bugün

bilemiyorum ama hukuk okumak isterdim. şu an okuduğum bölümü de isteyerek seçtim, mutluyum ancak benden olsa olsa hukukçu olurmuş. kısacası hukuk içimde bir uktedir, durur içimde be sözlük...
7 senedir yolunu beklediğim adama kavuşmama 22 gün kaldı, heyecandan yerimde duramıyorum düşündükçe. dar zamanlara sıkıştırılmayan görüşmeler, günler sayılı diye buluşmadan önce tek tek günleri planlamalar bitecek sonunda. işte buldum ohhhh. sefam olsun sana meb. 90 puanımla beni atamadın ama gül gibi iş buldum, ücretli köleliğine bulaşmadım . çok şükür Allah'ıma mutluyum be ya *
şuan içimde öyle bi bağırma isteği var ki sanki bağırsam çok pis deşarj olcam çok fena rahatlıycam ama birileri duyar telaşlanır korkar diye çekiniyorum..
"bizim zamanımızda" ile başlayan bi' cümle kurdum ben.
az önce sınıftan bir arkadaşıma bir şey soracaktım dersle alakadar. facebooktan "uyu artık" diye takılarak gireyim dedim lafa. "sanane lan" diye cevap geldi. "oha o nasıl cevap lan." dedim aniden. "yürü git birader." diye bir cevap geldi. sevgilisi girmiş facebookuna belli. ben de "kıskanıyosan silersin arkadaş, ya da dur ben silerim." dedim sildim. hayır, facebooka geçen gün o ekledi zaten. lan alt üstü vizeler geldi ders notu isteyecektik varsa. sikerim böyle olayı ya. zaten çoluk çocuk bunlar, bi de salak salak ergen kıskançlıkları falan. gavat işte, girmiş sevgilisinin facebookuna erkek yazacak mı diye bekliyor. lan mal insan o kız seni terketmiyosa zaten konuşulacak biri bile değildir. zira böyle hayvanlarla çıkan kızlarla asla arkadaşlık etmem. nerden karşıma çıktıysa...

bana bakın kız insanı; erkek arkadaşlarınıza facebookunuzu, telefonunuzu falan vermeyin. zaten güvenmiyorsa siktirsin gitsin!
şu an istanbulda yapayalnız kalmaktan nefret edıyorum.Suclusu babam mı? evet . kızgın mıyım ?çok.ama daha cok sevgılıme kızgınım sozluk aılesı mukemmel zannedıyor,degıl.benım kı hıç degıl ama sureklı bunu bırınden duymaktan nefret edıyorum.
sıçtıkça sıçıyorum bide üstüne sıvıyorum ben böyle bir insan değildim.
Netbol maçıma geç kalmıştım ve turnuvamız vardı. Eve ağlayarak dönmüştüm.
Derslerden çıkıp netball antremanlarına giderdim, hala yapıyorum.
Eminem hayranı olduğum için ona ait müzikleri duyunca heyecanlanıyorum ve sesimin kötü olduğunu düŞündÜğüm halde eş etmeden duramam.
Cevabı bildiğim halde küçükken anneme "bu denizi su mu dolduruyor?" Diye sormuştum. KÜçükken kenDimi komik sanıyordum herhalde.
sünnet olduktan sonra tüm dertlerin biteceğini sanırdım.
bazen çıldıracak gibi oluyorum. Sonra düşünüyorum. daha önce yapıldı bu diye hemen vazgeçiyorum.
Bilirsiniz ki; noktayı koymak ne kadar zor olsa da, tamamlanmış cümleler, eksik kalmışlara göre daha az acı verir....!
bugün yalnızlığa uyandım. çıplak ayaklarımı yere bastım ve buz gibi havayı içime çektim. olsun yaşadığını hissetmek bile güzel.
Çok fazla hayalim var ve gerçekleşmicek diye o kadar çok korkuyorum ki.
iş arkadaşlarıyla bayramlaşmak üzere toplanma olayına gıcık oluyorum.

arkamdan iş çevirenler, kuyumu kazmak için gece gündüz olmayan beyinlerini yoranlar, sahtekarlar, nasılsın derken bile ikiyüzlülükten geberlenler ve mezarda etlerine tenezzül edecek böceklerin izzeti nefsine söveceğim yöneticilerimle öpüşüp bayramlaşacak mıyım yani?

bu nasıl bir riyakarlıktır ya? "iyi bayramlaaar" diyip, gülümseyip, birbirini öpecek herkes? vay arkadaş!

ama iç ses : "ananı sikiym senin orospunun çocuğu elime geçirsem kaşığa gerek yok bi damla suda gebertirim seni homur homur vs vs"

sahtelikten geberiyoruz. ulan hadi çalışmak zorundayız diye günaydındır iyi akşamlardır eksik etmiyoruz da bu yapış yapış bayramlaşma da neyin nesi?

git ananla babanla ne bileyim kocanla karınla bayramlaş. ben neden kutluyorum senin bayramını?

ha bak cenazene memnuniyetle gelirim! sersem amın mahsulü seni...
Bu aralar ona mesaj atmıyorum -zaten cevap gelmiyordu orası ayrı-, arkadaşları ile bu konuyu konuşurdum, tekrar araya gelme meselesini, ama artık konuşmuyorum. itiraf ediyorum ki özlemediğim sevmediğim anlamına gelmiyo. ilk günki gibi özlüyorum ve seviyorum sözlük.. 36 gün oldu ayrılalı, hep uğraştım, hep üstüne gittim tekrar olsun diye, ama ona bırakıyorum birkaç hafta. Çünkü üstüne gidince kaçıyor bunu anladım. Mesela o da sevmese özlemese, sınıfta ağlamazdı. Ağlamasına kıyamıyorum, nedenine seviyorum. Ben hala inanıyorum ona..
(#17278515).
(bkz: anneyle dertleşmek) başlığını gördüm, yazılanları okudum, hatta bende yazdım bir şey. yarın bayram, annem yok, son 20 yıldır yok. gönlümce ağlıyorum şu anda. doya doya.
ölüyorum....
hocaya senaryo yollayacağım. 2 tane hikaye gerek bana. fikri varsa dürtsün beni.
zatensinirliyim arkadaşımızın psikolojik baskısı yüzünden kalkıp yatağımı topladım. belim ağrıyor üstelik.
a.k one day diye bir film yüzünden oturdum ağlıyorum. cumartsimi kendi ellerimle sktim.

edit: bugün cumartesi değilmiş ya la. bunu bildiren ken carsona teşekkürler.
olm bi film adamı bu kadar mı dağıtır, allahın salısını, cumartesi zannettirecek kadar. hadi bakalım hayırlısı.
Her sonbahar en az 10 tane şemsiye alırım ve her birini tanımadığım insanlara veririm.. Hiç bir yağmurda şemsiye açmasam da, ilk damlayı yüzümde hissettiğim anda, işte tam o anda açılan bir şemsiye hatırlatırken yüzümü, birilerinin o şemsiyenin altında saklandığını bilmek ısıtır içimi..