sözlük yazarlarının itirafları

geçenlerde farkettim 3 çeşit lif 2 çeşit sabun ve 1 şampuanla banyoya giriyorum. çok aptal hissediyorum.

yatmadan önce xanax içiyorum artık,hem uyuyorum en azından hem de gördüğüm senli rüyaları da hatırlamıyorum böylelikle.

nerdeyse hergün 1 haftadır http://www.youtube.com/watch?v=N58t3guLHAg dinliyorum.
(bkz: bir şarkıya sığınıp yaşamdan soyutlanmak)

ortodoks hıristiyanla sen niye oturup noel kutluyosun ki arkadaş, sittin sene yemek yiyemesem isabet, patlamak üzereyim. dün gece uyku uyuyamadım, midem o derece dolu yani. kalanlarlada bir kaç ay idare ederiz beraber.
(bkz: kıtlıktan çıkmış gibi yemek)

kızlarımızı üzen ağlatan ibnelerin çüklerini kesicem. bu ne ya sözlükten göz yaşı fışkırıyo yazıktır bu melaikelere . siz de elinizde tuzlukla her hıyara koşmayın a.q. !

sanırım vitaminsizlikten ve proteinsizlikten ölmek üzereyim sözlük. kaburgalarım gözle görülüp sayılabilecek durumda ve yediğim yemeğin gidişini seyredicek kadar bir deri bir kemik oldum kafaya takmadım ama saçlarımın açıldığını görünce resmen yıkıldım korktum ve hala korkmaya devam ediyorum ne bok yiyecem ben ?

atm nin önünde deli gibi kuyruk var, yandaki atm boş. bi 5-10 saniye bekledim, kimse hareketlenmedi.
gittim denedim öteki atmyi, çatır çatır en öndeki heriften hızlı aldım parayı.
arkadan bi kız "o çalışıyo muydu yeaa :(((" dedi. yok dedim çalışmıyor, siz beklemeye devam edin.
o küfür eden yüz ifadesini görmeye değerdi.

you never know until you try babe.

çok yorgunum sözlük 1,5 saat yüzdüm haftanın 5 günü bunu yapıyorum....

bana şukela vermenizi istemiyorum! zira aşağılık, varoş ve lümpen sürüsü tarafından beğenilmek ağırıma gidiyor. sizinle arada sırada da olsa aynı şeyleri düşünüyor olduğumu bilmekten nefret ediyorum, bu duyguya katlanamıyorum.

sizin bayağı beğenilerinizin öznesi olmak istemiyorum.

bana şukela vereni '' bluevelve makattan bacersin ! '' diye düşünmüyor değilim hani.

Bugün doğum günüm sözlük...
Sadece 1 kardeşim dediğim insan kutladı diğeri ise unuttu...
Eğer facebook a yazsaydım yüzler binler kutlayabilirdi...
Önemli olan facebook a yazmadan bilinmesi değil mi be sözlük ?
Ha içime oturmadı diyemem...
Ama doğum günümü bilen arkadaşlarımadır sitemim...

hiç normal değilim sözlük, ve insanlarla hiç normal bir diyalogum ol(a)madı bu zamana kadar.
fotokobi çektirmek için kırtasiyeye gittim, adam fotokopi makinesi yeni ama gel yine de bir deneyelim dedi.keşke tepki verseydim.tam tamına 45 dakika makinenin arkalı önlü o fotokopileri çekmesini bekledim.adam sinirlendi, ben gerildim adam sinirlenmeyi abarttı, ben iyice gerildim.en son makineye tekme atmaya başlamıştı ki sonunda o mucize gerçekleşti ve fotokopi ler çıktı.tabi 45 dakika boyunca adamla siyasetten tut futbol muhabbetine kadar konuşmadığımız konu kalmadı,hemşehri bile çıktık bir ara.tüm bu hengameden sonra adam benden 5 tl tutan fotokopilerimden sadece 1 tl aldı.
sonra markete uğramak için elimde fotokopilerimle yola koyuldum.yolda dilenen yaşlı bir amca gördüm, bilmiyorum dilenen kadın gördüğümde o kadar sızlamaz içim.ama yaşlı bir adam gördüğüm zaman 2 şey gelir aklıma.birincisi gerçekten zor durumda olmasa yaşlı bir adam bir başkasına el açmaz, ikincisi babam.kırtasiyeciye vermek için bozulan 5 tlyi amcaya verdim, normalde amcanın bana dua etmesi lazım değil mi?hayır işte öyle olmadı.o yaşlı amca bana ''çocuğum dua et de bu amcana düzelsin, kurtulsun bu illetten'' dedi.düşünmemek için taktım kulaklığı markete gittim, alt tarafı süt biraz da meyve alacaktım.gittim ve biraz meyve bir kucak dolusu kek kalıbı aldım sözlük.her renk ve her desenden var.sonra yol üzerinde 2. el kitap satan bir dükkana girdim, hiç hesapta yokken.aslında aklımda kurguladığım yaşlı amca ve onun kurtulmak istediği sorunundan kaçıyordum.sonra derken o kitabı gördüm, içinde notlar vardı, tarihler ve anlam veremediğim bir kaç sayı ve bir iki isim.sonra ne olduğunu anlamadan parkta o kitabı okumaya başladım.parkın karşısında her zaman alışveriş yaptığım manav vardı.elimdeki meyve poşetlerini görmesin diye ağacın altına bıraktım, ve yurda geldiğimde onları orda unuttuğum aklıma geldi sözlük.
her şeyi yeni yeni anlıyorum.şu an önümde saçma sapan renklerde yıldız, kare, yuvarlak, üçgen, damla, kelepçe şeklinde kalıplar ve 2. el üzerlerinde hiç bir anlam ifade etmeyen notların bulunduğu bir kitap var.
aslında itiraf edeceğim şey bazen çok ama çok saçma şeyler yapıyorum ben, öyle saçma sapan ki bunu itiraf etmeye bile utanıyorum lan ben.

