bugün

itiraf ediyorum; onu sevmekle başladı herşey.
zall'a karşı ilgi duyuyorum. eğer bana karşı kayıtsız kalırsa, moderatörlerini taciz yahut tecavüz etmeyi planlıyorum.
bugün milli olmak istedim sözlük. sevgilimi eve atıcaktım ama olmadı. ağladım.
çok korkuyorum sözlük. bir yere girdiğimde o kadar çok para harcıyorum ki orayı satın almaktan korkuyorum.
sigara içilmesini kendimin yasakladığı odada sigara içiyorum. kendime inanamıyorum sözlük.
babam sigara içtiğimi bilmiyor. uyuyor olmasına rağmen odamda rahat rahat içemiyorum kokusunu alır da uyanır diye. şimdi çıktım balkona tünedim de içtim. bıktım lan.
şu an msn de çevrim içi ve ben liseli yeni ergen genç tribindeki biri gibi onun önce yazmasını bekliyorum. bu ne mallık lan.
3 gündür sözlüğe giriyorum ve hiçbir şey yazmadan daha doğrusu yazamadan çıkıyorum sözlük.
aşık olmaktan utanıyorum. evet olamaz mı? hem bu duygudan nefret edip hemde bu duyguya kapılmadan duramıyorum. karşılığını alamazsam aşkımı kendi içimde yaşıyorum sonra unutmak için kendimi yiyip bitiriyorum. manyağım lan ben.
hiç çift taraflı aşk duygusunu yaşayamadım sözlük. ya ben aşık oldum karşı tarafta tık yoktu; ya da bana aşık olanlar oldu bende tık yoktu.. o yüzden birbirlerine deli gibi aşık çiftlere accayip imreniyorum.
ayaklarımı bebek poposu gibi olsunlar diye şampuanla yıkıyorum. evet.

çok hoş kokuyor o koku uzun süre kalıyor orda. ayakkabıya felan siniyor mis gibi kokuyor. şiddetle tavsiye ederim.
dün sırf hava sıcak diye operasyona girdim. ameliyathane mis gibi serin. hoca orda operasyon yapıyo ben serinliyorum. itiraf ediyim bi ara keşke cigara içebilsem diye içimden geçirdim. *
...dokunma artık aileme! dokunma çocuklarıma! dokunma oğluma! dokunma gelinime! eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni! anlıyor musun? vururum ve dönüp arkama bakmam bile...
Ne zaman duysam tüylerim diken diken olur.
Bir de Turşucu olduğu filme ne zaman denk gelsem, kardeşimi markete gönderip, turşu aldırır, izlemeye turşuyla devam ederim.
abimim, evet bildiğiniz öz abimin cüzdanımdan para çaldığını gördüm bugün.
halbuki isteseydi bişey mi diyecektim, abimdir. kardeşler zor durumlarda birbirlerine destek olurlar. tabi ki de isteseydi verirdim paramdan, çok param yoktur. ama abim o benim, yarı yarıya paylaşırdık.
ama hayır, o çalmayı tercih etti.
lanet olsun ki bunu yaptı.
ve demek ki ben iyi bi kardeş olamamışım.
biliyor musunuz, aldığı para sikimde bile değil,
sadece böyle bir şey yapmasına dayanamadım.

ben bugün ağladım be sözlük.
ben bugün ağladım.
hayatımda rahatlıktan başka bir şey yokken duygusal hislerden dolayı rahatsız olmak kadar saçma bir şey olmadığını düşündüğüm halde hala rahatsızım sözlük. yada bu rahatlık denilen şey aşk meşk işleri yolunda gitmeden gerçekleşmeyen bir şey mi? rahatlamak istiyorum artık sözlük her şeye rağmen, nerden başlayacağıma bilmeme rağmen...
saat 22:00'dı.
bir geceye yenik düşmekle başladı her şey. teslimiyet isteyen gecenin hakimiyeti enselerindeydi o gece. ele geçirdi bir bir düşleri..

biri 20'li yaşların başındadır, diğeri ise 20'li yaşların sonunda. biri aydınlığa çevirmişken yüzünü, diğeri hep hile hurda peşindeydi. riya ve ince çizgisi olaya hep hakimdi... boyalar çalındı, birlikteliğe. şak-şakcılar fırsat kolladı söz sahibi olabilmek için. şedit kader hep tetikteydi... anlık heveslerin kurbanı olmamak adına hep bir direnme hep bir protestlik vardır küçüğün kanında. biri gidiş yolundayken diğeri hep dönüş yolundaydı...
çark böyle dönerdi,
böyle işlerdi hayat...
içten içe tezat...

oyunlar zıtlık üzerinden hakimiyetini kurardı iki gencin üzerinde. biri sever, diğeri sever gibi yapar.

