bugün

türkiye'deki oy kullanan inlarların, %43'lük kısmının sahibi. konuşmalarından, düşüncelerinden bu rahat bir şekilde anlaşılıyor.
kendisi bu %43'lük kesimi, kendine ve partisi'ne öyle bir kalkan yapmış ki! zor durumda kaldığında o kalkanı kullanmaktan hiç çekinmiyor.*

(bkz: teğmen zorka bütün kalkanları indir)
ara sıra herhangi bir toplumsal olay yada siyaset hakkında yorum yapan yurdum rektörler hakkında "herkes kendi işine baksın" tarzı yorumlar yapabilen başbakan. ilk önce üniversite nedir? koca koca adamları yetiştiren, bilim öğreten, mahkemelerin bile bilirkişi diye atadığı insanların yetiştiği, iyi kötü bilimin yapıldığı, işlerinin orospusu adamların barındığı ilim irfan yuvası. sadece bilim yapmak değil tabi, dediğim gibi toplumun danıştığı, saydığı yer. tamam şu sıralar her mahalleye üniversite mantığı ile açıp duruyorlar da onu geçiyorum şimdilik. ama taşaklı üniversitelerden, sağlam bölümlerden rektör olmuş, yıllarını vermiş profesörlerin çıkıp " biz üniversite olarak falanca olayını, falanca sorunu kınıyoruz" demesi malesef çok doğal. yıllarca okumuş, binlerce öğrenci kazandırmış karşısında her kesimden insanın sayın diye hitap ettiği rektörler hakkında " işlerini yapsın "diyen başbakana sayın dememek suç mu acaba? diye merak ediyorum. çünkü bir şekilde, dini siyasi her neyse buralara gelmiş ve daha üniversitelerin görevini bile bilmeyen birine demek içimden gelmiyor açıkçası.
"halkın iradesi" lafını ağzına sakız edip her zorbalığı kendince haklı çıkarmaya çalışan sözde başbakan.

padişahım çok yaşa..
26 02 1954 tarihinde doğdu.
04 07 1978' de Emine Hanım ile evlendi.
Ahmet, Necmeddin, Esra ve Sümeyye adlarında dört çocukğa sahiptir.
* (bkz: reco kongo kenesi)
yatıp kalkıp dua edilmesi gereken kişi. türkiye'nin son yıllarına damgasını vurmuş siyasetçi. "ikinci özal" ya da "ikinci menderes" olarak tanımlayabileceğimiz halk adamı.
adnan menderes , turgut özal'dan sonra bu ülkenin kaldıramadığı 3. lider. o biz göreve geldiğimizde zaten kefeni giymiştik diyor. işler ne zaman yolunda gitmeye başlasa siyaseti unutup gelişmeye ne zaman başlasak bir şeriat korkusu , vatan satılıyor teorisi ile siyasi karışıklık baş gösteriyor. işin en acıklı tarafı bu siyasi krizin bilerek ve isteyerek akp hükemeti ve recep tayyip erdoğan tarafından yapıldığı yanılgısı. yanılgı değil aslında öyle düşünmek istiyorlar. bütün siyasi tartışmaların en büyük çıkmazıdır recep tayyip erdoğan. şikayetçi , karşıt görüşlü , memnuniyetsiz , vatan millet sakaryacılara şu soru yöneltiliyor. ondan başka bu ülkeyi şu anda yönetecek alternatif bir lider söyleyin. yok söylemiyorlar. devlet bahçeli diyemiyorlar , tuncay özkan diyemiyorlar , deniz baykal diyemiyorlar. deniz baykal neden desinler? türk tarih kurumu , türk dil kurumu gibi kuruluşların kaymağını yiyor her sene. ülkenin başına geçse kim bilir neler olacak. ufuk uras gelsin desinler onu desinler ya. başbakan koltuğuna oturtsunlar eli ayağı titrer. neymiş akp devlette kadrolaşmış buna ses çıkarmamışlar şimdide mafyalaşmış. son seçimler şikeymiş. vietnam kooparatif seçimlerine mi giriyorsun arkadaşım şike nedir ya? neymiş cahil insanları çıkarları doğrultusunda kandırmış. neyle kömürle. çevremde akp'ye oy veren 100 kişi sayabilirim. kömürlerimizi birleştirsek burda ticarete atılacaz demek. şimdi başlıklar aynı tür vakit gazetesi yazarı , diyanet işleri açıklaması , 15 sene önce başbakan bin ladin'le oturmuş , talibanla kayak yapmış. geçin artık bunları arkadaşlar bu ülkenin yıpratılmasını istemiyorken yırtıp atıyorsunuz. bilinçli gençlik her zaman var ve varolacak bundan kimsenin şüphesi yok. şimdi yeni trend laik ateisler bunlar gizli ve derinden çalışıyor. bu ülkede kimsenin eğlencesine içtiğine , sıçtığına karışılmıyor ama insanların dini özgürlüklerine düzenlemeler getirince hurra kıyamet kopuyor. neymiş seçime duyarlı olan türk vatandaşı çok azmış bu yüzden akp yüksek oy almış. neymiş 16 milyon gibi bir seçmen rakamı %47 lik dilimi haketmiyormuş. neymiş seçim yazın yapıldığı için chp gerekli oyları alamamış. arkadaşlar bu ülke ne iran , ne türkiye , ne de avrupa bu kültür zenginliğini bir arada tutup idare etmeye çalışanlara engel olmak cehaletin açılış sayfası. aslında bu ülkede cahil çok ondan bu hükümet bu oy oranını aldı diyorsunuz ya , hani düşünce özgürlüğü istiyorsunuz ya düşünce özgürlüğü isterken bu ülkenin nerdeyse yarısının seçim özgürlüğünü elinden alıyorsunuz. şike , kömür , tuncay özkan , deniz baykal , türban , ülke satılıyor işte siz bu kavramların muhattabısınız. bizler gibi düşünenlerde yobaz gerici berici. katılana katılmayana saygılar.
oğluna gemi alırken halkına zam üstüne zam yapan, üstüne de hakaret eden halkçı lider.
edit:eksi yağdıranlar hatırına, eklemeyi unutmuşum. başbakanın oğlu da sarayda evlendi. berlusconiyi çağırmışlardı, gelinin elini sıkmaya kalkmıştı sonra elini verdi kolunu alamadı.
hala daha masumlaştırmaya çalışan zihniyetler olduğu gördüğüm başbakan.

