bugün

savaşın neticesinde spartacus, çarmıha gerilerek öldürülmedi. daha önce kimliğini açıklamadığı hain, o gün deşifre oldu. crassus'un kuzeni, crassus'tan intikam kararı almıştı ve bunu gerçekleştirmek üzere romalı haini kullanacaktı. bu hain, grup liderlerinden urus'tu. baştan beri güneş ülkesine inanmamıştı ve savaşın er geç kaybedileceğini biliyordu. savaşta, hem spartacus'a karşı olan can borcundan dolayı, hem de o intikam planının gerçekleşmeis için spartacus'un yaralı bedenini bataklığın kıyısına taşıdı. plana göre onu o bataklığa atması gerekiyordu; ama yapamadı. ondan, öleceğini anladığı anda kendisini bataklığa bırakma sözü aldı. ve karısı varinya ile oğullarının güvencede olduklarını da ekleyerek oradan uzaklaştı. intikam planı gayet basitti: savaşta cesedi bulunamayan bir düşman halk arasında efsaneleşir ve kazanılan zaferin bir anlamı kalmazdı. nitekim crassus savaş meydanındaki tüm kölelere: "spartacus hanginiz?" diye sorduğunda aldığı yanıt: "spartacus benim!" oldu tüm kölelerce. neredeyse çıldıracaktı, onu bulamamak demek, roma'daki tüm itibarının sarsılması demekti. ve öyle de oldu. geri döndüğünde tüm halk spartacus'un hala yaşadığını fısıldıyordu birbirine ve bunu tabi ki senato üyeleri de duydu. başlangıçta sadece asi bir köle olarak tanınan spartacus, zamanla tüm roma'nın iflahını kesecek kadar meşhur bir özgürlük savaşçısı olmuştu dillerde. seneler geçmesine rağmen onun adının yaşıyor oluşu, hayalindeki güneş ülkesinin barışçıl oluşu, özgürlüğe olan inancı ve peşinden binlerce insanı sürükleyecek nitelikte olan muhteşem karakteridir.
dünya devrim tarihindeki ilk devrimci şahıs olarak ansıklopedilere geçmiştir. mağlup olsa bile yaptıkları dünya tarıhınde çok önemli yer almıştır.
dorduncu nesil yazar. hoş gelmiştir.
Bazi sol egilimli futbol takimlarinin ismi bu kisiden esinlenilerek konulmustur. Sparta prag, spartak moskova, sparta rotterdam vs gibi.
"bazı sol eğilimli futbol takımları" bu köle önderinin isminden etkilenmemişlerdir. zira öncelikle "sol eğilimli futbol takımı" nasıl oluyor onu anlatmak isterim. şimdi bu futbol takımları, çeşit çeşit, renk renk. tabi aralarında ideolojik farklılıklar da var, misal bazı futbol takımları idealist olurken bazıları materyalist olabiliyor. misal yimpaş yozgatspor türk futbol tarihinin ilk ve tek egaliteryan futbol takımı olmuştur. bunun gibi örnekleri çoğaltabiliriz. bazı futbol takımları da sol eğilimli olurken bazıları sağ eğilimli oluyor. mesela beş metrelik bir beze anarşi işareti çizmeniz sol eğilimli bir takım olmanız için yeterli. yahut leninist ülkelerde kurulmuş olmanız, bugünkü durumunuz ne olursa olsun bir futbol takımı açısından siyasi görüşe sahip olmanız için yeterli. yahu şaka mı bu?

gelelim spartaküs konusuna. sayılan futbol takımları ve bunlara ek olarak sayabileceğimiz sparta rotterdam, fc spartans(iskoçya) gibi takımların hepsinin isminin kökeni sparta devletidir.

ayrıca madem başlık spartaküs, ilginç bir noktadan bahsedeyim de başlığın hakkını verelim. efendim, kubrik filmini izleyenler bilirler, körk daglıs filmin sonunda çarmıha gerilmektedir. oysa piyasadaki roma dönemimi anlatan kitaplardan en daşşaklılardan birisi olduğunu düşündüğüm iletişim yayınlarından çıkan roma dünyası (john matthews ve tim cornell) spartaküs'ün i.ö. 71 yılında crassus komutasındaki orduyla yapılan savaşta öldüğünü söylüyor. köle ordusundan kalan 6000 kişi ise roma-capua arasındaki appia yolu'nda çarmıha gerilmiş. demek ki neymiş, kubrik abimiz(toprağı bol olsun) çarmıh sahnesini spartaküs ile bizzat kullanarak tarihi çarpıtmıştır. kim bilir çarmıh ile başka meşazlar vermek istemişti.
arthur koestler tarafından yazılan romanı, stanley kubrick çekmiş, hem kitabı hem filmi büyük yankı uyandırmış izlenesi bir film.
kölelere ''her zaman boyun eğmek zorunda değilsiniz, özgürlük de en büyük hakkınız!'' diyen tarihin ilk isyan ve devrimcisi. onu yok edenler silinmiş o ise hala akıllarda yer almaya devam etmektedir.
(bkz: bana küsme git spartacus)
"dün başkaları için yaşıyorduk, bugünse kendimiz için öleceğiz!" demiş isyankar.

