bugün

filistin'de artık her doğan çocuğa adını veren muhterem insan.yandık ki ne yandık bizdeki yetmiyomuş gibi şimdi ordakilerle de uğraşacaz.
(bkz: potamya nın gururu)
lisede bir sene hazırlık okuması makbuldür.
Mustafa Kemal Atatürk 'ün ağzından bir sözü aktarayım, hani millet çok atatürkçü ya ne kadar değer vermiş acaba bu sözüne?

"Muhterem milletime tavsiyem odur ki, sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki ve vicdanındaki cevher-i asliyi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an vazgeçmesin!" Mustafa Kemal Atatürk.
iş bitirici imajı ve teşkilatının beleşçi vatandaşa promosyon dağıtması sayesinde başbakan olmuş şahıs. demirel 6 kere başbakan olu RTE 4 kere daha olabilir.
hakkında uludağ sözlükte bu kadar sayfa açıldığına göre çok seveni olduğu gibi sevmeyenide bi o kadar çok olan siyasetçi.
şovmenlerin kralı ve samimiyetsiz insan.

not : gene kandırdın halkın cahil kısmını.
eşekleri gibi yahudilerden özür dileyecek olan kişi. yoksa olacak olan için,
(bkz: 24 nisan 2009 obama nin sozde soykirimi kabulu)
kadir gecesi doğmuş diye yazdı bugün birileri, hak vermemek olmuyo baksanıza şu son günlere.
chp istanbul nelediye başkanı adayına amiyane konuşmak gerekirse ''çamur'' atmak isterken ters köşeye yatmış iktidar partisi başkanı.. ne demiş sayın erdoğan; ''öyle eline fener alıp sokakları romen diyojen gibi gezmekle olmaz!''

eline fener değil de mercek alıp gezen kişi sherlock holmes'tür, diyojen değil..

sayın erdoğan'ın bahsettiği adam zaten bizans imparatorudur, elinde fenerle gezmez, savaş meydanlarında takılır..

bir de garibim filozof diyojen var ki onun bu işte hiç kabahati yok..

hatadır olur.. her insan hata yapabilmekte.. ama başkalarıyla kafa bulayım derken milletin ağzına sakız olmamak lazım.. bütün işi gücü internet ortamında yazı yazmak olan türk gençliğine (!) malzeme olmamak lazım! bir ülkenin ''başbakanı'' iken daha dikkatli, daha temkinli olmak lazım..

güzel ülkemi yöneten sayın erdoğan ve onun gibileri görünce çamur atılan kılıçdaroğlu çok daha samimi ve makbul görünmektedir gözüme.. en azından diyojen'ler yerli yerinde durmakta..

ha bir de unutmadan, sayın başbakanın olaya ismen de olsa dahil ettiği dijoyen'in nefis bir sözü var..

''neden iki kulağımıza karşılık tek ağzımız var bilir misiniz? çok dinleyip az konuşmak için..''

edit: feylezof olan diyojen de elinde fenerle gezer, ne arıyorsun sorularına ise; ''adam arıyorum adam!'' karşılığını verirmiş..

uyarı için Azap'a teşekkürler..
penguen dergisinin bir hayli uğraştiği başbakanımız.
(bkz: başbakanı seven çocuk)
şimon peres'e seçmenin gözünü boyamak için efelendiğini düşündüğüm lider. çünkü kendisi kısa bir süre önce vitrinini yenileyen saadet partisindeki kıpırdamadan rahatsız durumda. ayrıca peres'e efelendiği kadar cumhurbaşkanımızın abd'de görüştüğü, ülkesini diktatörlükle yöneten ve ülkesindeki beyaz azınlığı evlerinden eden zimbabwe devlet başkanı mugabe'ye; süleymaniye'de askerimize çuval geçiren abd başkanı george walker bush'a ve darfur bölgesinde soykırım yapan sudan devlet başkanı ömer el beşir'e efelenmemesi dikkat çekicidir.
memleketimin başına gelen talihsizliktir.
zamaninda nihat genc tarafindan enteresan şekilde eleştirilmiş başbakan.

