bugün
- türklere peygamber gönderilmemiş olması19
- icardi190534
- türk tarihinin en büyük komutanı rte dir18
- kablosuz sütyen13
- kadınlar konusunda bilmek istediğiniz ne var13
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift21
- arkadaşlar sizce yakışıklı mıyım17
- okula gidiyorum sözlük9
- meral akşener8
- fenerbahçe10
- elini cebine atınca en az 5000 lira olmalı8
- ronaldo'nun fenerbahçe'ye gelme ihtimali12
- zalbert ramstein'in kürt olması15
- jose mourinho33
- sarılma ihtiyacı9
- havalar ısınınca orospu gibi giyinen kadınlar19
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız17
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
- sözlüğün bağımlılık yapması11
- anın görüntüsü10
- türk kadınlarındaki en büyük sorun19
- türk polisinin güzel kızlara karşı olan nezaketi21
- merve boluğur11
- nude isteyen kız12
- güçlü kadınların ortak özellikleri17
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi13
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur26
- zalbert ramstein12
- sözlüğün en iyi iki erkek yazarı12
- gizli samyel15
- kemalistlerin insanları atatürk ten soğutması20
- magicovento13
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı34
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü12
- liselilerin arkadaşına yaptığı doğum günü şakası9
- kadıköy de pidecide yediğimiz efsane kazik16
- yazarlar neden bu nickleri kullanıyor10
- sözlüğün en yaşlı yazarları8
- küçük memeli kadınlar9
- arkadaşlar bik bik geldi12
- heykel sanatını putla bağdaştıran yobaz13
- uludağ sözlük'ün en çekici erkeği kim12
- insanoğlunu yerleşik hayata geçiren neydi14
- eşcinsellere hasta diyen hastalıklı insanlar20
- yazarların sevdiği şehirlerarası yollar8
- albay kemal15
- istan ekini türkçeden kaldırmak8
- 3 haziran 2024 hakkari'ye kayyum atanması16
- sözlükçü kemalistlerin mide bulandırması9
- hadise'nin parasız erkeklere tepkisi39
bu söz türkiye için artık "sabreden derviş beklemekten gebermiş" şeklinde olmalı.
neye sabredelim ulan, düzelen veya düzelmeye ufacık bir meyil gösteren bir şey mi var neye sabredelim?
hobilerimiz arasında her şeyin nasıl daha kötüye gittiğini izlemek var.
neye sabredelim ulan, düzelen veya düzelmeye ufacık bir meyil gösteren bir şey mi var neye sabredelim?
hobilerimiz arasında her şeyin nasıl daha kötüye gittiğini izlemek var.
(bkz: azimle sican tasi deler)
Sabreden Derviş'in kolpa hikayesidir...
Şimdi bi Derviş varmış, bunun bi de sevdiği kız varmış. Gel gör ki kızın babası Nuh dermiş ama Peygamber demezmiş.. Derviş'in de gözü kızdan başkasını görmezmiş. ille de o olacak dermiş hep.. Günlerden bir gün yine kızın babasının karşına dikilmiş bizim Derviş..
"Baba! Baba! Vermicen mi daha kızını?" demiş. Babası da "Veririm ama bi şartım var" demiş. Bizimki sormuş hemen "Acaba nedir? Nedir?" diye. Adam demiş ki "Şimdi bu Ferhat, Şirin için dağ deliyo ya? Onun gelmesini bekleyelim. O gelirse ben de sana kızımı vericem.. Söz.."
Bizimkisi de tabi bunu dalga geçiyor diye düşünmüş ama yapacak da pek bişey yokmuş.. Kızı kaçırsa suç olacak, hem daha reşit bile değil.. Temelli yazık.. "Ne yapayim, beklerim" demiş. "Olmazsa ben de Ferhat'a yardıma gideyim, hem daha çabuk bitiririz, o da sevdiğine kavuşur, ben de.." diye düşünmüş..
Sonra hemen hazırlamış yolluğunu, çıkmış yola.. Gitmiş varmış Ferhat'ın yanına. "Selam Genç! Ben geldim, sana yardım edicem.. Hadi yine iyisin ;)" demiş. Ferhat bi anlam verememiş ama "Madem yardım edecek, sorun yok" diye düşünmüş. Sonra kazmışlar... kazmışlar... kazmışlar... kazmışlar... 5 ay falan kazmışlar..
