postmodern seks filmlerinin birbirine benzemesi

dikkatli bir izleyici tarafından kolaylıkla farkedilebilecek olgudur.

uydu yayınları, cd, dvd gibi vasıtalarla izleyiciye ulaşan, son dönemde çekilmiş seks temalı filmler, aralarına karbon kağıdı koyularak toplu çekilmiş izlenimi uyandırmakta ve bu türün fanatik izleyicilerini bile gitgide farklı arayışlara yöneltmekte.

bu filmlerde bir klişe var ki, neredeyse kökleşti, kemikleşti son zamanlarda: kadın oyuncu ile erkek oyuncu kapalı mekanda bir araya gelirler. oral seksle işe başlarlar, uzunca bir süre dönüşümlü olarak yapılan vajinal ve anal seksin ardından yine oral seks ile olaya noktayı koyarlar. bu filmlerin yapımcıları, senaristleri, yönetmenleri söz birliği etmiş gibidir sanki. farklı bir şey görmek neredeyse imkansızdır.

bu filmleri çekenlerin insanların seks alışkanlıklarını düzenlemek gibi bir misyonları mı vardır bilinmez ama, türün meraklıları eski zamanları anar dururlar. ilgili kime sorsanız, eski alman filmlerinden sitayişle söz eder.

senaryodaki ilişkilerin şekil ve gelişim itibarıyla daha doğal olduğu filmler hala hatırlardadır. erkek oyuncunun tarlada çalışan kadın rolündeki kadın oyuncunun eteğini kaldırıp işe koyulduğu sahneler, pencereden bakmakta olan kadının bir yandan da arkadan yaklaşmış olan partnerinin isteklerine çaktırmadan cevap vermesi, market alışverişi sırasında elindeki salatalık ya da muzdan tahrik olup marketteki çırakla sevişen kadınlar, bindiği taksinin şoförüne frikik vermekle işe başlayan haspalar....

hiçbiri yok artık. bir formül ekseninde gelişiyor her şey: oral/vajinal/anal/oral...
failatun/failatun/failatun/failun gibi...

sonuç hep aynı ademden beri, farklı bişe ummak yanlış olur.