bugün

sanıldığının aksine, bir planlama prosesi olmayıp, büyük ölçüde zekaya dayalı bir yaratma prosesidir.

biraz daha açarsak, 'geçmişin başarılı deneyimlerini kopyalayarak, geleceğe yönelik öngörülerde bulunmak değil, var olan öngörüler ışığında geleceği şekillendirmeye çalışmaktır' diyebiliriz.

örneğin, michael raynor'a göre;

'sevdiğimizin bize sadık kalması için yöntemler bulabilmek değil, aynı yöntemleri bizim için bulmak üzere onun gece gündüz düşünmesini sağlayacak ortamı yaratmaktır.'