bu video'da bu zihniyete sıcak bakanlara kapak olsun.
http://video.google.com/v...ocid=-5177180276748186836

edit: afedersiniz ya, unutmuşum. sahi değiştim demişti değil mi?
adam gibi adam olunca, bazılarına birşeyler her zaman batar.

Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçilip seçilmeyecek olması meselesiyle aramda realist değil, duygusal bir bağ kuruyorum. Erdoğan, kim ne derse desin "kalıp direnmeyi" seçmiş bir isimdir. Kendisine ya da bir başka siyasi lidere hiç oy vermedim. Nedenlerini burada anlatmak çok uzun sürer; ancak sanırım oy verilen sandığın başına, bundan sonraki hayatım boyunca da hiç gitmeyeceğim. Lakin, Erdoğan'ın bu "direnen" pozisyonunu da hep hayranlıkla hatırlayacağım. "Son tahlilde adam gibi direnmeyi beceren" bir Başbakana sahip olmak, güzel bir şey.

demokrasi despotizm 'dir desemde rousseau gibi.halk adamıdır recep tayyip erdogan, halkın adamı.

edit:bu enrty'me eksi verecekler olacak bunu iyi biliyiorum.şimdiden onların kıçına %47 girsin.
bir işyeri sahibinin oğluna son model araba alıp yanında çalışanların maaşına zam yapmayışı düşüncesine benzer bir şekilde eleştirilen başbakan. hala arşivlerden çıkartılıp video ile kapak takılan başbakan. 'sandığa giderken egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ama ondan sonra madden ve manen egemenlik kayıtsız şartsız allahındır.' bu cümlede kim kime kapak taktı kimin ağzı açık kaldı belli değil. şimdi bundan sonra bir video daha bulurlar. atatürk hakkında ama bunu başbakan meclisin ortasında dile getirdi. hemde yine böyle sıkışıp videoları eski görüntüleri kendine kalkan yapan deniz baykal'a. o cevap sadece deniz baykal'a değil bu görüntüleri kendini haklı çıkartmanın tek yolu olanlara verdi. ama görüntüler yutupta veya gogılda yok. zaten gerek de yok.
cumhurbaşkanlığına aday olmayarak saltanatını uzun süre devam ettireceğini düşünen ama açılan kapatma davasıyla planları suya düşen başbakan. hala mübarek bir insandan bahsediyormuş gibi düşünenleri görünce , acaba bende mi salaklık diyerek erdoğanın görmediğim özelliklerini bulmaya çalıştım. ilginçtir, bendeki de 24 yaşında bir insanın beyni. burada yazanlardan ne eksik ne fazla. ama hepsini toplasam en fazla bu kadar çıkıyor.
cumhurbaşkanlığından feragat ederek milletin gözünde yükseleceğini düşünen, yaptıklarıyla ve yapmadıklarıyla bugün kendi kuyusunu kazmış bir lider. çankayaya yolladığı cumhurbaşkanı bugün uzlaşmanın merkezi olup ılımlı mesajlar verirken, kendisi hala oyunu aldıklarına borcu olduğunu söyleyerek kutuplaşmanın en tepeden başlatıldığını kanıtlamış biri.kendini protesto eden insana hakaret edebilen onu aşağılayan bir insan diğerlerinin gözünde ne kadar samimi olduğu aşikar olan, ailesine yaptığı kıyaklarla, halkına attığı kazıklarla atatürk'ten bile daha halkçı olduğun söyleyen yalaka insanların lideri.

peki bunun anlamı neymiş. düne kadar herkesi kucaklayacağım diyip sözünü tutmayan başbakanın, dün destek aldığı bütün cepheler düşmeye başlamış. altın, kömür yada muhafazakarlık kozuyla oyunu aldığı seçmenlerini, ilk ekonomik krizde karşısında bulması kaçınılmaz olmuş, kömür ve türban karın doyurmamaya başlamış. 16 milyon insanın oyunu almasına güvenerek ben abinizim döverim de söverim de diyerek yaklaşan başbakanı yine onu tepeye çıkaran halk indirebilirmiş. sanki çok önemsiyormuş gibi millet iradesini elinde bulundurup her karşı görüşü ''ben iktidarım sen kim oluyorsun. sen milletten önemlimisin?'' diyerek def etmeye çalışan başbakanın şöhreti çankaya noteri kadar kalmamış. düne kadar erdoğan erdoğan diye yatıp kalkan ülke bugün abdullah gül diyerek yaşar olmuş. ekonomik kriz patlak verdiğinde bu halkın, gücü saltanatı bir yana bırakıp getirdiği padişahı yerine yolladığını unutur olmuş.

öyleyse bir liderin ileri görüşlü olması, mutasıp yada halkçı olmasından çok daha önemliymiş. dün söylediklerini bugün ben değiştim diyerek kılıfına uydurmak erdem değilmiş.insanı halkın gözünde büyüten her meydana çıkışında bağıra bağıra millet iradesi diye haykırmak değil, millet için birşeyler yapmak, onları dinlemek, bi siktir git dememekmiş.

gözü boyanmış, güç meraklısı türk insanı bir gün görecek ki; halkçı olmak lafda değil icraat ile, hayatını, sevdiğini, sağlığını ve tüm varlığını halk adına bağışlamakla olurmuş. kendi hayatını feda ederek savaş meydanlarında sabahlayan, karşısındaki köylü bile olsa hakettiği değeri verip adam yerine koyan bir insanın, her lafında halkçıyım diyen bir insandan çok daha değerli olduğunu ve yerini asla doldurmayacağını da anlayacaklar. ve tapılan gücün kendilerini doyurmadığını anlayarak, ellerinde bir sahil yolu,bir sağlık reformu birde gap projesi ile bu tatlı rüyadan uyanacaklar.
son ana kadar cumhurbaşkanı olmayı düşünen ama son anda "derin bir el"** tarafından bu düşüncesinden vazgeçirilen başbakan; elbette isteseydi cumhurbaşkanı olabilirdi, bu konuda büyük bir fedâkârlık yaparak bu hakkından ferâgât etmiştir. bu fedâkârlık onun bir "halk adamı" olduğunun göstergesidir.