http://video.google.com/v...tayyip&emb=0&aq=f#
şahsına yönelen bilinçli eleştirilere saygı duyduğum ve hatta şahsen çok ağır şekilde eleştirdiğim ancak ağzıyla kuş tutsa dahi "niye kiciyla degil agziyla tuttu" diye elestirenlerin de suratına balgamlı balgamlı tükürmek istediğim Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı. Eleştirirken kantarin topuzunu kaçıranlar kendilerinin ne bok olduklarına baksınlar önce. gütmek için ellerine 10 koyun verilse en iyi ihtimalle dokuzunu kaybedip geleceklerin götlerini yaydıkları rahat koltuklarından ülkenin gerçeklerini, dinamiklerini, yapabileceklerini hesap etmeden eşşek gibi anirmalarina sinir oluyorum.

Ulan hayatında babanın cebine koyduğu harçlık dışında para sahibi olmak, para kazanmak nedir bilmemişsin, vatan nedir bilmemişsin, insanlar neden analarını, babalarını, sevdiceklerini bırakıp vatan için ölür bilmemişsin. En iyi üniversitenin en kral bölümünü (belki) birincilikle bitirmişsin hala başbakan şöyle, başbakan böyle diye saçma ancak süslü cümlelelerle iyi bi bok yediğini zannederek vizildiyorsun ve zannediyorsun ki aklina eseni yazinca karizman artiyor. karmandaki artilara bakinca hakli olduğunu da zannediyorsundur sen şimdi. komik oluyorsun çok komik.
akıllı adam vesselam. hem nasıl.

- gün gelip te devranın döneceğini bilecek kadar da akıllı mıdır sahi?
durduramıyoruz efendim.
elinde mikrofon devamlı bağırıyor.
sesi yüksek çıkıyor.
''ekrem tosun'' u da tanımıyor!
sesinin çok yüksek çıkması bir....
(bkz: adım adım davos benim için bitmiştir)
12 sene önceki cips reklamının yeni malzemesi olmasını beklediğim ba$bakanımız.

el turko?
-si?
patos?
-si..
pekos?
-si..
davos?
-ssssiktir lan !
ne olduğunu, ne tarafta olduğunu, ne amaçta olduğunu bir türlü anlayamadığım çok sayın başbakanımız.
demokrasi aşığı başbakanımız. kendi partisine kapatma davası açıldığı günlerde savunduğu en temel düşünce demokrasilerde parti kapatmanın olmaması gerektiği yönündeydi. çok da doğru söylüyordu. ama bugün chp'nin abuk subuk açılımlarında söylediği ise zamanında bize kapatma davası açtınız bunlara niye açmıyor sunuz şeklinde. hani demokrasilerde parti kapatılmasan karşıydık ? yoksa demokrasi sadece bizim için işlediğinde mi güzel ?

bu ne yaman çelişki anne ?
iş bu entry tamamen ekşi sözlük'den (ç)alıntıdır. yasal yönden sözlüğü zor durumda bırakacaksa silerim. veya moderasyon siler.

--spoiler--
14 temmuz 2008 tarihinde, birleşmiş milletler güvenlik konseyinin 1593 sayılı kararı gereğince, sudan devlet başkanı ömer el beşir hakkında uluslar arası ceza mahkemesi'nde bir dava açıldı. [1] ömer el beşir'in suçları, soykırım, insanlığa karşı suç işlemek ve katliam.

uluslar arası ceza mahkemesi tarafından yapılan araştırmada ömer el beşir'in toplu katliam, toplu tecavüz ve tehcirden oluşan insanlık suçlarını yönettiği, düzenlediği ve sistematik olarak uygulattığı ortaya çıktı.

