sözlük yazarlarının itirafları

bugün, toprağındaki çiçekleri kokladım; bugün başucumda cesaretimi topladım; bugün geride kalanlardan özür diledim; seni yaşamak istedim; öldüm bugün...

Yapılacak dünya kadar işim olduğu için oturup popstar programını izliyorum. hiç hoşlanmadığım halde affınıza sığınarak (resmen kibarlikta bir dünya markasıyım) neyin kafasını yaşıyor lan bunlar demek istemiyorum. bütün jüri üyeleri birbirini yağlayıp ballıyor. arada bülent ersoy ve orhan gencebay tarih dersi veriyor. serdar ortaç 3 notayla müzik yapmasına rağmen adeta bir müzik profesörü gibi her muhabbete nane oluyor. yarışmacılara eleştiri getirmek yerine kendilerinin ne kadar büyük sanatçı olduğundan bahsediyorlar. peki sen bu kadar laf ettikten sonra niçin hala izlemeye devam ediyorsun mal (o mal hiç hoş olmadı orada küfretme lan) derseniz onu ben de bilmiyorum henüz. sanırım iyi değilim. volkana söyleyin gelsin alsın beni. selametle.

şurda bir şey itiraf ediyoruz eksiye boğuyosunuz. insanlıktan nasiplenin biraz iyice içime mi kapanayım ya ümmeti muhammed ?

bir gün kendime ayıracak zamanı bulduğumda, spor yapmak için tüm irademi ortaya koyucam. ne kadar istikrar isteyen bir uğraş oldugunu bildiğim icin -tüm irademle- diyorum.

ve hatta o öyle bir zaman olsun ki evlenmiş olayım. yani eğer amaç sağlıklı ve zinde olmanın yanı sıra birilerine harikulade görünmekse o insan karım olsun isterim.

aslında dereyi geçtikten sonra anlarsın sevildiğini...

vay arkadas bu fotograf yakma isi ne kadar eglenceliymis ahahha
Getiriiin hepsini getiriinnn üstüne keyif sigarasi yaktim ve cidden her seyi insan bi anda hic olmamis gibi hissettiriyo tavsiyemdir sayin yazarlar...

az önce babamla da konustum sözlük tanrim aslan aslaaaan bir lafiyla icimdeki lanet seyleri muma cevirdi saygi durusuna gectim.
icimde ne zaman korku varsa aliyor ne zaman sikinti varsa bir lafiyla neselendiriyor
Yok arkadas babam varken sirtim yere gelmez benim cok yasa emiiiii aslan.

Birbirlerine yakışan güzel ve mutlu bir çift gördüğümde kıskanıyorum.

sevişmeden önce before sunrise ve before sunset i izleyip beğenmeyip bok atmıştım ama meğerse lan ne zaman öpüşücez ne zaman yakınlaşcak acaba şöyle mi koysam kolumu başımı omzuna koysam mı şunu mu yapsam bunu mu diye düşünürken filmden bi bok anlamamışım tek başıma izleyince güzel olduğunu farkettim.

rastgele bir telefon numarası çevirsem, herhangi bir adam çıksa. seviyorum seni, seviyorum desem. kapatsam.

Yalnız ve güçlü kadın zırvalığından nefret ediyorum çünkü öyle bir şey yok.
Yalnızken güçlü olmak çok zor. Geceler boyu özlediğin, bir an olsun aklından çıkmayan insan, senin yalnızlığınla alay ederken üstelik.

bugün güneş şöyle bi gülümsedi hura sokaklara döküldük güneşe gülümseyen insanlara sirlenen rüzgardan iyi bi dayak yedik sanırım rüzgar güneşi kıskanıyor bu yıl bahar ondan gelmiyor .

