sözlük yazarlarının hayalleri

tanınmak dünyaca bilinmek isteye bilirler.

Kucukken hayallerim vardi sevgi ve huzura dair
ve buyudum hayallerin gercek olamayacagini anladim...
Artik hayal kuramiyorum...

Sevgilimle evlenip dünyayı dolaşmak. Belki çok basit herkesin hayalini kurduğu bir şey ama basit olması mutluluk vermeyeceği anlamına gelmez. Hele o dünya turu bir motorun üstünde olursa yemede yanında yat bu hayalin. Ve çok büyük bi zenginlik değil ama biraz da param olsa bu hayalleri gerçekleştirebilmek için mükemmel olurdu.
Herşeyin para olmasından nefret ediyorum.

Mafya karısı olmak.

avrupa'yı karış karış gezmek istiyorum, fazlası değil.

Şu sınav geçsin de düşünürüz hayalleridir genelde.
Misal gelecek senenin yazına dair hayallerim:
ilk iş amerika'ya yaz okuluna gidilip dil öğrenilecek. Bir ay orada geçer.
Ondan sonra hayatımı bilgisayarıma -bilgisayar da başka bir hayal konusu- bağlı geçirmek istiyorum. Gelsin filmler, gelsin animeler, gelsin oyunlar!
Uzun vadede ise fazlasıyla klişe olarak farklı ülkeleri gezmek elbette. Tebdil-i mekanda hayır vardır demişler.

Yazarların kafasında kurduğu, olmasını istediği şeylerdir.

Her şeyi bir günlüğüne bir kenara atsak ve şu hayatta yalnızca bir günü her şey yolundaymış gibi yaşasak ne güzel olurdu. Ölsemde gam yemem o zaman.

Yoktur. Ölecem ben.

Sözlükteki bazı yazarların:
1.ırkçı söylemleri
2. Dini inançları alaya alan, inançlara hakaret içeren söylemleri (ateiste, Müslümana farketmez)
3. Siyasi ve dini kişilik ve kurumlara hakaret söylemleri (peygamber Efendimiz ( s.a.v ), Atatürk vs. Gibi)
Birakmaları ve bu tür kişilere de prim verilmemesi rica olunur.

benim artik kalmadi da sizinkiler icin ugrasabilirim isterseniz saka saka ne ugrasicam bosverin siz de kac yasina geldik.

abd ye gidip yerleşmek.

Paradır o para hayal olsa duramazdın .

Bir majeste bulup onunla evlenmek..
(bkz: nerede o eski majesteler)

Yurtdışına çıkıp, ünlü bir aşçı olmak. Ya da bilinen bir psikolog olup kitaplar çıkarmak. Sonra ölene kadar çocuk yuvalarını gezmek. Hayal işte zaten.

o kadar kötü ki söylemeye utanıyorum.

Atanıp biraz sermaye biriktirip ufak şirin bi cafe açmak.

dünyanın her yerini olmasa da büyük bir kısmını gezmek, dolu dolu yasamak.

tabi öncelikle para gerekiyor bunun için.

para kazanmak olsun o zaman, cok para kazanmak.

öyle biri gelsin ki,
şöyle ki sokağa çıkap billboard'lardaki reklam posterlerini yırtabileceğim, sokakatan geçen bir çocuğa telefonumuzu verip bizi çekmesini söyleyebilceğim , çocuk parkına gidip :9 kaydıraktan mal gibi baş aşağı kayabileceğim, büyük bir markete gidip birbirimizi alışveriş arabalarına sokup yarış yapabileceğim,telefondan birilerini işletebileceğim,birbirimizin fotoğrafını çektikten sonra sokaktan birini çevirip 'bu kişiyi gördünüz mü?'diye sorabileceğim-halbu ki o kişi yanımdadır .hatta, otobüsü durdurup önde ki taksiyi takip et diyebileceğim, akşamda sahile gidip beraber ateş yakabileceğim biri,öyle işte. hayalim bunları yapabileceğim biri gelsin istiyorum. ama hiç gitmesin. biri gidiyor diğeri geliyor hep böyle ama hiç kalanını görmedim.
edit:genç olmak

Yerçekimsiz ortamda Uludağ sözlükte yazayım Ekşi sözlük entelektüelliği versin ama inci sözlük tadı alayım.

ışık hızıyla evrende seyahat etmek
putinin gırtlağını kesmek
çin seddinde gök bayrak açmak

ben de böyle bir manyağım.

haluk levent bir şarkısında bahsetmişti benim hayalimden.
yine sabaha vardım
aynı yüzleri gördüm
ne yaptıysam aklımı kaçıramadım
yalan gerçek başımı aştı
usanmadan aradım aşkı
...
bir oyuncak gemi yaparım kara kara sayfalardan
uçak yaparım alır seni uçarım
giderim bu diyardan

yılbaşında okuldaki çam ağacına yazdığımız dilekler aklıma geldi;

3 arkadaş aynı 3 dilek yazar.
sanki birileri gidip değiştirmiş gibi en güzel dileklerimiz birer birer gözyaşlarına dönüşür.

Önce hayallerini satacaksın bu dünyada. iyi bir fiyata.

şu an tek istediğim dgs sonucum ile istanbul üniversitesi iletişim fakültesine yerleşmek.

Daha çok sey oğrenmek.