2006 tarihli bir birleşmiş milletler açıklamasına göre "2003 yılından itibaren (bu eylemler sebebiyle) 450.000'in üstünde insan etnik ve dini kimlikleri sebebiyle ayrıştırılarak öldürüldü, 2 milyon'un üstünde insan evlerinden oldu" [2]

uluslar arası af örgütü'nun bölgede işlenen toplu ve sistematik tecavüz olaylarına ilişkin olarak çıkardığı rapora göre, "tecavüz savaş sırasında yıldırıcı ve cinsiyete dayalı bir silah" olarak kullanılmakta.

raporda yer alan bir örnekte, tawila'da 41 adet öğrencinin ve öğretmenlerinin toplu halde tecavüze uğradığı ortaya çıktı. öğrencilerin tamamı 18 yaşın altıdaydı. um bada bölgesindeki bir olayda ise 10, 12 ve 14 yaşlarındaki kızların tecavüz etme amacıyla kaçırıldığı gözleniyordu. kaçırılanlar arasında 80 yaşında bir kadın da vardı. [3] olayların başladığından beri kaç kişinin sistematik olarak tecavüze uğradığı bilinmiyor. ancak tecavüzün bir yöntem olarak sürekli uygulandığı ve bundan binlerce insanın etkilendiği kesin.

yani ömer el beşir, gerçekten "öldürmeyi çok iyi biliyor." öldürmek için ekipler kuruyor, bu ekiplere kamu bütçesinden büyük oranlarda para veriyor, sistematik olarak toplu katliamlar düzenliyor, toplu tecavüzleri destekliyor. öldürmüş, öldürtmüş, öldürülmesini de desteklemiş. çoluk, çocuk, yaşlı, genç, kadın, erkek dinlemeden 450.000 insanın kanı elinde.

ve bu adamı, ülkesine kim davet etti? recep tayyip erdoğan

bu adamın ülkesine kim ziyarette bulundu? recep tayyip erdoğan

3-4 saat uzaklıkta toplu tecavüz, toplu katliam ve her türden insanlığa karşı suç işlenirken hartum'da kim iş anlaşmaları yapmak için süslü salonlarda sohbet ediyordu? recep tayyip erdoğan

"bu zulümleri alkışlayanları da ayrıca ayıplıyorum" recep tayyip erdoğan, bu zulümlere seyirci kalanları ayrıca ayıplıyorum, bu zulümlerin müsebbibleri ile masalarda oturanları, kılını kıpırdatmayanları, destekleyenleri, el ele fotoğraf verenleri ayrıca ayıplıyorum.

oportunizm, yalnızca sosyalistlerin birbirleri arasında konuşurken birbirlerini saldırmak için kullandığı bir kelime değildir, oportunizm belirli ve öngörülmüş bir fayda için yapılan her tür davranışı da betimler. fırsatçılıktır. ilkeye değil maddi faydaya dayalı davranışları belirtir.

dün ömer el beşir ile niye el sıkışıldı? bm güvenlik konseyine türkiye'nin girmesi için oya ihtiyacı vardı. ömerl el beşir'in oyu için 450.000 çoluk, çocuk, kadın erkeğin katili ile el sıkışıldı. bugün, oy için "ilke" hatırlandı, şov yapıldı.

bu bir ahlaka davet çağrısı değil, somut durumun tespiti. "öldürmeyi çok iyi bilenlerin" elleri ellerinizde. sessizliğinizi hala duyuyoruz. hakikat, bunca rezalet içerisinde neyi kutluyorsunuz?

-------------

[1] http://www.guardian.co.uk...rc=rss&feed=worldnews

[2] http://www.un.org/...y.as...948&cr=sudan&cr1=

[3] http://www.amnesty.org/.....n/dom-afr540762004en.html
--spoiler--
"o değil de bu türkiye'deki deniz feneri ne oldu yau?" diye sorulması gereken başkan kişisi.
(bkz: one minute)
bence bir deha, ülkenin yarısını kendine inandırabilmiş.