bugün

boşlukta sürekli düşüş nedeni. tutunacak dalları, daldan sayamamanın sonucu. tavsiye edilmez.
durumunda,eksiklik hissedilmemeli...insan kendi kendine yetebilmeli...zira kimse bu yaşına kadar kimseyle gelmemiştir.
(bkz: ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar)
ikinci dunya savasindan gunumuze kadar suregelen sayisiz arastirma gostermistir ki, olum riskini artiran onemli faktorlerdendir. sigara, kalp krizi vb. durumlara gore daha yuksek oranlarda hem de... *
hayatın paylaşınca güzel olduğu zırvasının aslında zırva olmadığını anlamanıza neden olan hal.
herşeyin bittiği an.
sevgilisizlik amaçsız kalmak bir yerde, veya yeni amaçlar için bir başlangıç da olabilir mi aslında? fakat kişiyi mutsuz ettiği kesin bir gerçek. mutsuzluk insanı iyi bir yere de götürebilir aslında, yani yapılacak yeni işlere, başarılacak başka şeylere belki. ama; ama sonra yine, yine yalnızlık.
gömlek değiştirir gibi sevgili değiştiren çapkınlar için, "sevgilisizlik" bir mola verme, kafa dinleme olayıdır.

ama bugüne kadar arkadaşlık teklif ettiği kızlardan(veya erkeklerden) "kusura bakma çıktığım var", "kusura bakma kaiyerim var", "kusura bakma seni beğenmedim", "senin kalbini kımak istemem ama...", "çok iyi birisin hakikaten ama...", "senle ilgisi yok bugünlerde ilişkiye hazır değilim gerçekten bak", "ne sen bana bu soruyu sordun ne de ben duydum", "davul bile dengi dengine sen kim oluyorsun da...", "hadi oradan", "s..tir git", vb. cevaplar almış bir kişi için depresyon sebebidir, bu kişiler "birgün gelecek manitayı koluma takıp gezecem beni zamanında reddedenler de ortadan çatlayacak" hayali ile yaşarlar... ama bu sürenin de uzamaması gerekir, eğer karşı cinsten hoşlandığınız birisinden "hayır" cevabı aldıktan kısa bir süre sonra, başka birisi sizi kabul eder ve onunla çıkmaya başlarsanız, o size "hayır" diyen de bu olaydan haberi olusa "acaba kabul mü etseydim" diye bir düşünceye girebilir, ama aradan uzun zuzun zaman geçerse ki o sizi reddeden büyük ihtimal evlenmiş olur, sizin başkasıyla çıktığınızı ya haber olmaz veya haberi olsa bile "hıh öyle mi, banane" tepkisi verebilir...

Kişiden kişiye değişen bir kavramdır "sevgilisizlik..."
sevgilisizlik: katlanılabilir.
sevgisizlik: asla.
ilerleyen günlerde benim için bitebilecek bir kavram.

yıllar sonra ilk defa ümidim va, galiba bu sefer "kusura bakma çıktığım var", "kusura bakma kaiyerim var", "kusura bakma seni beğenmedim", "senin kalbini kımak istemem ama...", "çok iyi birisin hakikaten ama...", "senle ilgisi yok bugünlerde ilişkiye hazır değilim gerçekten bak", "ne sen bana bu soruyu sordun ne de ben duydum", "davul bile dengi dengine sen kim oluyorsun da...", "hadi oradan", "s..tir git", vb. cevaplar almayacağım.

büyük konuşmayayım ama, galiba tünelde ışık göründü.

eğer olursa, bundan evvel beni reddeden, beğenmeyen, mazeret üreten kızlara nanik yapmak, "işte budur, siz reddeddiğinizle kalın" demek, "ne halt yerseniz yiyin" demek istiyorum, daha çok şey demek istiyorum da buraya yazamıyorum.

(edit: beni reddedenlerin de çok umrundaydı ya, neyse...)

hadi hayırlısı, yakında "sevgilisizlik mi,o da ne? bana ne kadar uzak bir kelime, ha ha haaaaa..." şeklinde yazabilirim...

(bkz: feridun bitir)
birine bagli olmadan onune gelenle yatip kalkma gucu.
sevgili edinmek için ekstra çaba sarfetmek gereksiz olduğundan doğru kişiyi bulana kadar çekilebilirdir. daha büyük olan sorun doğru kişiyi bulup da hala sevgilisiz kalmayı becerebilmektir.
yine kendisine "merhaba" dediğim kavram.

olacak zannettim yine olmadı beeaaa sözlük.

