bugün

sakin sevimli gözüküp kalıtımsal olarak psychedelic yanlarını en iyi icra ettikleri sanatları olduğunu düşündüğüm animelere yansıtan capon klanının en garip anime serilerinden biridir.konusu itibariyle insan beyninin evrimini tamamladığında varabiliceği yeri sadece bir fanteziden ibaret olmayan fikirlerle anlatan ve bu yönüyle 13 bölümlük seriyi tamamlayan bünyelerin hazımsızlık çekmesini garantileyen;anime denemiycek ürkütücü yapıt.hastalıktır ve hasta eder.
''present day present time''
Cyberpunk türünün en parlak örneklerinden olan, ghost in the shell ile birlikte matrix serisine esin veren, anlaşılması zor ve rahatsızlık verici, 13 bölümlük anime serisi. seyredenlerin her elektirik trafosunun önünden geçerken ürpermesini ve kulaklarının uğuldamasını bekleyebilirsiniz.
insanı tuhaf bi moda sokan, karmakarışık eden, psikopat anime.

kimin ne olduğunu, ne yaptığını, neden yaptığını, ne olup bittiğini anlamak epey güç. ki zaten karakterlerin de pek fazla repliği yok. susuyorlar da susuyorlar.

kafanız karışıyor, etkileniyorsunuz, pek bi b*k anlamıyorsunuz ama.
şöyle sakin kafayla birkaç defa izlemek, ayrıntılara, az olan repliklere dikkat etmek gerekli. ve sanırım türkçe altyazılı olanı yok (en azından ben rastlamadım) en yakın olarak ingilizce mevcut. ama dil pek problem teşkil etmiyor, zira dediğim gibi replikler kısa ve az.

buna rağmen çok komplike bir konu, kurgu, anlatım.

ve üstüne bir de animenin karanlık, esrarengiz, tüyler ürperten, bazen korkutan, soğuk atmosferi eklenince, insan gerçekten tuhaf bir moda girebiliyor.

seyirci anlamakta güçlük çekiyor, yapan nasıl yapmış, orası ayır bi konu tabi.

bir de başlarken-biterken çalan bir şarkı var ki, dinlemeye değer.
(bkz: duvet)
(bkz: boa)

http://www.youtube.com/watch?v=WidfjUJdk_8
senaristinin ayık kafa ile sarhoşluk arasında gel git yaşadığını, konuyu bir türlü toparlayamadığını düşündüren anime.. ulan 7. bölümü bitirdim, hala kızda kişilik bölünmesi mi var, internet üzerinde virüsler mi ortamı geriyor, anlayamadım..

esrarengiz hava yapalım derken fransız filmine dönüşmüş garip bir animedir..
her yerde aldığı övgüler üzerine birkaç sene önce izlediğim, bitirmesi gerçekten sabır isteyen bir anime. ilk 10 bölümü izlediğimde hiç bir bok anlamamanın verdiği ilginç duygular içerisindeydim. japonların çocuk kuşağında gösterdikleri bir animeyi nasıl anlayamam diye düşünüyordum. "o kadar mı malım? " diye düşünmeme sebep olmuştur bu anime. neyse ki son bölümlerde her şey yerli yerine oturuyor da izlenen onca bölüm boşa gitmemiş oluyor. tabi bir de insanın kendine özgüveni geliyor, japonların ne kadar da manyak varlıklar olduğunu anlıyor kişi. ilk izleyişte herşeyi kavrayabilmek gerçekten zor. tekrar tekrar izlenip her cümlesine dikkat edilesi animedir. matrix felsefesiyle aynı temeldedir anlatılan şey olarak. ilginçtir, izlenmelidir.
hayatımda bu kadar saykodelik bi anime, hadi animeyi geçtim hiç bişey izlemedim lan, izlemedim. lain kim? alice'nin konuyla ne alakası var? tanrı nerede? yoksa lain mi tanrı? e öyleyse her tarafı seloteypli adam kim? çözebilmiş değilim. lain gerçekte yaşıyo mu? yoksa matrixteki kahin gibi sadece bi yazılım mı, fakat gerçek dünya hakkında da bilgisi var mı? yoksa lain matrix'in bilincinde ve kendini gerçek dünyaya gönderebilmiş (matrix'e göre zion) bir kız mı? gönderirken sıkıntılar yaşayp hafızasının bir bölümünü mü kaybetmiş? yoksa hafıza kaybetme komutunu bilerek mi vermiş olayları sonradan tekrar çözmek için? öyleyse neden hala ben kimim diye sorular soruyor? gerçekten kim olduğunu neden final bölümünde dahi anlayamıyor?