''bırakma beni'' sözlerini her gün daha çok dile pelesenk eder diğer genç... saatler günleri kovalar, günler haftaları, haftalarsa ayları. ''bırakma beni'' sözlerinin anlamı bir bir değişir, sıkılganlık başlar. gerekçesi, hayat!

''gitmek'' kelimesi var olur yoktan. bakışlar etrafa dağılır. sis yeri olur bura, görmemezliğe başlanır hatalar. yine de sabır vardı, bitişlere oynamak ağır bastı...

''kaybetmek'' tanımı girdi peşi sıra işin içine. peydah oldu, korku! terk ve etmek kelimesi birleşti yazgılarında...

sonucu düşünülmeden başlanan bi oyun gibi iflas bayrağını önce kaldırdı, sevgi... yok oldu birliktelik, mülga oldu sevgi... mesnetsizmiş sevgili...

karışık şeydi hayat. sevmek daha karmaşık. seveni bulunca, kudurmaya yeltenmekti hepsi.
asılsız kalplerde bir kıçlık yer bulabilmek için, savaş açmaktı; sevgi.
tam sudan çıkarken, su yutmak gibi.

sevgiye doyarken, gidişin gelmesi gibi;
boğazında düğümlenmekti aşk,
tek lokma...

belki de tanıma kapalıydı...
ezberciliğe düşman...

izah ettirirdi ama, yine de ezberlettirdi.
mıh gibi işlerdi benliğe...

''sev, sevin, sevdir'' 3lüsünden ibaret değildi,
yanılgıydı kalplerde var olmak.
kesinlikle acıydı.

inanmak,
düşünmek,
yazmak,
dinletmek,

eylemleriyle ters düşüldüğünde düşmanlık başlardı. kılıçını çeken yaşam, adımızı ağzında paralar, can yakardı...

zaman ilerlerdi... saat gongu 22:30'u gösterdi. çevrildi bakışlar tekrardan zamana; 30 dakikada kaybetmek nasıl bi şeymiş tanımı yapıldı... biri 20'li yaşların başında öldü böylece diğeriyse sonlarında... vebali ise, kaybetmekti...

''bitişler yaralayıcı, geride kalanlarsa ölüydü...''
keyfime diyecek yok sözlük. uzun bir aradan sonra köyüme gelmişim annem yanı başımda kardeşim karşımda oturuyoruz.
çişim geldi sözlük çok üşeniyorum.
onun benden ayrılmasının üzerinden * an itibari ile takvim günü olarak 2 ay geride kaldı.kendime ona kızabilmek için sürekli haklı nedenler arayıp duruyorum.çok kastırsam bulurum belki de ama bulmak da çözüm olmayacak ki sözlük.her geçen gün azalması gerekirken boğazımdaki düğümün,aldığım her nefeste biraz daha büyümesine tanıklık ediyorum.silemedim bir türlü,unutamadım,unutamayacağım canımın yarısını.
sıkıntılı günler geçiriyorum sözlük yardım et...
nasıl kısa yoldan zengin olurum diye düşünüyorum. düşüne düşüne üniversiteye geçtim. 5 sene daha düşünürsem sanırım uzun yoldan standart kalacağım.
küçükken pamukkale travertenlerini resimlerde görünce kar sanırdım.*
sanırım paranoyak oldum sözlük.
ne evin dışında rahatım ne de içinde. içimde sürekli kötü bir şey olacakmış hissi. depresyona mı girdim ne bok yedim anlamıyorum ki.
duşa girmeye üşeniyorum. of sözlük lan.