bugün

sözlüğün demokratlığını ve kendi içindeki 301. maddesini sorun etmediğini göstermesi açısından dikkate değer bir olay olacaktır.
rahşan affı ile serbest kalan katiller gibi, uçurulan yobazların geri dönme durumu.
(bkz: bokunu cikarmak)
(bkz: mikrofon bu buna konus)
(bkz: yazarlık kısalıyormuş)
o zaman formatın ne anlamı kaldıki düşüncesini zihinlerde uyandıran, bir anlık gaflete kapılmış insan düşüncesi.
(bkz: senin gözlerin neden bu kadar küçük)
(bkz: iğrenç espriler)
(bkz: yüz verdik astarını istiyor)
(bkz: rahmetli bülent ecevit olsaydı affederdi).
kimseye fayda getirmeyecek düzenlemedir. iş ki, ta en başından sözlükten atılacak derecede saçmalamamak ve formatın ebesine saygıyı korumaktır. yoksa, önce at sonra af çıkar, bir fayda sağlamaz..
olmayacak duaya amin demek deyiminin neredeyse bire bir karşılığıdır.
(bkz: olmayacak duaya amin demek)
ab baskı yapar şimdi "düşünce özgürlüğü" diye. ne düşünce özgürlüğü kardeşim? bu atılan kişiler zart diye atılmadı herhalde? uyarıldı, entryleri silindi, çaylak yapıldı ama yok "ben bildiğim yoldan şaşmam arkadaş" derseniz atılmanız kaçınılmaz olur. yasalar insanı ne şekilde dizginler? örneğin; radara yakalandınız. devlet demiş ki; kardeşim hız limitini aşarsan şu kadar para cezası ödersin. 100 ceza puanı hakkını doldurursan ehliyetine el konur, belirlenen sürede araç kullanamazsın. adam sana hız snırını aşma dememiş, aşarsan şu cezayı alırsın demiş. ona buna sataşırsan, elin ayağın durmazsa, aldığın uyarıları dikkate almazsan yazarlık ehliyetin elinden alınır. yok afmış yok bilmem neymiş... atalarımız demiş ki; "Us ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir" adam atılma öncesindeki uyarılardan uslanmamış, e artık hakkı kötektir, başka yolu yoktur.
(bkz: geregi dusunuldu)
valla bununla beraber onay bekleyenlere de bir kiyak yaparlarsa tadindan yenmez. e tabi affetmek buyuklugun sanindandir.
(bkz: 3 katta nazmiye hanıma git)
(bkz: ne 3 kat yok mu)
(bkz: her şeyide biz mi yapalım kardeşim)
(bkz: kırmızı baslıklı rahsan ecevit)