bugün

Kitaplarındaki dil gereksiz ağdalıdır. Cok iyi bir yazardır ama bu kadar osmanlıca fazla.
Ne güzel demiş ağzını yediğim.
Hep güzel demiş zaten.
görsel
görsel
“Sen aşkın ne olduğunu bilir misin adaşım, sen hiç sevdin mi? Çok desene! Sevgilin güzel miydi bari? Belki de seni seviyordu... Ve onu herhalde çok kucakladın... Geceleri buluşur ve öperdin değil mi? Bir kadını öpmek hoş şeydir, hele adam genç olursa.. Yahut sevgilin seni sevmiyordu... O zaman ne yaptın? Geceleri ağladın mı?.. Ona sararmış yüzünü göstermek için geçeceği yolda bekledin, ona uzun ve acındırıcı mektuplar yazdın değil mi?.. Fakat herhalde ikinci bir aşka atlamak, senin için o kadar güç olmamıştır. insan evvela kendi kendisinden utanır gibi olur ama bilir misin, bizim en büyük maharetimiz nefsimizden beraat kararı almaktır. Vicdan azabı dedikleri şey, ancak bir hafta sürer. Ondan sonra en aşağılık katil bile yaptıkları için kafi mazeretler tedarik etmiştir. Ha, sonra bir üçüncü, bir dördüncüyü sevdin ve bu böyle gidiyor. Peki ama, bu sevmek midir be adaşım, bir kadını öpmek, onu istemek sevmek midir? Çırçıplak soyunarak şehrin sokaklarında koşabiliyor musun? Bir bıçak alarak kolundaki ve bacağındaki adalelere saplamak ve böylece bir nehre atılarak yüzmek elinden geliyor mu? Bir şehrin adamlarını öldürmek cesareti sende var mı? Bir minareye çıkarak bütün dünyaya işittirecek kadar kuvvetle bağırabilir misin? Aşk sana bunları yaptırabilir mi? işte o zaman sana seviyorsun derim... Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekâlâ, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o? Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin? Hem biliyor musun, bu aptalca bir laftır. Kalbin olduğu yerde duruyor ve sen onu filana veya falana veriyorsun... Göğsünü yararak o eti oradan çıkarır ve sevgilinin önüne atarsan o zaman kalbini vermiş olursun... Siz sevemezsiniz adaşım;siz, birisine itaat eden ve birisine emredenler; siz, birisinden korkan ve birisini tehdit edenler... Siz sevemezsiniz.''
Sabahattin Ali, Türkiye’nin önde gelen sol zihniyetli edebiyatçı ve şairlerinden birisidir. Bunun haricinde müdafaa ettiği sosyalist fikirlerine uymadığı için Tek Parti devrinin de en hızlı ve mühim muhaliflerinden birisidir.

Dizginlenemeyen ve önüne konulan manilere aldırmayan Sabahattin Ali’nin, Mustafa Kemal, ismet inönü ve tek parti rejimi ile ilgili yayınlarına mani olmak mümkün olamamıştır. Yasaklanmıştır, hapse atılmıştır, kitapları toplatılmıştır ama her seferinde bir fırsatını bulup sıkı muhalefetini sürdürmekten geri kalmamıştır.

Kendisi Türkiye’de yaşananları ve kendisinin ortaya koymuş olduğu sert muhalefeti, şu hüzün ve şikâyet dolu sözlerle satırlara dökmüştür.

“Çalmadan, çırpmadan, bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç, bu kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi?”

Sabahattin Ali'nin CHP muhalefeti: http://www.kelambaz.com/s...lan-tek-parti-muhalefeti/

Sabahattin Ali'yi kim öldürdü: http://www.kelambaz.com/s...hattin-aliyi-kim-oldurdu/
Türkiye düşmanı, komunist bir işbirlikçi.
Seni saçma sapan insanların okumasına üzülüyorum...
"Kürk mantolu Madonna" gibi overrated bir hikayenin yazarıdır.
görsel
Göklerin yüzü güldü mü
Dünyaya geldiğin zaman?
Azgın sular duruldu mu
Dünyaya geldiğin zaman?

Güneşler gibi tek miydin?
Ay ışığından ak mıydın?
Böyle nazlı çiçek miydin?
Dünyaya geldiğin zaman?

