bugün

yıllardır gecikmiş eylem. yoksa şehitleriniz kelle, teröristbaşı sayın olacak.
(bkz: acil demokrasi)
(bkz: hangi sol)
sosyal demokrat partilerin mutabakata vardiği ve olmasi muhtemel seçim projesi.
aslinda partilerin isimleri ile saglanamadigi hala anlasilamamasi yuzunden gereksiz konu olan girisim. shp, dsp, chp hepsi ayni halkcinin gozunde. zaten secimlerde de sol'un oyu birlesik girmiyor mu sandiga. en son secimde toplanip chp'ye verildi, oncekinde dsp'ye, ve hep benzer senaryolar. reklam bunlar sadece. sol'un oyu, partilerin politikasina bakmaksizin, zaten her zaman en cok oyu alacak sol partiye gidiyor.
chp adı altında toplanmanın eş anlamlısıdır. özde değil sözde bir birlik olacaktır. aynı sağdaki birlik gibi.
bugunkü izmir mitinginde altı tekrar çizilen birleşme...halka karşı daha ne kadar direnecekler denilesi ve özlemle beklenen durum.
sarhos oldum da
seni hatirladim yine;
sol elim.
acemi elim,
zavalli elim! *
''madem trilyonları topluyosunuz meydanlara daha niye birleşip birleşip acizliğinizi gidermek için uğraşıyosunuz merak ediyorum?'' diye düşündüren başlık..
(#1726485)
Anavatan - Dyp koalisyonundan ortaya çıkan Demokrat Parti Oluşumu karşısında dağılması beklenen sol görüşlü Chp - Dsp partilerinin seçim işbirliğidir . Solda birlik babalar gibi ayakta durmakta iken sağda birlik yalan olmuştur , ne derler böyle durumda siz daha iyi bilirsiniz :

--spoiler--
Önde giden atın boku seyrek düşermiş!
--spoiler--
sol frame de birlik
ismet inönü nün rahmete intikal etmesi ile imkansızlaşmış eylemdir.
Ajdar diye bi soytari vardiya hatirliyormusunuz? bence solda birlikten once bu adamcagizin Türk müzigine ne kattigini tartisalim. cunku solda birlik bu kadar uzak bi konu.
sol mu? hangi sol? neye göre sol? sol mu kaldı allahaşkına...birilerinin boşluğundan ve hatalarından , birileri faydalanıyor kısaca. boşlukları birileri doldurmaya çalışıyor. bir koltuk sevdasıdır gidiyor sadece. halkın amacıyla siyasilerin amacı o kadar farklı ki. halkın hezeyanlarından birileri kendine pay çıkarmaya çalışıyor. farkında olsak bile göz yummak zorundayız. kötünün iyisi derler ya hani.o hesap.
sol elde beş parmak, sag elde beş parmak...var bir hikmeti. daha iyi olsa tek parmak olurdu o da münasip yerlere dalardı.

kuzum neyin kavgasini veriyorsunuz? mustafa sarıgül'e sarı atkı taktırıp meydana sürdüren güç, ali müfit gürtuna'yı yediği kaba sıçtıran güç yoktur dersek belki olur o birlik. ama devekuşu da kafayı kuma gömdükten sonra yok der. devekuşu olmayın. *
sevipde kavuşamayan imkansız aşk gibidir, kimileri ise buna karşılıksız aşk der.
--spoiler--
Burada bazı refiklerimizin adı geçince, okurlarımızın ham kesimi benim bunları polemik yaratmak için zikrettiğimi sanıyor... Çok şükür böyle bir endişe içinde hiç olmadım, burada adı geçenlerin bana yanıt vermeyeceklerini çok iyi bilirim. Nedenleri çeşitlidir, kimisi laf yetiştiremeyeceğini, başa çıkamayacağını bilir, kimisi madara olunca ben o adamla muhatap olmam ayağına yatar. Kimisinde de asmaya götürsen acaba yanılmış olabilir miyim diye durup düşünme yeteneği bulunmaz.

Fakat benim derdim bu değildir. Burada yürütülen, kimi zaman bir siyaset, kimi zaman bir tarih, kimi zaman bir kültür tartışmasıdır, kişi kavgası değildir. Önemli olan imzalar değil, içerik. Ölçümüz de, hakkaniyet.

Bazı arkadaşlar yalan ya da yanlış yazınca onları düzeltmek de, gazetecilik görevlerimizden biri.

Örneğin Zülfü Livaneli, dün gene öyle bir yazı yazmış ki...

(Biz onun şarkılarını çok seviyoruz, fikirlerine niçin karşı çıkıyorsun? diye soran okurlar oldu... Müşterilerinin zekâ düzeyiyle övünebilirsin sevgili Livaneli!)

ismet Paşa, 1961 yılında Yaşar Kemal'e ''tek kanatlı kuş uçmaz, demokrasinin sağ ve sol kanatları olur, biz tek kanatla kuş uçurmaya kalktık'' demiş. Bu bir özeleştiri.

