bugün

uludağ sözlükte artık rahat rahat yazamama umudu.
(bkz: sabri sarıoğlu)
(bkz: sabri sarıoğlu)
ingilizceyi çok iyi konuşabilmek.
termodinamik dersini geçmek.
kızların herhangi bir şeyden memnun olması.
Feriha'nın gerçeği Emir'e söylemesi-ydiki söyledi, sonunda.
(bkz: her aşka dört nala koşmak)
matematik öğrenmek artık çok zor galiba.
(bkz: evlilik)
evimin ısınmasından umudumu kestim.
(bkz: benim hala umudum var)
(bkz: hayat biter ümit asla)
bir kız arkadaşa sahip olmak.
eskisi gibi olmak. yani çok istediğim birşey.. umudumu da tam olarak kesmiş değilim. önce onu bırakmayı bilmeliyim, hala bana bağlı ve canımı acıtıyor. kanatıyor. bıraktığım an eskisi gibi olacağım. ama bırakmayı da istemiyorum. canım yanıyor..
ne hayat, ne zenginlik, ne para, ne de statüdür.

şairin de dediği gibi: ''ne kadınlar sevdim, zaten yoktular; gerçek değildiler, birer umuttular.''
ota bota gülen, her şeyi alkışlayan, okumayan, araştırmayan üniversitelilerden umudumu kestim. yeni değil ama çoktan. çok yetenekli biri çıkmış bak tv ye. ünlülerin, maymunların taklidini yapıyor. ne güldük, ne eğlendik, bir bilsen. aferin, böyle devam edin.
anne - baba şevkati.
kurt meselesinin cozumu.
(bkz: bitmeyen izmir metrosu inşaatı)
sol frame de karı kız içerikli başlık görmemek.
ümit
gerçeği bırak ümit etmekten bile ümidi kesmiş yazar.
"o kararsız pezevenk"
beklediğim kişinin beklediğim davranışı sergilemesi. ama ben sadece sen çoktan gitmiş gibisin diyebiliyorum.
kararlı bir huzur hali.
sabri den muz orta.
biliyorum hayallerle yaşıyorum.