(bkz: ntv belgesel kuşağı)
köleliğe karşı ilk isyan eden trakyalıdır aynı zamanda.filminide Kubrick yönetmiştir ve hatrı sayıda figüranla çalışılmıştır lakin figüranların birbirleriyle uyumu alkışı hakeder.
kalbındekı hasetten kolelıge bas kaldırıp, kole olmadan olen kişidir.
bir dancer in the dark bir la vita e bella bir requem for a dream izlerken bile odun kesilen beni, duygulandırmayı başarabilmiş şahane kubrick filmidir
Braveheart, gladiator familyasının atalarından bir film. Atasözü bi' nevi. "şehirler arasında birinci, tanrıların evi, altın Roma" sözleri ile başlar, "Roma'da haysiyet insanın ömrünü kısaltır" ile biter. Mesnetsiz olmayan bu cümlenin tüm mesnetleri güzel güzel gözler önüne serilir. kara murat benim repliğinin orijinali bu filmdedir ve süper bir sahnedir. görkemli bir filmdir. görülmelidir. "gördüğüme sevindim" denmelidir.

-Ölümden korkuyor musun Spartacus?
+Doğmaktan korktuğumdan fazla değil.
muhteşem bir film. şimdiye kadar seyretmediğim için hayıflanıyorum.
dizisi de yayınlanmakta olan film. dizi savaş, ölüm, seks, aşk, sapıklık vs. içeriyor, güzel ama. şu ana kadar 9 bölüm çekildi. her bölüm yaklaşık 50 dk. 8. bölümün tr altyazısı da bugün çıktı.

(bkz: spartacus blood and sand)
spartacus: blood and sand adlı isimle yeniden ekranlarda hayat bulmuş karakterdir.

--spoiler 1-2-3-4--
dizi görsel efektler yönünden son zamanlarda izlediğim en başarılı tasarıma sahip. konu klasik olsa da, işleyiş ve görsel şölen olarak bir fark yaratılmış bence. görsellik derken, o dönemin yaşantısı tüm çıplaklığıyla ortaya konmuş. buradaki "çıplaklığıyla" kelimesini hem mecazi hem de gerçek anlamda kullandım. gerçek anlamıyla kullandığım kısmı; insanlar -ki bunlara hükümdarlar ve özellikle eşleri de dahil- bir hayli çıplak dolaşmakta, öyle aleni şekilde seks olayına girmekteler. amerika'da daha çok bu özelliği nedeniyle sükse yapmış durumda, ki bir bütün olarak sükse yapmasını tercih ederdim. zira dizinin kadrosu da sağlam. hollywood oyuncularından tutun, dizilerde epey popülarite sağlamış oyuncular var.

bakalım bu trakyalı nasıl üstesinden gelecek köleliğin. sonraki bölümleri henüz izleyemedim, ama yakındır.
--spoiler 1-2-3-4--
http://www.cnbce.org/spartacus-blood-and-sandin-yildizina-kanser-teshisi/
Sürüden ayrılan ilk koyundur.

Roma' nın insan emeğini vahşice sömürmek üzerine kurulmuş düzenini sarsarak ondan sonra gelecek Şeyh bedrettin ayaklanmasına, paris barikatlarına, almanyadaki spartakistlerin ayaklanmasına sebep olacaktır.
Ve bugün de sınıfları, emperyalizmi kabul etmeyen, sınırları kaldırmak isteyen herkese örnek olacaktır.
Evet sonu Şeyh bedrettin ile aynı olmuştur.
Yada deniz gezmiş ile.
Çünkü o zamanın perspektifinde sınırsız, sınıfsız bir özgürlükten bahsetmek mümkün değildi.
Bunun için güzel bir adım olarak feodalite vardı. (!)
Ve sonra Paris komünü ile sınırların tamamen kalkmasının, iktidara gelişin ilk deneyimi.
Sonra hızla başladı demokrasi hareketleri ve görüldü ki demokrasiyle paralel şekilde isyan eden sınıfın yükselişi de artıyordu.
Artık siyasi suçlar idamla bitmemeliydi.

asla geçemeyeceği bir köprüyü inşa etmek için omzunda taş taşıyan insan yoktu artık.
Ve evet artık siyasi suçlar idamla bitmemeliydi.
Gelişmiş ülkelerde bu böyle olmalıydı.
Gelişemedi türkiye.
Vahşi roma' nın yolundan gitti.
Sürüye uymayan gençleri susturmak için idama başvurdu.
Diz çökerek yaşamaktansa, ayakta ölenlere selam olsun.
(bkz: spartacus blood and sand)

dizinin orjinal adının bu olup filmleriyle karıştırılmaması gereken efsanevi dizi.
che'nin örnek aldığı adam. ölürken sırt çantasından nutuk çıkmış. *
2004 senesinde çevrilmiş izlenesi bir film. ne salt bir biyografi ne de salt bir savaş filmi olan bu film insanın yaşadığı bu dünyaya şükretmesine sebep oluyor. seyirciyi içine alarak bu atmosferi başarıyla yansıtıyor. ayrıca taş ablamız rhona mitra'da spartacus'ün eşini oynamakta.

http://www.imdb.com/title/tt0361240/
M.Ö.

görsel

M.S.

görsel
spartalıdır.

(bkz: 300 spartalı)
Küçükken (bkz: Sparta nın öküzü) diye absürt bir sözcüğümüz vardı... Şimdi Andy Whitfield sağolsun eritiyor bu isim...
sparta prag, sparta rotterdam vb takımlara ismini veren trak.