bugün

fantezi ayarlar bunlar.
dua etsin rıza nur o zamanlar uludağ sözlük yoktu! olsaydı, nemi olur du? ayarı bozuk rıza olurdu. * * *
rıza nur kim ki atatürk'e ''bu adamın bu safsatları'' diyor.
neymiş profesörmüş haha. sana diyorum ya atatürk ne (#17197589).
atatürk dünyaya ayar çekmiştir. rıza nur kim oluyor. yazara da iyi bir ayar çekmek lazım tepeden tırnağa.
kilturmak ''kil''den gelir bunda ''getirmek'' manası nerede? diye ayar üstüne ayar vermek geldi bir anda içimden.

(bkz: kilden gelen güzellik)
atatürk'e düşmanlık için yapılan bir çalışma.

kilturmak kelimesinin anlamlarından bazılarını ele alalım;

irat: gelir ve miras anlamına gelen bir kelime.

peyda etmek: bulunmak, oluşmak anlamlarına gelen bir kelime.

Takarrür: yerleşme, mesken tutma anlamına gelir.

bu kelimenin anlamlarını birleştirince kiltur kelimesinin kültür kelimesine ne kadar yakın bir anlam taşıdığı ortadadır.

şimdi, elin frenk'i kalkıp tarlayı ekmeye kültür diyor, arap hars kelimesine Tarla sürme dedi diye biz kültür olarak alıyoruz bunu ama atatürk kiltur kelimesi günümüzdeki anlamı ile çağatay türkçesinde bulunduğu için ve bu yüzden kültür kesilmesinin kökeni türklerden geliyor deyince hata yapmış oluyor.

bi siktirin gidin lan kumdan kale yapın siz. türkolog olacak birde atatürk'ün hatasını araştırmaktan başka bir bok yiyor mu acaba güneydoğu'da, doğu anadolu'da almanların kazdığı tarihi değerlerimizi gidin bir siz kazın onlardan önce sonra atatürk'ü gibi bir adam dil uzatın.

popüler olmaktan başka bir çaba gütmez bu tip insanlar. e bu ülkede de popüler olmanın en kolay yolu atatürk'e saldırmak.

edit: kilturmak kilden geliyormuş. herkes bir anda tarihçi ve filolog kesilmiş yine. kelimenin kökeni kiltur'dur.
reklam peşindeymiş VE HALA O REKLAMI DEVAM ETTiREN MAHLUKLAR VAR SAG DA SOL DA!
günümüzde islami bisiklet yapan prof.lar her devirde varmış.
boş boş konuşmayındır, artık yeterdir, paristen oturup vatan nutku atılmaz haydi yavrum yurt dışına varsa cevabı olan diyorum ki yeter ulan artık yetti bunu yazan ve bu gibi propagandaları devam ettirenler adres vererek yapsın sıkıyosa haydi hodri meydan...

edit : helal olsun silinmiş piççç.
hala gunes dil uzerinden atayi savunmaya calisan zavallilari gorunce asil ayarin krali budur diye dusunmeme sebeb olandir.
lan oglum o zamanlar ok ay 'dan ingilizce okey kelimesine cikan kafalarin duman alti oldugu zamanlardi , neyini savunuyorsunuz.
ataturk yillarca esir dusmus assagilanmis padisahina kul olmus turk milletini, vatandas yapmak icin once onlara ozguven vermek gerektigini cok iyi biliyordu. Gunes dil teoriside boyle bir seydir. Riza nur gitsin kendi kicina gulsun..
rıza nur gibi aykırı, kendi muhitinde bile siklenmemiş ve unutulmuş, kerameti kendinden menkul hastalıklı bir tipi ve söylemlerini referans alan ve buna yanıt verenleri yani beyhude uğraşanları sözlüğe dökmüştür.

bu vatan haini sınıra bayrağa nutuk a düşman olduğu her hallerinden belli insanlarda biraz daha beceri, birikim zeka olsaydı çok daha güvenilir, daha sağlam ve mertçe argümanlarla cumhuriyet kurucusuna ve emperyalist orduları bu topraklardan atan atamıza eleştiri adı altında sataşırlardı.

