorum fakat maalesef az çok gülüyorum.
Psikolojik ihanete uğradığım halde hala seviyorum. Kendimi salak gibi hissediyorum.
aslında bu kadar kulaklarından gökkuşağı fırlatan pembe mutluluklara gebe pozitif bir insan değilim sözlük. güzel haberler alınca istemeden böyle oluyorum. en ufak bir şeye moralim bozulsun sen beni bir de o zaman gör. incir çekirdeğinin hacmini doldurmayacak bir şey yüzünden 1 hafta herkesle diyaloğumu kestiğimi bilirim.
yani şurda iki gram keyfimiz var, başlık açıp entry giriyoruz diye eksilemeye ne gerek var, demi? yok nick liseliymiş, yok sözlüğe pembe sıçıyormuş. sana ne güzel kardeşim?
hayat her zaman oyledir.
en cok deger verdigin en zayif noktandan vurur.

bu bazen bir kedi bile olabilir.
az önce bir sözlük yazarı "of çok uzun yazmışsın okuyamıycam eksiliyorum" diye mesaj atmış.
anlamadım ki ne demek bu?
Keske boyle olmasaydi seni cok ozluyorum. hep ozluyorum.
şarkılar çok tehlikelidir.
sigara icmedigim halde teklif edilen tum sigaralari alip sinif arkadaşlarıma sattım yol parasini bedavaya getirdim .
bir zamanlar insanlara güvendiğim, onları sevdiğim için bana "safsın, salaksın" derlerdi. yaşadıklarım, yaşattırdıkları bana gerçekten hiç kimseye güvenmemem gerektiğini öğretti. artık insanlara güvenemiyor onları sevemiyorum. peki şimdi ne oldum ben? zalim mi? duygusuz mu? onlar yaptılar. beni bu denli onlar çirkinleştirdiler. bana bunları öğretmesi gerekenler sevdiklerim olmamalıydı be sözlük. hele o, hiç...
Irkçıyım.
çocuk istiyorum. böyle büyütmelik, yanagından ısırmalık, annesini sevmelik.
Bugun cok kötü bir gece.. kötü gecelerde genelde yalniz olunur.
hani ''yatalak'' var ya ''kalkalak'' diye bir ifade olmalı. bunlar hep eksik dilimizde. (bkz: kendimi ifade edemiyorum sonra)
Hala unutamadım o hayırsızı.

yaptığım şiir defteri hala duruyor mu ki.
eski sevgilimi çok özlediğim zaman yeni sevgilime yöneliyorum.
yeni sevgilime çok bağlandığımı hissettiğim zaman eskisini hatırlamaya çalışıyorum.

aralarında bir yin yang dengesi kurmuş durumdayım ve bu durumdan çıkışım da yokmuş gibi görünüyor.
ikisinin arasında hapsolmuş gibiyim.
rüyamda çocuklarım vardı be sözlük.

2 tane. biri kız biri erkek. erkek olan büyüktü ve yüzü o kadar güzeldi ki.. 3-4 yaşlarında, siyah saçlı toparlak yüzlü, kalın dudaklı ve burnu çok küçüktü.

gri eşortman giydirmişim. kızımı uyutuyorum. oğlum yatak odasında onu alıyorum kucağıma. sarılıyorum böyle. öpüyorum falan.

çok tuhafım ya şu an. rüyanın etkisinden midir nedir, ikisini de çok özledim. ama şu an ve önümdeki 3 yıl çocuğumun olması imkansız. ah yavrularım benim..
izmirden hiç ayrılasım yok sözlük. Tamam muğla da güzel yer seviyorum ama şu tatil ne çabuk bitti. Iyiydim ben burda.
duygularını bastırmadan bir acıyı dibine kadar yaşamak gerçekten çok faydalı. bunu yaşadım, test ettim, onayladım.

yok farzetmeyin, acıyı dibine kadar yaşayın ve tüketin. ruh ve beden sağlığı için elzem. eskiden acımadı kii diye tepinen şımarık çocuklar gibi üstünü örter gururumdan kendime bile itiraf edemezdim. şimdi gururumun üstüne çıkıp acımla yüzleştim, onu gördüm kabul ettim ve gözyaşım bitene dek ağladım ağladım ağladım.

şimdiyse çok daha iyiyim. ha arada bir küçük yaz yağmurları gelip çatıyor. e ben de geri çevirmiyorum, akıtıyorum yüreğimin zehrini akıtır gibi. ve rahatlıyorum.

peki hala seviyor muyum? ne yazık ki evet. ama bunu da halledeceğim. az zaman lazım sadece.
kucucuktum buyudum.
- uzun zaman olduğunu biliyorum, ama kelimelerle aram açıldı gibi bir şey oldu.

- sözlük yazarı olduğumu söylerken utanmam ama asla bunu kendimi tanımlayan unsurlardan biri olarak görmedim veya kimlik olarak kullanmadım. Kendi yarattığım bir alt kimliği neden asıl kimliğimle bir tutayım ki? O yüzden hiçbir sosyal medya hesabımda yazmam sözlük yazarıyım diye.

- tahta kalemi ve benzin kokusuna bayılırım. Ve tipp-ex.

- bir sonraki işimin saat 5te biten ve haftasonları tatil olan bir iş olduğundan emin olacağım. Öbür türlü olmuyormuş.

- bahtsızlığım artık kabul ettiğim bir özellik. Çekinmeden beyan ediyorum. işin içinde ben varsam muhakkak bi terslik çıkar.

- 10 ve üzeri saat uyumayı çok özledim. Ayrıca spora ara verdim. Bu konuda kendimi kötü hissediyorum. Ama kendime anca 4 saatim kalıyor artık. Ben kısa zamanda loto neyim tuttursam çok iyi olacak.

- çok fazla iğneleyici konuşuyorum ve bunu huy edinmişim. Çenemi tutmakta güçlük çekiyorum. Gedik görürsem lafı korum. Ve bu yüzden pek sevileceğimi sanmam.

- ruhen yaralı insanlara çekiliyorum. Bir şekilde onları daha kolay buluyorum. Onlara yardımcı oluyorum ve bana kendimi iyi hissettiriyorlar. Bu da doğal olarak beni zavallı biri yapıyor. Sağlıklı insana yaklaşmaya çekiniyorum çünkü nasıl yaklaşacağımı bilmiyorum. Yakınlık kurduğum insanların büyük kısmının sorunlu olması tesadüf değil, Tamamen benim seçimim.

- geçmişte yaptığım belli hataların cezasını çekiyorum hala. Tamamı da duruma yanlış yaklaşımdan kaynaklanıyor. Hepsi kaçınılabilir şeylerdi.

- bu sabah saat 6 da var gücüyle gaklayarak beni uyandıran bir karga vardı. işte onun ben gırtlağını sikiyim.
o kadar işsizim ki şu an bana her şey yakışır izliyorum.

an itibari ile yarışan ablanın ağzına kürekle vurmak istiyorum kız ben biraz zor bir bölümde okuyorum dedi arkasından da bilgisayar öğretmenliği dedi la.
marketten çikolata, sakız yerine ton balığı çalan bir çocuktum ben.
Sabahtan beri aynı şarkıyı dinliyorum. Kussam mı ne yapsam bilemedim.