bugün

atillan ilhan şiiridir. ahmet kayanın yorumuyla mutemadiyen dinlenilesi bir şarkı olmuştur.

sen benim hicbir seyimsin
yabancı bir sarkı gibi yarım
ben senin her şeyinim diyen kenan doğulu'ya verilebilecek cevap.
(bkz: fuat ergin)
bana zuhal olcay' ın seslendirdiği ölsem de bir kalsam da bir isimli şarkıyı anımsatan attila ilhan dizeleridir. özellikle şu kısmını;

"gitsen de bir dönsen de bir
benim için yok hiçbir farkı..."
garip bir cümledir.çünkü hiçbirşeyimsin derken bir sahiplenme söz konusudur.ancak burada tabii ki ince bir mesaj verilmiştir.atsam atılmaz satsam satılmaz denmiştir.değerin ne kadar yüksek olduğunu belirtmiştir.o anda kalp kırıklığını anlatmak için de hiçbirşeyimsin denmiştir.
sarkisinin lezzeti, siirini de asmis misralar toplulugu..
Goethe'nin sevgilisine yazdığı mektuplarında bir diğer kullanımı mevcuttur : Biz birbirimizin hiçbir şeyi olacaktık, her şeyi olduk!
müzikal anlamda pek iyi olmamasına karşın,istemsizce kendini dinletebilen bir şarkı.evet ilginç.
ahmet kaya'nın hakettiği ilgiyi hiç bir zaman görmeyen müthiş şarkısıdır.
bir insana söylenebilecek en ağır sözdür kanımca ki doğan cüceoğlu insan gelişimi ve piskolojisinde , bir insanı yok saymanın o insana yapılabilecek en büyük kötülüklerden birisi olduğunu söyler .
insana acı verebilecek olası bir laftır.
kızgınlık durumlarında genelde sevgiliye soylenen ama ictenlik icermeyen sonrasında pismanlık duyulan sozdur.
tam tersinin anlaşılması gereken cümledir.hiçbirşey ya da birşey, niceliği önemli değildir, yeter ki "benim" kelimesi ile aynı cümlede yanyana gelmiş olsun.diyeceğim umut vardır yani.
ufacık adımlarını göz ucuyla takip ederken beraber geçen yılları düşünüyordu çocuk. ansızın kendini 2004 yılının hicran kokan sonbaharında buldu. evet o aptal ingilizce kursunda tanışmışlardı, ne tesadüfdür ki üzerinde yine bugun olduğu gibi o kırmızı kazak vardı. ufacık ayakları, narin bilekleri dikkatini çekmişti ilk gördüğünde. ona açılması için birkaç hafta geçmesi gerektmişti. utangaçtı biraz,hemen kırmızı kırmızı olurdu bembeyaz yanakları o gelince.

ufacık adımlarını takip etmeyi sürdürdü çocuk, yavaş yavaş kendinden uzaklaşıyordu narin bilekler.hafızasını zorladı,ama olmuyordu hiçbirşey gelmedi aklına yaşanılanlara dair,geçmişe dair,yoksa olmamış mıydı hiçbirşey, emin değil di.. hiçbir kırgınlık, hiçbir özlem ,hiçbir duygu kırıntısı kalmadığını farketti içinde,ufacık adımlar artık görünmez olmuştu. artık diğerleri gibi herkes gibi kalabalığa karışmıştı eski sevgilisi, artık onu seçmesine imkan yoktu. sen benim hiçbirşeyimsin diye düşündü çocuk ve uzaklaştı durduğu yerden hızlı ve kocaman adımlarla..
bir nihilistin kurabileceği cümle...
attila ilhan'ın yazdığı, ahmet kaya'nın söylediği ve ilk dinlediğim andan itibaren vazgeçilmezler listesine aldığım şiir.
kendini avutma sözüdür.
ahmet kaya şarkıları denilince ilk akla gelenlerden değildir belki. ama bahsi geçtiğinde kalpler sıkışır, sızılar başlar, çene seviyesindeki tuzlu sular, burundan yükselip gözbebeklerine dolar.
sen benim hiçbirşeyimsin
lüzumundan da fazla beyaz
sen benim hiçbirşeyimsin
hiç bir sevilmeyişimsin
(bkz: adiloş bebek)
(bkz: yalancı ayrılık)
(bkz: yangın gecesi)
(bkz: ağladıkça)
(bkz: kum gibi)
(bkz: herkes gibisin)
ahmet kaya'dan çok bu şarkıdaki şiiri ve karamsar aşkı işlemesindeki samimiyeti kendine çok yakın bulan yazar zargana' nın picus dergisi'nde aynı adla yayınlanmış denemesidir.
(bkz: kırık bir aşk hikayesi)
(bkz: sigara yaktıran şarkılar)
(bkz: sigara yediren şarkılar)
attila ilhan ın gençlik yıllarında onu sohbet etmek için sürekli arayan , telefonda sık sık konuştuğu ama adını bile öğrenemediği bir genç kız için yazmış olduğu şiir.

attila ilhan: her gün telefonda sohbet etmemize rağmen hala adını dahi bilmiyordum. adını gizlemekte oldukça ısrarlıydı. bir gün sordum ona
-sen benim neyimsin , diye.
hiç bir şey diyemedi..
bende ona
-"sen benim hiç bir şeyimsin" dedim.