bugün

seküler sistemler devlette temel manevi dayanak noktası olarak o ülkede baskın olan bir ırkın öncülüğünü dayatırdı.

şimdinin modern avrupasında "insan hakları ve evrensel değerler" gibi kalıplar getirerek bir yumuşama hali getirmiş olsa da bunun suni yapılanması elbet bir gün çökecek ve çöküyorda.

ülkemize bakarsak;

bu topraklar 20.yy ı hariç tutarsak son iki yüzyıla kadar manevi dayanak noktası olarak islamiyeti merkeze koyup savsak ve adaletizce bir yönetim sürdürdü ve sonrasında bir devlet yıkıldı... ardından gelen devlet ise merkeze hiç bir temel dayanak noktası olmayan ve suni olan türkçülüğü koymak istedi ve rıza alamasa da koydu, sonrasında ise maneviyatını bilmeyen, mukaddesata yabancı, ninesine fatiha dahi okuyamayacak bir kuşak geldi...

şayet inayet-i rabbani ile hakikat dolu kitap ve şahısları bu topraklarda görevlendirmese şu an geleceğe dair pozitif olarak gördüğüm gelecek karanlık olacaktı...

ehem neyse... uzattık.