Yıldızlar halin sordu mu?
Bulutlar selam durdu mu?
Yerlerin kalbi vurdu mu?
Dünyaya geldiğin zaman?

Aşkını candan duymuşum,
Canım yoluna koymuşum.
Tam dokuz yaşındaymışım
Dünyaya geldiğin zaman.

Kimbilir nasıl güzeldin,
Göklerden yere süzüldün...
Benim alnıma yazıldın
Dünyaya geldiğin zaman

Demiş ve konuyu bir daha açılmamak üzere kapatmış.
“Unutmak çoğu zaman bir lütuftur” diyen güzelim yazar. Unutamayanlardan olduğum için.
Pısırık bir adamı anlattığı kitabı instagram fotolarında süs olarak kullanılan yazar.

Evet kürk mantolu madonna dan bahsediyorum.
Kuyucaklı yusuf ' unu bir ayrı severim. Garibim yusuf.

Sabahhattin' e gelince çok güvendiği arkadaşı onu ülkeden kaçıracakken aslinda mitçi olan yakın arkadaş sopa ile kafasına vura vura öldürmüştür onu. Burada insana vallahi öldürülmek koymaz. Düşünsenize? Çok korkunç!
Kürk mantolu madonna'nın içimizdeki şeytan'dan daha çok ilgi gördüğünü görseydi içi burkulurdu bence. En azından benim içim burkuluyor. allah aşkına içimizdeki şeytan gibi bi kitap varken neden kürk mantolu madonna daha çok konuşuluyor?

Sersem romantikler
''Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim.
Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.''
kürk mantolu madonna'dan.

''Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti..''
kuyucaklı yusuf'tan.

ve kürk mantolu madonna'dan birkaç söz daha..
“Ben böyleyim işte!” dedi. “Ben garip bir kadınım. Benimle ahbaplık etmek isterseniz birçok şeylere tahammüle mecbur kalacaksınız."

"Bir ümidim yok. Bu sondu. Artık hiç bir şeyin değişmesine imkan yok, lüzum da yok."
En en en sevdiğim yazarlardan biri. Bir duyguyu daha bu kadar öz anlatan bir yazar görmedim çünkü. Kuyucaklı yusuf'ta duygu tasvirleri aşmış bence. Sırada içimizdeki şeytan var.
Aynı gün doğduğumuz,en sevdiğim yazarlardan olan ve sayesinde festivalde kitap kazanıp henüz alamadığım yazardır.
Kitaplarının kapağının bile açılmadan fotoğraflara meze olduğunu görse kahrından giderdi.
Zaten cinayete kurban gitmiş.
Dövüle dövüle öldürülen bir zavallı adam. Bu adamın ahı bütün ülkenin üstündedir. Yazık.
Bunun katili 1950’lerde mi yakalanmıştı ne, o dönem gazetelerinde katilin ifadeleri falan tefrika edilmişti. Benim de kişisel arşivimde bulunur tabii. Onu söylemeğe lüzum yok.
herşeyiyle bir sanat insanıdır ve katledilerek öldürülmüştür. Öykü yazmak isteyenlerin mutlaka okuması gereken başlıca yazarlarımızdandır.
yaşasaydı neler neler yazardı dediğim yazar böyle yaşasaydı neler neler yapardı dediğim birçok sanatçı genç yaşta canlarından olmuşlardır.

(bkz: brandon lee)
Keşke yaşasaydı da daha çok eser yazsaydı denilecek efsane yazarımız. Mekanı cennet olsun.

Edit: yazdığı eserleri okuduğumda; o dönem ile şimdiki dönem arasında pek bir farkın olmadığını, boktan sistemin aynı şekilde devam ettiğini görmekteyim. Eserleri insanı sorgulayan bir hale getirmektedir. Böyle yazarların ve eserlerin çoğalması dileğiyle.
33 yıllık hayatımda ilk kez okudum ve kendimden utandım o kürk mantolu Madonna nedir ya. Ya kuyucaklı yusuf. Bir kere adamın dili dönemine göre harika ve duru. Anlatım inci gibi mükemmel. içimizdeki şeytan şimdi bitmek üzere elden bırakmak imkansız mükemmel bir yazarmış. 20 li yaşlarımdaki radikallik yüzünden kendimi bu adama kapatmıştım.

Şimdi görüyorum ki çok şey kaybetmişim.