onların da işi zor, adamın anasına babasına dinine imanına kovaladığı kargalara bacısına namusuna son 10 senedir edilmedik hakaret sarfedilmemiş küfür kalmadığı için allahın siktir ettiği patolojik vakkalardan meddet umar olmuşlar.
Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'a genelev kadını diyen Rıza Nur, Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi hakkında da ipe sapa gelmez iddialar ileri sürmüştür.
Dr. Rıza Nur, Atatürk'ün babasının belli olmadığını, Atatürk'ün, Ali Rıza Efendi'nin üvey oğlu olduğunu ileri sürmüştür. Nur, Kendisinin Atatürk'ün yakın arkadaşı ve özel doktoru olduğunu bu nedenle Atatürk'ü çok iyi tanıdığını söyleyerek asılsız iddialarının doğru olduğunu kanıtlamak istemiştir. Bir de sözüm ona, Atatürk'ün, babası Ali Rıza Efendi'den hiç söz etmediğini ileri sürerek, kendince bir çıkarım yapmış ve demek ki Ali Rıza Efendi Atatürk'ün üvey babasıdır iddiasını ortaya atmıştır. Rıza Nur, doğrudan Ali Rıza Efendi'ye de saldırmış ve Ali Rıza Efendi'nin Türk olmadığını iddia etmiştir!
Birincisi; Dr Rıza Nur Atatürk'ün yakın arkadaşı, hatta arkadaşı bile değildir.
ikincisi; Rıza Nur evet doktordur; ama Atatürk'ün doktoru, hele hele özel doktoru hiç değildir. Atatürk'ün 1931'den 1938'e kadar gün gün saat saat yanında bulunanların tam listesini Atatürk'ün Nöbet Defterleri'nde bulmak mümkündür. Bu defterlerde gün gün, saat saat Atatürk'ün yanında bulunan doktorlar isim isim belirtilmiştir. Ancak ne hikmetse özel doktoru (!) Rıza Nur'dan eser bile yoktur. Çünkü Rıza Nur, Atatürk'ün doktoru değildir. Bu, Rıza Nur'un uydurmalarından sadece biridir.
Atatürk hakkındaki iddialarının birer uydurmaca olduğunu bilen Rıza Nur, anılarını Atatürk'ün sağlığında yayınlatma cesareti gösterememiştir. Anılarını 1935 yılında Britişh Museum'a, 1960 yılına kadar yayınlanmamak üzere göndermiştir. Atatürk'ün ölmesini beklemiştir.
Rıza Nur'u bu kadar öfkelendiren ,Atatürk'e bu çirkin iftiraları atmasının nedeni şudur.
1927 yılında Atatürk Nutuk'ta, Rıza Nur'un Balkan Savaşı sırasında vatana ihanet etmiş olduğunu; herkes vatanı kurtarmaya çalışırken, Rıza Nur'un Arnavutları isyan ettirmeye çalıştığını açıklamıştır. Rıza Nur, Nutuk'u okuduktan sonra 1928 yılında Hayat ve Hatıratım adlı anılarını yazmaya başlamıştır. Amacı, Nutuk'ta anlatılanları yalanlamak, Atatürk'ü lekelemek ve kendisini vatan hainliği ile suçlayan Atatürk'ten acımasız iftiralarla intikam almaktır.

Rıza Nur'un anıları 1967/1968 yılında dört cilt halinde Türkiye'de yayımlamıştır. işte bundan sonra Atatürk ve Türkiye düşmanları Rıza Nur'un anılarına dayanarak Atatürk'e saldırmaya başlamışlardır.
Rıza Nur'un deli saçması anıları akla hayale sığmayacak zırvalarla doludur. Örneğin,Atatürk'ün eşcinsel olduğu, eşi Latife Hanım'ın kendisinden bu yüzden ayrıldığı ve Atatürk'ün onun bunun karısına sarkıntılık ettiği şeklindeki saçmalıklar Rıza Nur'a aittir.

Cumhuriyet tarihinde onun adının geçtiği tek dişe dokunur olay Lozan Antlaşması'dır. Rıza Nur, Lozan'a giden heyette yer almıştır.
Rıza Nur anılarında, Şüphesiz ki ben nevrastenik idim diyerek bizzat kendisi akıl hastası olduğunu itiraf etmiştir.
Akıl almaz iftiraları, şaşırtan itirafları ve çelişkili anıları dikkate alındığında Dr. Rıza Nur'un gerçekten de akıl hastası olabileceği düşünülmüştür.