Kafa dağıtmaya gidiyorum bara giriyorum, hoşlandığım kız başkasıyla içki içiyor. Hayat benimle taşak mı geçiyor, gerçekten bıktım amk.
(Edit: sinirden anlatım bozukluğunun amına koymuşum)

şimdi bir tane kız var her şeyimi dinleyip yalnız hissetmememi sağlayan çok iyi birisi, psikolojik olarak iyice çökmüş olan beni engelleyip yalnız hissetme duygumu yok eden bir insan, bugün "benden hoşlanıyor musun" diye sordu, biraz donuksayarak evet cevabını verdim ama sonradan "seni taktığım dinlediğin için öyle dedin" dedi, ve bu kız yakın bir arkadaşından duyduğuma göre sırf duman konserinde kullanmalık kendinden 2 yaş ufak bir çocukla çıkmaya başladı, ve konserden sonraki hafta buluşup içmeye karar verdik kafam çok karışık ne yapacağımı bilemeden kitlendim kaldım.

bence kadınlar, küçükken "kiminki daha büyük" diye yarıştıracakları çük leri olmadığı için büyüyünce kocalarını-sevgililerini yarıştırıyorlar.

çok özledim be sözlük. en güzel aşk şarkılarının sahibi de beni özledi mi acaba? özlemek, ayrı olmak mutsuz yapıyor insanı.

seni seviyorum.*

parmak uçlarında sinsice akıp gidiyor zaman; ahvalimi sormadan...

korkumdan burger king'den triple ve bilumum boydan yüksek hamburgerler almıyorum. onu ısırmak için ağzımı en az on santim açmam lazım ki bu da o kadar insan içinde öküz gibi ağzımı açarak rezil olmam demek. yok abi ben big king'e devam edeyim. ne olur ne olmaz...

ilk gördüğüm anı getiriyorum gözlerimin önüne, sonra hop! Bi kapatıyorum gözlerimi, sende geliyorsun hayalime. Sonra kocaman bi nefes daha alıp görüntüyü netleştiriyorum. sonra yine ara ara. bu kadarcık içiyorum geceleri ben

üniversite birinci sınıfta yapmaya başladığım zincirleme hatalar şu an hayatımın gidişatını değiştirdi.

melahat'ı fevzi'yle basışımın üzerine manzume

biz de genç olduk. biz de hatalar yaptık.
yanlışlarımızı, bu doğrudur diye arkadaşlarımıza sattık.
mesele üzümün üzüme baka baka kararacağını bilmiyorduk.
ya da körle yatan şaşı değil, cünup kalkar sanıyorduk.
ha bir de komşu kızı melahat'ın o keki bize iyilik olsun diye getirdiğini düşünüyorduk.
ah ne iyi kız şu melahat diye kendisini anıyorduk.
votka bitince şarap arıyorduk.
meğerse bizim fevzi'ye veriyormuş melahat (o keki).
biz de sandık ki melahat hepimize kikiki.
e görmedik tabii yıllardır ne keki, ne kuki.
bizim bildiğimiz tek olay hüsnü ile deniz seki.

ah be malafat. şey aaa... pardon melahat.
ah be melahat...
derdinden görmedim bir rahat.
biraz alkollü çıkmışım, polis de soruyor ruhsat.
dedim ki fevzi'ye şu kızı bana ayart.
meğer sana kayıyormuş hayvan oğlu gavat.
uyak olsun diye yazıyorum, ha eşek ha at.

melahat'ı en son dün gördüm.
bir melahat, bir malafat bir de yatak gördüm.
melahat'ı benim melahat bilmiştim.
malafat fevzi'nindi, tanımıştım.
bu yatak karşıma nereden çıktı anlamamıştım.

çıktım dağlara haykırdım, haykırdım aşkımı.
melahat geldi sordu yaşımı ve maaşımı.
söyleyin ulan söyleyin, kim kırdı benim kaşığımı.

yaktın tükettin beni! allahsız! içiyorum ulan! dokunmayın içiyorum!

para herşeymi çok merak ediyorum sözlük.

şu ilk itirafçıları içten içe takdir de ediyorum aslında. rahat rahat teşhir edebiliyorlar kendilerini.

benim entrym bütün gün göz önünde olacak, ben utanırım lan.

mutluluk nerede acaba sözlük. uçsuz bucaksız ormanlarda mı, bomboş sahillerdeki coşkuda mı, insan elinin değmediği bir yerde mi yoksa denizin diplerinde mi?

kimseye inanmıyorum, kimseye güvenmiyorum açıkcası kimseyi sevmiyorum da. bilmem ki neden böyle? bu dünya ya ait değilim sözlük. sanki başka bir yere göre tasarlanmış gibiyim. daha mantıklı ve daha iyi insanların yaşadığı bir yer belki de.