uzun uzun yazamayacak kadar bıkkınım. üzgünüm.

güvendiklerimin içi boş çıkarsa diyorum sonra yok dolu diyorum tam şükredecekken bomboş kalıyorlar elimde. ben mi duygularla doldurmalıydım, zaman mı bomboş bıraktı onları bilemiyorum.

Bir insan en çok kimin yanında susuyorsa, aslında en çok onunla konuşmak istiyordur... amk insanlar ne güzel laflar etmiş öyle. *

Çok üzülüyorum sözlük, kendime üzülüyorum. Geri dönüp bakıyorum da hayatım ne kadar boş geçmiş şuanda 21 yaşındayım ama geçmişe baktığımda tüm ömrümü kalıcı hiç bir şey yapmadan hayatın güzelliklerinden faydalanmadan geçirmişim. Fark ettim ki hayattaki en güzel duygularıda yaşamamışım şu zamana kadar sevmek,sevilmek,sevildiğini bilmek,aşık olmak,merak edilmek,özlemek,başka biri için endişelenmek farkettim ki hayatımı yalnız ve bencil yaşamışım kimseyle bir şey paylaşmadan bir yanım hep eksik kalmış gibi bu durumum beni çok üzüyor kendime acıyorum ağlıyorum be sözlük kendime ağlıyorum ve korkuyorum hiç bişeyden korkmayan ben hayatımın aynı bu şekilde hiç değişmeden devam etmesini ömrümün en güzel yıllarının bu şekilde heba olmasından korkuyorum bu korku içimi adeta kemiriyor yeni yıla da girmemize kalmış 1 hafta yıllar nasıl da geçiyor hayat geçiyor ömür bitiyor bir an önce herkes bunun farkına varsın ve hayat adına bir şey yapmaya çalışsın umarım yeni yılda herkes kendince bir şey başarır.

birilerinin benden özür dilemesi gerek. birilerinin çocukluğumdan, birilerinin hala mahvetmeye çalıştığı hayatımdan, ayrı kaldığım sevdiklerimden, sarılmam gerek birine. içim o kadar dolu ki. yalnız ağlamak o kadar koyuyor ki...
bir gözyaşını izliyorum. düşüyor küllüğün yanına sehpaya. siliyorum ıslak mendille. tamamen siliniyor. yenisi damlıyor. tutamıyorum kendimi. silmeyince göl olacak. arka arkaya acıları dökmeye hazır değilim. yine iyi değilim. aniden bu hale gelmek yarın yeniden direnmek yoruyor. yoruldum kendimden.

ne kadar bitik ağlıyorum. ağlarken bile sessiz.

çok sevmiştim sözlük. bir kızı mutlu etmek için ne gerekiyorsa yaptım. beraber 6 yıl geçirdik. evleneceğimi düşünüyordum. ailesini falan da tanıyorduk zaten akraba sayılırız.

sonra bi gün ne olduysa bir mesaj geldi. her şey bitti. ben başkasına aşık oldum. inanmak istemedim ilk başta ama biraz araştırınca aynı mahallede oturan zengin bir piçle çıktığını öğrendim. daha sonra nişan falan. kız, bu piçin sayesinde iş de buldu.

işte o gün bugündür ateistim ve kadınlardan nefret ediyorum sözlük.

para üstü 5 kuruş olunca geriliyorum sözlük, beklesem " aç herife bak 5 kuruş icin bekliyor " oluyor, beklemesem " artist'e bak havan kime " oluyor.

bozuk yokmuydu diyen büfeciye: "var! ceplerim bozuk dolu ama piçin tekiyim işte ne yaparsın" diyesim geliyor.

kırılacak bir yanım kalmadı. ya sıra bana gelirse?

birileri benimle arkadaş olmaya çalışınca havalara giriyorum, tripleniyorum kendi kendime falan ama ilgi kesildiği anda kendimi g*t gibi hissettme sürecim başlıyor. ilgiye muhtaç bir şekilde dolanıyorum ortalarda.

sözlük seni haberlesme aracı olarak kullanıyorum uzunca olmayan zamandır.

sözlükte hala bilmediğim birçok şey olduğunu düşünüyorum ya da itiraf ediyorum.

birileri canımı çok sıkıyor sözlük. sınavlara da az kaldı zaten. neyse ya, birazdan leyla ile mecnun başlayacak zaten. ne canımı sıkan insan kalır, ne de sınavlar.

trenle yolculuğu özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama 2 yıl gerçekten çok uzun geldi be çok koydu.

namaz kılıp yatmam lazım. ama banyo ya gidip duş almaya üşeniyorum.