Sonra derken bi ışık görmüşler! "Aman Allahim! öldük herhalde, yoksa bu ışığın bi manası yok.. Hadi hakkını helal et Derviş kardeş.. Melekler almaya geldi bizi" demiş Ferhat. Bizim oğlan da sakince "Hey ahbap! Sakin ol ha! Sanırım bu işin sonuna geldik.. Baksana şurası bizim köy değil mi?" demiş..(Artiss)
Sonra Ferhat da bakmış, hakkaten gerçek.. "Köye gelmişiz valla.. Sağolasın Derviş kardeş, sen olmasan -afedersin- nah kazardim ben burayı" demiş* Sonra inmişler kol kola köye.. Ferhat tabi Şirin'i görünce Derviş'i unutmuş ama Derviş'in de pek de umrunda degilmiş yani..*Hemen kızın yanına gitmiş.
"Sevdiğim sevdiğim! Ben geldim. Dağları aştım da geldim.. Baban olacak adam nerde?" demiş. Kiz da ağlamaklı "Babam sen gittiğinin ertesi günü damar tıkanıklığı teşhisiyle Numune Hastanesi'ne kaldırıldı, iki gün yattı, sonra hakkın rahmetine kavuştu" demiş. Bizim oğlan sevinse mi üzülse mi bilememiş..
"Neyse, vardır her işte bi hayır" demiş. "Naapalim? Hemen evlenelim o zaman ha?" diye sormuş kıza. "Nasıl olsa sen reşit de oldun! Ha ha haaa!" demiş bi de..* Kız da "Ya öyle diyosun da, sen yokken beni Murat diye biri istedi.. Anam da verir gibi yaptı ama tam ne oldu bilmiyorum, ne desem yalan.." demiş.
Bunu duyan Derviş dellenmiş, "Kim oluyo lan o hödük?" demiş ve sinirini belli etmek için yumruğunu sıkıp masaya vurmuş. "Gösterin bana Çabuk!" diye de üstelemiş. Ordaki kahvelerden birinde oturan ihtiyar bi amca da "Gel evlat, göstereyim sana onu" demiş. Bizimki de "Eyvalah amca.. Çok iyi bi amcaya benziyosun, sana baba diyebilir miyim?" diyecek gibi olmuş ama dememiş. (neyse ki)
Neyse, amca göstermiş Murat'ı, "Budur, al bakalım" demiş. Bizim Derviş Murat'ın karşısına dikilmiş "Hey Murat! Murat! Bizim köyün adı SABRE.. Ben de Sabre'den Derviş (!)" demiş * "Duydum ki benim hatuna yazılmaya calışmışsın.. Cins anası da sana olur falan demiş ama bilesin ki o benimdir" demiş
Murat da -sağolsun- anlayışlı çocukmus "Eyvallah abi! Benim böyle bişeyden haberim yoktu, onun icin kusura bakmayasın.. Bundan sonra o benim dünya ahiret bacımdır, çocuklarınız da yeğenimdir" demiş. "Hay ağzina sağlık Muratım.. Ne iyi dedin. Bundan sonra sen de benim kardeşimsin" demiş Derviş..
Böylece Sabre'den Derviş Murat'ına ermiş ;)
Bu hikayeden çıkacak pek çok sonuç vardır ama saçı sakalı ağarmış bir amca olmadığım için pek itibar etmeyeceğinizi düşünüyorum, yorumu size bırakıyorum. çıkarın işte sonucunuzu kardeşim *
Şimdi bi Derviş varmış, bunun bi de sevdiği kız varmış. Gel gör ki kızın babası Nuh dermiş ama Peygamber demezmiş.. Derviş'in de gözü kızdan başkasını görmezmiş. ille de o olacak dermiş hep.. Günlerden bir gün yine kızın babasının karşına dikilmiş bizim Derviş..
"Baba! Baba! Vermicen mi daha kızını?" demiş. Babası da "Veririm ama bi şartım var" demiş. Bizimki sormuş hemen "Acaba nedir? Nedir?" diye. Adam demiş ki "Şimdi bu Ferhat, Şirin için dağ deliyo ya? Onun gelmesini bekleyelim. O gelirse ben de sana kızımı vericem.. Söz.."
Bizimkisi de tabi bunu dalga geçiyor diye düşünmüş ama yapacak da pek bişey yokmuş.. Kızı kaçırsa suç olacak, hem daha reşit bile değil.. Temelli yazık.. "Ne yapayim, beklerim" demiş. "Olmazsa ben de Ferhat'a yardıma gideyim, hem daha çabuk bitiririz, o da sevdiğine kavuşur, ben de.." diye düşünmüş..
Sonra hemen hazırlamış yolluğunu, çıkmış yola.. Gitmiş varmış Ferhat'ın yanına. "Selam Genç! Ben geldim, sana yardım edicem.. Hadi yine iyisin ;)" demiş. Ferhat bi anlam verememiş ama "Madem yardım edecek, sorun yok" diye düşünmüş. Sonra kazmışlar... kazmışlar... kazmışlar... kazmışlar... 5 ay falan kazmışlar..
