bugün

"BALDIRAN ZEHRiNi verecek adam, zehrin tutulduğu şişeyi tıpasıyla birlikte rafından aldı. zehri veren kişi ayağını çimdikledi sokrates'in ve: "hissediyor musun?" diye sordu. sokrates: "hayır" dedi. sonra uygulamayı bacaklarına da yaptı ve gittikçe yukarı çıkarak, bedenini zehirle doldurmaya başladı. bu, artık sokrates'in tamamen hissizleştiğini gösteriyordu. zehir kalbine ulaştığında, sokrates ölmüş olacaktı..."

(bkz: Faidros)
(bkz: platon)
(bkz: Phaedrus)
zamansızdır. yaşadığı dönem sokrates'i kaldıramamıştır.
görsel

18. yy da yapılan bu yağlı boya tablo new york metropolitan sanat müzesinde sergilenmeye devam ediyor.

tabloda ışığın kullanışı, platonun ve kritonun duruşları, sokratesin elleri, kadehin tablodaki yeri, zincirler, koridorun sonundaki insanlar vb. bi çok detay vardır. tabloyu soldan sağa veya sağdan sola ayrı ayrı yorumlamak da mümkün.

ayrıca ilginçtir, da vinci'nin son akşam yemeği freskinde ve bu tabloda resmedilen insan sayısı aynıdır. 12.

ölmeden hemen önce arkadaşı kriton'a ''asklepios'a (yunan mitolojisinde sağlık ve hekimlik tanrısı) bir horoz borcumuz var, o borcu ödemeyi unutma'' demiştir. ne düşündü asla bilemeyeceğiz.
Basin sagolsun kardes. Yakinin miydi? Evet.
En ahlaklı ölümdür bugüne kadar belki de.
ölümünü geciktirmek istemeyişi bilge bir kişi olduğunun kanıtıdır. Sıradan insan tek bir nefes daha alabilmek için sonuna kadar kıçını yırtar ancak sokratesimiz burada ölümü soğukkanlılıkla kucaklamış ve bedenini terk etmiştir. Tahminimce bu kadar bilge bir adam ölümü çok merak etti ve muhtemelen baldıran zehri kalbine ulaşana kadar neler olup bittiğini merakla gözlemledi.