Stalin'den korkup solu tırpanlamasaydı, siyaset DP ile CHP arasına gelip sıkışmazdı tabii... Paşa haklı.

Ancak, Livaneli diyor ki, ''nitekim Paşa'nın bu sözlerinden sonra Türkiye işçi Partisi kurulacak ve bir süre sonra bizzat ismet Paşa’nın kendisi 'ortanın solunda olduğunu açıklayacaktır''...

Türkiye işçi Partisi'ni bir şekilde paşanın icazetiyle kurulmuş göstermek, bu partinin kurucularına, yöneticilerine, milletvekillerine, üyelerine hakarettir. Bu bir.

Livaneli, 1968 yılını elbette çok iyi hatırlayacaktır (ben liseye gidiyordum, o yeni terketmişti)... O yıl, başbakan Demirel’le anlaşıp seçim kanunundan milli bakiye sisteminin kaldırılmasına olumlu oy veren ve verdiren, böylece hepi topu on beş milletvekiliyle temsil edilmekte olan Türkiye işçi Partisi'nin 1969 seçimlerinde meclise girmesini önleyen, gençliği (bu arada elbette Livaneli'yi de) bu iş parlamentoyla olmuyor şeklinde derin bir umutsuzluğa sevkeden, eylemlerin başlamasına yol açan kimdir? CHP lideri ismet inönü!

Aynı eylemcilere (bu arada elbette Livaneli'ye de) serseriler, haytalar demiş olan kimdir? Gene inönü.

Ortanın solu politikasını kendisi bulmuş değil, 'işçi Partisi bizden oy çalıyor' endişesiyle parti genel sekreteri Ecevit'in bu buluşuna onay vermek zorunda kalmış olan kimdir? inönü.

Bu yaklaşım, 'bu memlekete sol gerekliyse onu da biz yaparız' gibilerden bir 'eski Ankara valisi Nevzat Tandoğan' yaklaşımı değil midir? Öyledir.

O aşağılık 12 Mart döneminde, antidemokratik bürokratlar hükümetine bakan veren, bununla yetinmeyip başbakan da veren kimdir? inönü.

Livaneli ve arkadaşlarını o dönemde sürüm sürüm süründüren, asan kesen, hapislerde çürüten, kimisinin yurt dışına, örneğin isveç'e kaçmasına yol açan kimdir? inönü'nün o koltuğa gönderdiği, otuzlu kırklı yıllardan beri iliklerine kadar CHP'li, tek parti döneminin de eski bakanı, o dönemin başbakanı Nihat Erim!

Sevgili Livaneli... CHP'ye ister girersin, ister çıkarsın... istersen belediye başkanı olmaya heves edip çöp torbası projeleri geliştirirsin, bunlar senin en doğal haklarındır. Bu konuda bize de halt etmek düşer.

Ancak, ismet Paşa'yı solcu lider gibi pazarlamaya hakkın yoktur ve olamaz! Bu da iki.

Yaşı tutmayan genç okurların kırk yıl önce olup bitenlerin ayrıntılarını bilmemelerine güvenerek bol keseden sallayabilirsin ama çok şükür biz daha bunamadık.

Bak, Zafer Mutlu'nun adamlarından biri, Mustafa Mutlu (isim benzerliği) ne diyor? ''22 Temmuz'da oyumu içim sızlaya sızlaya CHP'ye vereceğim, seçimlerden sonra da Baykal'dan kurtulmak için elimden geleni yapacağım''. (Bu tutuma da sizin oralarda gazetecilik mi diyorlar?)

Dilersen sen de öyle yap ama gerçekleri çarpıtma. Laf aramızda, has arkadaşın Zafer'in gazına da fazla gelme, bugüne kadar kimi tuttuysa kaybetmiştir, unutma.

Bu iktidarla eskileri kadar ''mıç mıç'' olamadığı için (deyim kendisinindir) keskin muhalefete soyundu, bazı zavallı şaşkınlar da 'solculuk ettiklerini sanarak' bu oyunda kullanılıyorlar.

Okuyucu yutar ama Babıali yutmaz, piyasada alay konusu oluyorsunuz, teneke çalıyorlar, bunu da bilin ha.
--spoiler--

engin ardiç
deniz baykal'ın cenaze merasiminde olur. şimdi allah gecinden versin ama durum böyle bir birlik olacaksa deniz baykal'ın bu işi bırakması lazım bırakması içinde ölmesi...
solda birlik katiyen mümkün değildir. çünkü her sol fraksiyon sol'u kendince başka tanımlar. kendince başka icraat ve çözüm önerileri geliştirirler. tkp'li başka bir dünya emep'li başka bir dünyadır.