bugün

michael moore'un, % 75'inin tamamlandığını ve 2007'de vizyonda olacağını belirttiği son filmi.
amerikan sağlık sistemini ele alıyormu$ bu kez de sevimli $i$man insan ve filmi için de $öyle yorumda bulunmu$ :
" diğer filmler için yaptığımız gibi, bu filmi de çekmekte olduğumuz için fazla anlatmayacağız. ama eğer soracak olursanız, sicko : dünyanın en zengin ülkesinde ya$ayıp da sağlık sistemine dahil olmayan 45 milyon ki$i hakkında bir komedi filmi. "

not : türkiye'de, "hasta" adıyla vizyona gireceği söyleniyor.
Michael Moore'un son belgeseli,Amerikan sağlık sistemini eleştiren bir yapım,bir yandan da liberal ekonomiyle kamu ekonomisini karşılaştıran yapım.Filmde çok sivri dilli göndermeler var her zamanki gibi,açılış bir Bush konuşmasıyla yapılmış,cumhuriyetçi yönetimi sevmediğini göstermiş Moore.Yine her zamanki gibi soğuk savaş döneminde devlet tarafından uygulanan anti komünist progandanın etkileriyle dalga geçiliyor.Belgeselde Amerikan sağlık istemiyle Fransa'nınki,ingiltere'ninki,Kanada'nınki ve son olarak Küba'nınki karşılaştırılıyor.Moore bu belgeselde sosyalleştirilmiş sağlık sisteminin faydalarını çok iyi anlatmış,ama olumsuz yanlarıyla ilgili konulara girilmemiş o yüzden belgeselden çok sosyalizm propogandasına dönüyor bir noktada yapım.Ama tabi komünizme böyle bakınılan bir ülkede birilerinin sosyalizmi insanlara anlatması lazım.
Aynısı bizim ülkemiz içinde geçerli
(bkz: Bu kış komünizm gelecek)
amerikada saglık sigortası olan insanların nasıl da red edildigini gosteren, ve sigortası olmayan insanların cilelerini gosteren filmdir.Onun dısında kanada,ingiltere ve fransa da ise hastanelerden bir kurus istenilmemektedir.Hatta Fransada evinize kadar doktor cagırabiliyorsunuz.ingilterede ise taburcu olduktan sonra eger bir yere nakil edilecekseniz nakil parasının hastane tarafından odendigini bize gosteren keske turkiyede de işler ingilterede ve fransadaki gibi olsa dedirten guzel film.
korsan cd ciden orijinal ismiyle istenmesi sıkıntı yaratabilecek bir film.
"this movie isn't about greg, either..."

amerika, devlet güvencesi olmadan, erdoğan hükümetinin de bir bok varmış gibi yapmaya çalıştığı özel sağlık sigortası uygulamasını zaten uyguluyor; beceremiyor.

ingiltere sosyal güvenlik sorunu için halen çözüm arıyor.

biz, elimizdeki hali bile iyi çalışmayan sistemin daha da içine etmeye çalışıyoruz.

çözüm bu değil.

sağlık hizmetleri bir ülkenin vatandaşına sunması gereken eğitim hizmeti gibi temel bir hizmet. sağlık lüks değil.

vatandaşlık sözleşmesi karşılıklı bir ilişkidir.

sen verirsin,
devlet verir;
sen alırsın,
devlet alır.

devlete sahip olmanın anlamı vatandaşlık açısından budur.

savaşlara girerek büyüyen, ciddi bir ekonomik krizin hemen eşiğindeki amerikayı taklit etmeyi ne zaman bırakacağız?

ne zaman akıllanacağız?

korkum, türkiye'de de sicko'nun daha beterlerinin çekilebilecek olması kısa bir zamanda.

izlenmesi gerek bu filmin.
Amerikanın iç yüzünü, sağlık hizmetleri penceresinden gösteren film.
Amerikalı politikacıların dilinden düşürmediği özgürlük balonunu sağlık hizmetine nasıl empose ettiğini, özgür kalan başıboş sağlık sektörününde nasıl ''ben sizi tedavi edip etmemekte özgürüm sayın vatandaş'' dediğinin anlatıyor.

Aynı zamanda ingiltere fransa ve hatta o amerikalılar burun kıvırdığı kübaya giderek sağlık sistemlerinin nasıl amerikadan kat ve kat üstün olduğunu göstererek amerikalılara saç baş yolduran, kendilerini çingene gibi hissetmelerine neden olan belgesel.
dünyadan soyutlanmış cahil bir toplum oluşturmakta başarılı olmuş abd hükümetlerinin, silah üretiminden sonra sağlık sektörü üzerinden de kendi zavallı toplumunu, dalga geçercesine nasıl ezdiğini hayretler içinde izleten mükemmel yapıt.

michael moore'a neden amerikan insanının zerre inanamadığını anlamanızı sağlayabiliyor. öyle ki, parası olmadığı için açık yaraya dikiş atmayı öğrenen insanların, abd ile mukayese edilemeyecek kadar küçük ülkelerdeki sağlık sistemlerini ülkelerindeki uygulamalarla kıyaslayabilecekleri bir beyin alıştırmasına girmektense, yalan farzedip deli saçması olarak görmeleri çok daha kabuledilebilir geliyor olmalı.