eski konuşmalarında "egemenlik kayıtsız şartsız allahındır" gibi sözleri mevcut, bu sözlerine tamamen katılıyorum. o videoyu baştan sona izledim. biraz provokatif şeyler söylemişse de gençliğine veriyoruz. demem o ki bu görüntüleri türkiye'de yaşayan 70 milyona da izletseniz rte'nin popülaritesi düşmez, aksine daha da artar.
(bkz: adam gibi adam tayyip erdoğan)

ironi'den anlamayan iguana! ne diye kötülüyorsun?
son günlerde yine strateji değiştirmiş olan siyasetçidir. gerçekten siyasetçidir. önceleri din elden gidiyor derken şimdi ise "para elden gidiyor" demektedir. din'i sömürerek ele aldığı ittifağı, "25 milyar dolar gidiyor" diyerek korumaya çalışmaktadır.
gariptir ama dürüsttür (!).

(bkz: dinin imanın para olması)
imam hatib mezunu,çenesinden başka hiçbir vasfı olmayan başbakan.çok kafa yorulacak bi adam değil!sırada ki!
sanat ve müzik piyasası için ajdar anik ne kadar gereksiz ise türkiye ve türk siyaseti için o kadar gereksiz olan %47'lik kesimin lideri.
Diyarbakır'da yaptığı konuşmasında verdiği vaatler ile atma recep din kardeşiyiz sözünü bir kez daha haketmiş kişi.

Diyarbakır'ı yerel seçimlerde istiyorum demişti ve bunun için iyi konuşma hazırlamış ama artık aç işsiz diyarbakırlı bunları yemiyor. iktidarının 5. senesine gelmiş tek elle tutulur icraatı olmayan 5 senedir bu söyledikleri için tek adım atmamış kişiyi kimse sallamıyor.

Başka kapıya.
o bu değilde, son açıkladığı güneydoğu açılımı paketindeki vaatlerini eğer gerçekleştirirse bu adamı sittin sene kimse indiremez. tabi bol keseden salladığı bariz belli. peki neden salladı böyle? eğer anayasa mahkemesi kendisine siyasi yasak getirirse ''bakın ben yapacaktım ama müsade etmediler bana, ühü ühü'' ağlaklığına yatmak için elbette. adam zeki birader...
bu devirde hala tarıma şu kadar katrilyon para yatıracağız diye konuşan adam. ya bir bakın bugünün ekonomik güçlerine hangisi tarım ülkesi... sen o katrilyonlarla git orada fabrika aç o zaman konuş. yoksa halk çiftçi, aman feodal ağalar kızmasın diye populerist takılımlarla kısa vaadede ülkenin ağzına edersin ancak.
Taksimde yürüyüş yapan bir grup gencin hakkında; " sen anladın tayyip sen anladın tayyip sen anladın sen anladın tayyip" * ve "istanbulda doğdu, abdli oldu, emperyal çocuğu, tayyip erdoğan tayyip erdoğan oooo oooo" şeklinde slogan attığı başbakan.

Emperyal çocuğu yerine başka eklentiler daha güzel olurdu ama gençler tayyip kadar terbiyesiz değil. Milletin anasına sövmüyor.

(bkz: ananı da al git)
penguen dergisi 22/2008 sayısındaki kapağında kendisi ile ilgili güzel bir kariktür çizmiştir.
tayyip danışmanına sorar;
rte :toplumda kavga etmediğimiz birileri kaldı mı?
danışman : kanarya sevenler derneği var efendim..
rte(sinirlenerek): ben o kuşların taa...
insanımızı hala şamanist sanan kişi... idol olmaya çalışıyor ya...
sabih kanadoğlu ve vural savaş'a laf atacam derken terbiyeyi iyice unutmuş kişi.
haklı mıdır haksız mıdır mesele o değil. bunu sözlükteki adam der, arkadaşlarınla muhabbet ederken dersin, ama sen başbakansın be adam, kahvede değilsin, biraz dikkat et lafına. bahsi geçen laf: "Bazı emekli, tedavülden kalkmış tipler var. onursallık diye de bir sıfat almışlar kendilerine, bilmeden konuşuyorlar"
+ ananı da al git
+ ayaklar baş oldu ...
vazgeçilmez cümleleri tebrik edilmeyi hakeden yüce insan (peh) .