Sonra derken bi ışık görmüşler! "Aman Allahim! öldük herhalde, yoksa bu ışığın bi manası yok.. Hadi hakkını helal et Derviş kardeş.. Melekler almaya geldi bizi" demiş Ferhat. Bizim oğlan da sakince "Hey ahbap! Sakin ol ha! Sanırım bu işin sonuna geldik.. Baksana şurası bizim köy değil mi?" demiş..(Artiss)
Sonra Ferhat da bakmış, hakkaten gerçek.. "Köye gelmişiz valla.. Sağolasın Derviş kardeş, sen olmasan -afedersin- nah kazardim ben burayı" demiş* Sonra inmişler kol kola köye.. Ferhat tabi Şirin'i görünce Derviş'i unutmuş ama Derviş'in de pek de umrunda degilmiş yani..*Hemen kızın yanına gitmiş.
"Sevdiğim sevdiğim! Ben geldim. Dağları aştım da geldim.. Baban olacak adam nerde?" demiş. Kiz da ağlamaklı "Babam sen gittiğinin ertesi günü damar tıkanıklığı teşhisiyle Numune Hastanesi'ne kaldırıldı, iki gün yattı, sonra hakkın rahmetine kavuştu" demiş. Bizim oğlan sevinse mi üzülse mi bilememiş..
"Neyse, vardır her işte bi hayır" demiş. "Naapalim? Hemen evlenelim o zaman ha?" diye sormuş kıza. "Nasıl olsa sen reşit de oldun! Ha ha haaa!" demiş bi de..* Kız da "Ya öyle diyosun da, sen yokken beni Murat diye biri istedi.. Anam da verir gibi yaptı ama tam ne oldu bilmiyorum, ne desem yalan.." demiş.
Bunu duyan Derviş dellenmiş, "Kim oluyo lan o hödük?" demiş ve sinirini belli etmek için yumruğunu sıkıp masaya vurmuş. "Gösterin bana Çabuk!" diye de üstelemiş. Ordaki kahvelerden birinde oturan ihtiyar bi amca da "Gel evlat, göstereyim sana onu" demiş. Bizimki de "Eyvalah amca.. Çok iyi bi amcaya benziyosun, sana baba diyebilir miyim?" diyecek gibi olmuş ama dememiş. (neyse ki)
Neyse, amca göstermiş Murat'ı, "Budur, al bakalım" demiş. Bizim Derviş Murat'ın karşısına dikilmiş "Hey Murat! Murat! Bizim köyün adı SABRE.. Ben de Sabre'den Derviş (!)" demiş * "Duydum ki benim hatuna yazılmaya calışmışsın.. Cins anası da sana olur falan demiş ama bilesin ki o benimdir" demiş
Murat da -sağolsun- anlayışlı çocukmus "Eyvallah abi! Benim böyle bişeyden haberim yoktu, onun icin kusura bakmayasın.. Bundan sonra o benim dünya ahiret bacımdır, çocuklarınız da yeğenimdir" demiş. "Hay ağzina sağlık Muratım.. Ne iyi dedin. Bundan sonra sen de benim kardeşimsin" demiş Derviş..
Böylece Sabre'den Derviş Murat'ına ermiş ;)
Bu hikayeden çıkacak pek çok sonuç vardır ama saçı sakalı ağarmış bir amca olmadığım için pek itibar etmeyeceğinizi düşünüyorum, yorumu size bırakıyorum. çıkarın işte sonucunuzu kardeşim *
birçok kişiye ümitlerini kaybetmemesi için söylenen "külliyen yalan" diye nitelendirebileceğimiz atasözümüzdür.
Zaman kavramını göze sokan atasözü. hep zamana bırakılması gerektiğini, sabrı öğütler... oysa ki bazen zaman bile ilaç olamaz yaraya...
sadece vıcık vıcık duyguları soğutur, biraz daha mantıklı düşünmeyi sağlar, ateşi hafifletir...
derinlerdeysen ve boğuluyorsan zaman değildir seni çıkaran...
başkasını seven birini sevmek gibi bir eylem içerisindeysen, tek dayanağın olur belki zaman... ama içten içe bünyeyi çürüten ses, onun da bir çare bulamayacağını haykırır...
sadece vıcık vıcık duyguları soğutur, biraz daha mantıklı düşünmeyi sağlar, ateşi hafifletir...
derinlerdeysen ve boğuluyorsan zaman değildir seni çıkaran...
başkasını seven birini sevmek gibi bir eylem içerisindeysen, tek dayanağın olur belki zaman... ama içten içe bünyeyi çürüten ses, onun da bir çare bulamayacağını haykırır...
beklemekten anası ağlayanlar için kullanılan teselli edici atasözümüz
birçok isin gerçeklesmesi için sabirli olmak, uzun zaman beklemek gerekir.sabirli olan kisi eregine ulasir..anlamindaki atasözü..
güncel Önemli Başlıklar