bugün

dün akşam konya selçuk üniversitesindeydi.
"ben nazım hikmet ve necip fazıl okuyorum, arkadaşlarım ikisinden birini seç! diyor" diyen bir arkadaşa şunu diyerek takdirimizi kazanmıştır:
-sen de onlara iki yumurta ver.birine nazım diğerine necip fazıl yaz.onlar tokuşturup kırsınlar,sen "ben kuluçkaya yatıyorum" de!

tarih anlayışı ayrıntılardan ibarettir, orta okul ve lisedeki tarih hocalarından daha keyif verir.anlattığı hikayenin baş kahramanı önce basit gelir size ama ardından çok ilginç şahsiyetler çıkar.
kağıt gemilerden emekli kaptandır.
akşam evde oyuncak kara şimşekle oynadığını düşündüren oyuncak müzecisi.
sahip olduğu düşünceleri en iyi savunan, kimseyi kırmak istemeyen, sevimli kişilik.
uçaklarla ilgili yeni kitabı sonbaharda çıkacak olan yazar, şair ve meddah abimiz.
Akgün Akovanın fotografladığı bir istiklal Tramvayı fotografı yanına;

"Bir zamanlar toplu taşımacılığın simgesi olan bir tramvay
istiklal Caddesi'nin iki ucu arasında gidip gelmeye devam eder.
Bu haliyle sanki hapishanenin avlusunda volta atan tutsak gibidir.
Tramvayın önünde ve arkasında şu uyarı okunur 'Asılmak Tehlikeli ve Yasaktır'
insanlığın ayıplarından biri olan idam cezasına karşı olan bir tramvaydır o!..
Onun trajedisi de, adı istiklal (özgürlük) olan bir caddeye tutsak olması,
dışarıya çıkamamasıdır!"

diye yazan (ya da yazabilecek tek kişi olan) yazardır.
kız kulesi ile ilgili ya bir problemi ya da fantezisi olduğuna inandığım yazar.
(bkz: bakin bakin ne anlaticam)

(bkz: dakika da dört geyik) **
şemsiye isimli, aşk acısı çeken, platonik aşık olan, melankonik , bunalım takılan , seven, sevilen kısacası her kesime hitap eden bir şiirin yazarıdır .

tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla

anımsar mısın bilmem
yağmurun bardaktan
boşanırcasına yağdığı o günü
hani şemsiyeyi iyice çekip başımıza
dudaklarımla hesaplamıştım
yüz ölçümünü

nicedir sokağa çıkarmıyorum
şemsiyeyi
korkuyorum çünkü
kapısı açık kafesinden
uçan bir kanarya gibi
beni ikinci kez terk etmenden

yanıt alamayacağımı bilsem bile
yanına gidip
sorarım hergün şemsiyeye
altında elele
nasıl görünürdük diye
marmara üniversitesi güzel sanatlar fakültesinde 2 yıl önce derse giren, derslerin çoğuna gelmediği için öğrenciler tarafından dekanlığa şikayet edilmiş dinlenesi muhteşem yazar. * *
yazılarının yanı sıra açtığı oyuncak müzesiyle gönlümde taht kuran yazar.
trabzonun yaşar miraç'la beraber çıkarttığı son dönem şairlerinden biri
gözlüklü, kel, kıvırcık. ***
çok güzel hikayeleri olan güzel adam.
tarihsel olayları anlatım tarzıyla dinleyen insanları mest eden kişi.
yazdığı öyküleriyle okunası yazar, şair.
yıllar önce okuduğum liseye konuşmacı olarak gelen, bi aralar best fm de program sunan kişidir. en yakın arkadaşlarından biri de ömerciktir.
Kizilderilileri taniyip, onlari sevmemi saglayan ve hemseri oldugumuz icin cok gururlandigim sair ve yazar.
bilge adam.
cana yakın*
Bir dostun sıcaklığına
Öylesine
Yaslamak istiyorum ki başımı
Ya omzunu uzat sevgilim
Ya da telleri kopuk
Bir kemanı

Kanadının altına sığınacak
Bir kuş arayan
Eskimiş saçak gibiyim sensiz
Yada bütün balinalarının
Kıyıya vurup intahar ettiği
Bir deniz

Bir hitit çanağıyım
Toprağa gömülü
Ve sen
ilk kazısını yapan
Bir arkeolog ürkekliğiyle
Ellerinin arasına
Al beni

Tek dileğimdir çünkü benim
Sana yakın bir sunay akın.
kısa hikayeleri ve şiirleriyle beni bitiren şair ve yazar.şöyle bir şiiri vardır:
ABC yi onlar öğretti
Che yi biz öğrendik...
fotoğrafçı Bennu Gerede nin 'Beyefendiler' isimli 35 kişiden oluşan fotoğraf sergisinde yer alan simalardandır.
sergi Topkapı Sarayı Darphane-i Amire'de açıldı.
13 Temmuz'a kadar gezilebilecek.
keşke böyle bi dedem olsaydı dediğim kişi.
kendisine hüsni talil şairi de denir zira herşeyin bir güzellik sonucu oluştuğunu anlatır şiirlerinde.
misal mi ?

Bir an önce görülsün diye Akdeniz
Toroslar'da ağaçlar hep çocuk kalır.

gerçi burada coğrafyacı olmasının da etkisi yok değildir.istanbul üniversitesi fizik coğrafya mezunudur.