bugün

ağrı'da teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşen binbaşı süleyman'ın oğlu.
babasının cenaze merasiminde gözyaşlarına hakim olan,
''bir süleyman gider bin süleyman gelir'' diyen,
türk milletinin onuru,
iradeli, mağrur genç: onurcan.
tam adına yakışır bir genç, helal olsun.
ismi gibi onurlu şehit oğludur. cenazede gelen gazileri karşılaması sözle değil göz yaşlarıyla takdir edilebilir ancak. cenazedeki dvaranışları ve söyledikleri teröre duyarsız kalanlara ibret olmalıdır.

aynı haber bülteninde cenaze haberinden önce, öcalanın yanına mahkum konması için öcalana sorulması gerektiğini söyleyen dtpli bir vekilin haberi vardı. evet, şerefsiz kanı bozuk vatan haini bir vekil. işte bu hainlere rağmen bu ülke ayaktaysa bu onur ların ve süleyman binbaşı ların sayesindedir.
takdir ettiğim bir kişiliğe sahip insan. rabbim sabır versin. şehit oğlu olmanın onurunu sonuna kadar hak eden, ismi gibi onurlu bir tavır sergilemiştir. babasının cenazesi gözünün önünden geçerken ki sabrı.. gözyaşlarımızı biz bile tutamazken...
(bkz: sözün bittiği yer)
babasız kalmanın acısını yeni yaşamış biri olarak acısını yürekten paylaştığım, asker çocuğuna yakışır biçimde sükunet ve metanetle babasının töreninde ayakta dimdik durarak izleyenlerin gözlerini nemlendiren şehit çocuğu.
16 yaşında olmasına rağmen, gösterdiği metanetle babasının boş yere ölmediğinin canlı kanıtı olan şehit oğlu. ne diyelim baban sana bu ismi boşuna koymamış. isminin ne manaya geldiğini son zerresine kadar biliyorsun. allah babana en büyük mertebeyi verdi, inşallah sana da onurlu bir hayat verir.
(bkz: babasız kalmak)
medyanın yarattığı son ajitasyon örneğidir kendisi. hala hiç kimsenin birşey dememesi, hala şehit annelerinin, babalarının kısacası ailelerinin tv de gazetelerde, medyanın ulaşabildiği her yerde olması terörü ya da nasıl adlandırılıyorsa o vakanın itici güçlerinden birisidir. arkadaşım bu ülke de her gün bir sürü insan babasız kalıyor, her gün insan ölüyor. ha diyeceksin ki o zaman benim rahat uyumam için ölüyor, vatan millet sakarya için ölüyor. iyi de artık sence de bu olayı bitirmenin başka yolu yok mu? barış görüşmesi falan değil kastedilen. başbakan çıkıp ayda bir medeniyetler ittifakından bahsediyorsa eğer iç politikada önce kendi barışını ittifakını sağla ki uluslararası arenada söyleyecek temelin olsun.
asıl vatan haini diyeceğimiz kişiler dağda olan değil, yine onlara da istersen vatan haini dersin, bu işi bitirmemek için hala sivil halka zulmeden hala barış yerine statükonun devamını isteyen güçlere, kişilere diyeceksin hain diye. ha şimdi eee dış mihraklar diyeceksin biliyorum.ama sen kendi tarihine bak bakalım dış mihraklar senin varolduğun zamandan beri var zaten onlar olmasaydı sen kendi kimliğini zor yaratırdın. o yüzden dış mihrak geçmişte olmayıp şimdi ortaya çıkan birşey değil. özlememek mümkün değil büyük devlet adamlarını kısacası... harbiden politika yapmayı bilmek gerekir. lider olmak gerekir. filleri gözlemlemeden ezilen çimlere üzülmek sadece bu ülkeye has birşey... sonra yok kalkıncam ben ama terör var şu var bu var dersin.
şehittir, üzülmemek elde değildir tabi ölenlerin çoğu 20 sinde ölmektedir en verimli en güzel zamanlarında ama artık biraz açıyı büyütmek gerekir, senelerdir aynı tablo. şehit verilir bayrak asılır. astığın bayrağın kutsallığını asıl benimseyemeyen insanlara,bunlara neden olan kişilere hain diyeceksin, sorunu baştan halledeceksin.
bir şehit evladı.

adı gibi onurlu, yaşı küçük ama yüreği büyük türk genci.

düşündüm.. kaç kişi böyle bir duruş sergileyebilir diye.

sayısı önemli değil dedim sonra kendime.

böyle gençler olduğu sürece ne bu ülke şerefsizlere kalır, ne de insanlık onursuz.

edit: söylediklerimi yanlış algılayanlar olmuş. şehitlerin ve yetimlerin sayısının önemli olmadığını söylemedim. tek bir kişi dahi olsa önemlidir. okuduğumuzu anlayalım, ne dersiniz?
kimse kendisini kandırmasın. onurcan'ın babası da boş yere ölmüştür, kundaktaki bebesi yetim kalan çocuklar da boş yere ölmüştür. çeyrek asırdan beri ,"şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganı ile şehitlik mertebesine davet edilen onbinlerce cocuğumuzu yitirdik. slogan sakız gibi çürüyünce, sehit dullarına üniforma gıydirip asker selamı verdirmeler, sübyan şehit cocuklarına "helal olsun" dedirtecek lafları söyletmeler ile asla kazanılmayacak bir savaşa boşu boşuna katılma davetleri gündeme geldi.

sormak gerek, şehitler ölmüyorsa neden hiç bir üst rütbeli subayın , generalin çocuğu bu ölümsüzlük mertebesine ulaşmıyor?