bu sorular kafaları kurcalarken sizi uykusuz bırakabilecek bir anime. senaristler hangi kafadaydı bunu yazarken, sanırım anlamak imkansız. einstein olsa, izletsek bunu, o bile yırtar atar izafiyet teorisini, gelir bunu çözmeye çalışır. yemişim ışık hızını.
uçan robotlar, ateş eden adamlardan ibaret animeleri seven insanların bıkacağı ve büyük ihtimalle ilk bölümde bırakacağı animedir. ancak bırakılmamalıdır, sonuna kadar izlenmelidir. o kadar durgun, bıkkın ve "soluk" bir havası vardır ki, insan izlerken ölmek ister. ilk bölümleri aşmak oldukça zordur, ancak sonunda birçok parça yerine otursa da akılda hala sorular kalır. lain'in ailesi, arkadaşları her şey o kadar sabit ve durgundur ki, bu kadar "gerçek hayattan" bir kesit anlatan bir anime olması mümkün müdür bilmiyorum. insana "herkes tanrı olabilir mi?" "tüm dünyanın, herkesin birbirine bağlantılı olması mümkün müdür, mümkünse bu iyi bir şey midir?" gibi sorular sordurtan bir animedir aynı zamanda. izledikten sonra lain'in saç modeli ve ayı kostümlü pijaması istenebilir. * *
her insanın izlemesi gereken 1998 yapımı ryutaro nakamuranın 13 bölümlük cyberpunk animesidir. anlaşılması zordur, anlaşılamaz değildir.
serinin yönetmeni ryutaro nakamura reyis geçen günlerde vefat etmiştir. (http://www.animenewsnetwo...taro-nakamura-passes-away) oysa daha kendisinden en az bu anime kadar vurucu bir yapım olacağını düşündüğüm despera'yı bekliyorken... * yapımcı kadrosunun bu animeden sonra tekrar bir araya geleceği ikinci anime serisi olacaktı * * gerisini siz düşünün. yazık oldu gerçekten.

animeye gelirsek;

sadece bu seriyi izleyerek olay tamamen anlaşılabilir hale gelmiyor ne yazık ki. bundan önce tek bölümlük mangası okunmalı ve kesinlikle playstation oyunu oynanmalı. hatta manga-anime-oyun şeklinde veya manga-oyun-anime sıralamasıyla giderseniz daha yararlı olur. işte o zaman hikaye daha oturaklı bir hale geliyor. olaylar animede görünenlerden çok daha derin ve detaylı. ve ayrıca not düşeyim oyunun ne yazık ki tamamı ingilizceye çevirilmedi * ama yine de resimlerden, ara animasyonlardan bir çok şey anlaşılabiliyor.

oyun animeden öncesini anlatıyor

--ağır spoiler--

animede gördüğünüz her şey sadece lain'in hayal dünyasından ve wired'dan edindiği bilgilerin yansımasından ibaret. lain normalde psikolojik tedavi gören bir kız. olay daha çok lain ve psikoloğu arasında geçmekte ve tabi lain'in tanrısallaşma sürecini de anlatıyor. elbet animede bunlardan zerre haberimiz yok.

--ağır spoiler--

--oyundan spoiler--

oyunun son sahnesinde lain diğer bir lain ile karşılaşır uzun uzun konuşurlar ve bir tanesi kendisini vurur * vurulma sahnesinden sonra kalan lain ve psikoloğu sadece wired dünyasında yaşamaya başlar ve sadece oyuncular ile iletişime geçer.

--oyundan spoiler--
--spoiler--

yakın gelecekte, wired adı verilen ağ bugünkü internetten bir adım öne geçerek insanların hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. wired erişimi navi adı verilen güçlü bilgisayar sistemleri ile gerçekleştirilmektedir. wireda bağlı insanlar, zamanlarının büyük bir kısmını ağdaki sanal yaşantılarına ayırmaktadırlar.

orta okul öğrencisi lain iwakura, babası bilgisayar sektöründe olmasına rağmen wireddan uzak bir yaşam sürmektedir. günün birinde, lain'in sınıf arkadaşı chisa intihar eder. chisa'nın trajik ölümünün ardından lain ve tüm sınıf arkadaşları chisa'dan garip bir elektronik posta alırlar. chisa metinde, yalnızca bedeninin öldüğünü, bilincinin wiredda yaşadığını söylemektedir. sınıf arkadaşları, olayı garip bir şaka olarak değerlendirip hayatlarına devam ederler. ancak, lain'in wireda olan ilgisi yavaş yavaş artar ve navisinde daha fazla zaman geçirmeye başlar. lain'in gerçek hayat ile olan bağı zayıfladıkça bilinen gerçeklikte zamansal ve mekansal kırılmalar meydana gelir.

alıntıdır.

--spoiler--

konusu itibariyle ilgi uyandıran anime dir. en kısa zamanda izlenesidir.
10 numara animedir. kendi içinde bazı teoriler barındırır. birden fazla kez izlenebilir. sarar götürür.
lain'in açıklamalarına dair yazılmış, göreceli olarak detaylı ve uzun olan bir metnin çevirisini yaptım. daha önce lain hakkında yazılmış bir yazıyı da ekleyerek, açtığım sitede yayımladım. sanıyorum lain hakkındaki en kapsamlı çalışma oldu bu. oyunu ve mangası haricinde, sadece anime bağlamında fikirlerin/teorilerin yürütüldüğü bu metin, animeyi izleyip de "bu neydi şimdi?" diyenlerin zihnindeki karışıklıklara bir nebze olsun cevap verecektir. https://xcogitoergosumx.wordpress.com/lain/
her geçen gün yeni şeyler keşfetmemi sağlayan über yapım. an itibariyle, izleyen birçok kişinin de merak ettiğini düşündüğüm malum "present day, present time" sözüyle ilgili bir şeyler ekledim, ve böylece orijinal metinden de kapsamlı bir hâle gelmiş oldu. lain'i anlamlandıramayanların yüzüne itinayla vurunuz. https://xcogitoergosumx.w...t%20Day,%20Present%20Time