bundan evvel beni reddeden, beğenmeyen, mazeret üreten kızlara nanik yapmak, "işte budur, siz reddeddiğinizle kalın" demek, "ne halt yerseniz yiyin" demek istiyordum, maalesef yine diyemiyorum,

benim hayat arkadaşım belli oldu "sevgilisizlik"

hoşgeldin başımın tatlı belası bakalım daha ne kadar daha hayatımdasın...
insanı öldürmeyip sürüm sürüm süründüren, kafaya taktıkça insanı içten içe kemiren durum.
napacaksın, takmayacaksın tak açacaksın.
bir süre dayanabilir ama bu dayanma süresi uzadıkça, insanı depresyona sürükleyen, paranoya haline sokan, kendinden nefret etme hastalığı yapan durumdur.bu insan sürekli kendinde bir eksik arar ama bulamaz. belkide eksik olan şey kaderidir onu bu hale terkeden kaderi.duygusal olmayan erkekler için sorun değildir bu durum nasıl olsa derler ki "ehehe olm 10 kıza teklif ettim 10. kabul etti" duygusal, gururlu insanlar ise bir kıza teklif etse ve "hayır" cevabı alsa iyice içine kapanırlar.insanı içten içe yer bir sorun bir yerden sonra bu yeme işini insana devreder, insan kendi kendini yemeye başlar. ne kadar acı bir durum ama... insanın kendi kendini yemesi...insan böylece cehennemi dünyada yaşar...
kendi kendine kaldığın zamandır kafanı dinlediğin istediğini yapabildiğin keyifli dönemlerdir.
benim için, çok şükür yıllar sonra biten kavramdır.

geçmişte çeşitli mazeretlerle beni reddedenlere "haşıııırt" bu da onlara kapak olsundur,
(edit: beni reddedenlerin de çok da umurlarında yaaa, olsun ben yine de yazmak istedim)
ilk defa hoşlandığım bir hatun beni beğenmiş ve mazeretsiz kabul etmiştir.

darısı karşı cinsten hoşlandığı kişi ile bir türlü birliktelik yaşayamayanlaradır.
insanı üşütür; dondurur bile.
sabah uyandıran çalar saat olur. uyanınca merak edilen ilk şey evde ekmeğin olup olmadığı, ya da temiz bir elbisenin olup olmadığı olur.
telefona sadece çalınca cevap verilir. onun haricinde gün boyu cepte durur o telefon.
otobüs durağına giderken ilk otobüsün geçip geçmediği merak edilir.
ama sevgili olmuş olsaydı "acaba durağa gelmiş midir?" olurdu akla ilk gelen.
otobüste mp3 player da çalan şarkı mırıldanır kulağa ve izlenen şehrin ışıkları, dışarıdaki hayat olur.
yoldan geçen insanlar... yeşil ışıkta geçmek için acele eden taksiler...
"dersten sonra görüşürüz, ders bitince kütüphaneye gidelim" diyen birisi olmaz ve ders çıkışı iki saat biri beklenmez. çünkü tuvalette saçını düzeltecek biri yoktur...

sevgilisizlik sessizliktir çoğu zaman. eve değişiklik olsun diye yayan gidilir. yayan da gidilse, otobüsle de gidilse fark eden birşey olmaz. eve ulaşınca ilk yapılan şey belki yatağa uzanmak olur. ama asla sevgiliyi aramak için telefon ele alınmaz.
dünden kalan makarna ısıtılıp yenir yada ısıtılmadan yenir. o an kimse gelmez akla acaba yemek yedimi diye...
sevgilisizlik su olmadığı zaman dolaptaki kolayı içmek gibidir. ne zaman sevgiliye ihtiyaç duyulan bir an olsa müzik dinlenir, film izlenir.
suyun yerini tutmayacağını bile bile kola içmek gibi...
gece olunca belli eder yine kendini sevgilisizlik. uyusana, yatsana diyen hiç kimse olmaz. ve küsmeyle tehdit etmez.
yatağa yatınca saatlerce bakılan şey sevgilinin yüzü değil de tavan olur. hayaller kurulur saatlerce ve gözden süzülür yastığa doğru yaş. silen kimse olmaz. hiç umulmadık bir anda dalınır uykuya. sevgili olmuş olsa izlenmeye devam edilir. ancak o uyanınca "hadi sen de uyu" derse uyunur.
sabah olur kuruyan yaşı silmek için yüz yıkanır. yaşın izleri gider ama nedeni hiç bir yere gitmez. hep ordadır.
konuyla ilgili fikir akımı için (bkz: sevgilisizm)
katlanılabilir durumdur. gurursuz bir sevgiye kurban olmaktansa sevgilisiz yaşamak çok daha iyidir.
insanların sevgilisi var. çok acayip lan!
sevgilisi olan arkadaşlar yanında güzel bir kızı önce görmek için acele etmeye gerek olmayan durumdur.

- önce ben gördüm - yok ben gördüm - yo yo ben gördüm.
+ gördüyseniz ne olmuş lan? kız benimdir.
sokakta el ele, kol kola gezen çiftleri gördükçe etrafa saldırma, yıkıp dökme isteği uyandırandır, ama olsun. plastik aşklardan daha güzeldir.

(bkz: fake plastic trees)
'olmasa da olur ama olsa fena olmaz hanii' dönemidir.
çoğu zaman iyidir, kafayı nadasa bırakmak gerek, tabi diğer uzuvları da.