son olarak, abd'ye seyahat ya da herhangi bir sebeple gittiğiniz de trafik ışıklarına uyun, zenci çetelere cebinizdekileri verin ve bıçaklanmamaya özen gösterin çünkü babanız türkiye'de fabrikasını da satsa kırılmış kolunuzu alçıya aldıracak parayı denkleştiremeyebilir.
dün gece ntv'de yayınlanan ve filmi izlerken bu adam yine harika bir iş çıkarmış cümlesini kaçkez söylediğimi hatırlamamama sebep olan film. astım ilacı olan halk arasında fısfıs diye bilinen bir ilaç var ya o ilaç abd'de 220 dolarken küba'da 5 cente satılıyor ve bunu gören amerikalı kadın ağlıyor. kandırıldığı için ağlıyor.

amerikan sağlık sitemini defalarca tokatlamış moore bu filmde. ama onlar için en acısı da amerikalı vatndaşların küba'ya götütülmesi ve yıllarca o beğenmedikleri küba'da ücretsiz ve insani sağlık hizmeti almaları olmalı.

o kadar çok kirlenmişliği, pisliği ortaya koyuyor ki, yaklaşık 90 dakikalık bu yapıt; ağzınız açık izliyorsunuz.

rüyalar ülkesi amerika, sosyal devlet anlayışını komunizm hortladı olarak niteleyen amerika, kokuşmuş, mekanik amerika.
her hangi bir sağlık güvencesi olmayan amerikan vatandaşlarını değil de her hangi bir sağlık güvencesi olan amerikan vatandaşlarını konu eden michael moore belgeseli.
(bkz: sikko)
ntv dün gece tekrar yayınladı (kurban bayramının ikinci günü). ilk reklamı 20.dakikada verdiler, ikincisini 40. o noktada kapattım tv'yi. sanki bulunmaz hint kumaşı dağıtıyolar anasını satiyim. belgesel işte altı üstü, işkence çektirmeseler olmuyor. sikkoya bağladım, sicko'yu izlicem derken... ingilizce açıklamalı anlamı şöyle sözcüğün;
- person who is mentally sick; perverted person; psychiatric disordered person who can be dangerous to others, sickie.
-someone who gets pleasure from things that most people find unpleasant or upsetting.*
sağlık sektöründe insana hizmet mantığıyla çalışan ülkeler * * ile sigorta firmalarını zengin eden, insanların boş yere ölmesine neden olan abd'nin sağlık sistemini eleştiren güzel bir belgesel.
izlerken hasta bünyemi sosyalizmin şefkatli(!) kollarına bırakmak istediğim michael moore belgeseli. film amerikadaki sağlık sektörünü eleştiren bir film olarak başlayıp, "sosyalizm öcü değil" mesajını vererek biter. ikna edici denilebilir.
çıkan yasa ile artık türkiye' de de bulunan rezalet sağlık sistemini anlatıyor. yasa çıktı çok değil 1 2 seneye oturacak ülkemize.
http://direkizle.net/hasta-sicko-turkce-dublaj.html buyrunuz.
özellikle böbrek kanseri olan kocasını anlatan kadında göz yaşları tutulamayan belgesel...
michael moore un amerikan sağlık sistemini eleştirmesi, amerika'daki sigorta şirketlerinin ne kadar dolandırıcı ve işlevsiz olduğunu anlatıyor.
akabinde bir de küba'dan örnek veriyor.
küba ile amerikan sağlık sistemini kıyaslıyor.
küba örneği vermesinin nedenii, küba'nın amerika'ya yakın ve de sosyalist devlet yapısı ile yönetilmesi.
akabinde Guantanamo daki üssüne gidip, oradaki tutsakları görüntülemeye çalışsa da güvenlik gerekçesi ile bu mümkün olmuyor.
guantanamoyu anlatan en güzel film:
(bkz: the road to guantanamo)
her insanin izlemesi gerekir. sonunda abd den daha da nefret edilmesi ve turkiye nin de amerikan usakligi sonucu ayni yolda ilerlemesiyle 2023e kadar gerceklesebilecek olaylar zinciri. bazi bolumlerde gozlerimin dolmuslugu vardir.
amerikan sağlık sistemindeki çürüme ve kokuşmayı gözler önüne seren izlenmesini şiddetle tavsiye ettiğim süper ötesi bir belgesel.

Amerika'da halka, sosyal tıbbın kötü birşey olduğunu politikacılar ve özellikle de medya yoluyla empoze edilmesini konu alıyor.
Biraz abartılı da olsa amerikan rüyasının iç yüzünü görmek için izlenmesi gereken harika bir belgesel. Çoğu zaman bu kadar da olur mu dedirtten örnek vakalardan sonra Türkiye'de sağlık hizmetlerinin aslında iyi durumda olduğunu fark eder hale geliyorsunuz. Tabii ki amerika'ya göre.
Filmde örnek verilen diğer ülkelere göre (kanada, küba, fransa ve ingiltere) çok çok geride olduğumuzu söylemeye gerek yok.

Filmden anladığım temel şey, Amerika'nın sadece parası olanlar için iyi ve yaşanılası bir ülke olduğu. Fakirseniz, ölüme terk ediliyorsunuz.
açtığım başlığa inanmayan şuursuz mal beyinlerin izlemesi gereken belgesel film.
oscarlı yönetmen gidip abd sağlık sistemine baştan sona gömen belgesel film çekiyor ben burda onla ilgi bir şey yazınca göt kılı oluyorum cibiliyetinizi sikim sizin orusbu çocukları.
abd sağlık sisteminin özünde ne kadar sikko olduğunu gösteren; dram ve komedi, hayattan kesitler, gerçek kişiler ve senaryo unsurlarının iç içe geçtiği eleştiri amaçlı bir michael moore belgesel filmi. ismini ing. hasta anlamına gelen "sick"ten almıştır.
moore, bazı kısımlarında bizzat kendisi rol almıştır.
abdnin komşu topraklardaki en büyük işkenceci olduğu mesajını da vermektedir aynı zamanda.